Ripple, XRP’nin Etkisini Artırmak İçin Yeni Stablecoin Çıkarıyor

Ripple, piyasa değerinin 2028 yılına kadar 2,8 trilyon doları aşacağı tahmin edilen stabilcoin alanına girmeyi planlıyor.

Perşembe günü yapılan bir açıklamada Ripple, ABD dolarına sabitlenmiş bir stabilcoin çıkarmayı planladığını duyurdu. Bu stablecoin, ABD doları mevduatları, kısa vadeli ABD devlet hazineleri ve diğer nakit eşdeğerleriyle tamamen teminat altına alınacak.

Ripple, bu rezerv varlıkların üçüncü taraf bir muhasebe firması tarafından denetleneceğini ve şirketin aylık tasdikler yayınlayacağını belirtti. Hangi denetim firmasının bu görevi üstleneceği henüz açıklanmadı.

Ripple’ın bu hamlesi, şirketi stabilcoin pazarındaki Tether ve Circle gibi köklü liderlerle rekabete sokuyor. PayPal’ın geçen yıl Ethereum üzerinde piyasaya sürdüğü kendi USD destekli stabilcoin’i PYUSD‘nin piyasaya girişi de dikkat çekiyor.

Tether kurucu ortağı William Quigley, PayPal’ın bu pazarda, özellikle ABD dışında, hakimiyet kurmasının pek mümkün olmayacağını söylemişti. Ancak PayPal’ın stablecoin’i dünya çapında 12. sırada yer alıyor ve 190 milyon dolarlık piyasa değeriyle öne çıkıyor.

1/ The stablecoin market is booming – around $150B today, and projected to soar past $2.8T by 2028. There's a clear demand for trust, stability, and utility.

That's why later this year we’re launching a stablecoin pegged 1:1 to the USD on the XRP Ledger and Ethereum.…

— Ripple (@Ripple) April 4, 2024

Stablecoin’ler, minimum fiyat dalgalanmaları sergileyerek kripto para piyasasında farklı bir sınıf oluşturuyor. Bu istikrar, değerlerinin fiat para birimleri veya finansal araçlar gibi dış varlıklara sabitlenmesiyle sağlanıyor.

Stablecoin’ler, Bitcoin ve Ethereum gibi geleneksel kripto para birimlerine göre daha az uçucu bir alternatif sunarak, riskten kaçınan yatırımcılar için daha istikrarlı bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor. Ripple’ın bu yeni girişimi, stabilcoin pazarındaki rekabeti daha da kızıştıracak gibi görünüyor.

XRP Ledger, Stablecoin ile Güçleniyor

Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, stabilcoin pazarına giriş yapan kurumların, uyumlu ve kripto yerli oyuncularla iş birlikleri kurarak başarılı olduklarını belirtti.

Garlinghouse, Ripple’ın yeni ürünler piyasaya sürme ve birden fazla pazar döngüsü boyunca şirket satın alımı konusundaki geçmiş performansına ve esnekliğine vurgu yaptı. Bu başarının, şirketin kendini kanıtladığını gösterdiğini ifade etti.

Garlinghouse ayrıca, bu hamlenin geliştiricilere ve kullanıcılara daha fazla kullanım senaryosu, likidite ve fırsatlar sağlayacağını söyledi.

Ripple’ın stabilcoin’i, başlangıçta hem XRP Ledger (XRPL) hem de Ethereum (ETH) blok zincirlerinde piyasaya sürülecek. Şirket, ilerleyen dönemlerde stabilcoin’in kullanılabilirliğini başka blockchain ağlarına, DeFi protokollerine ve çeşitli uygulamalara genişletmeyi planlıyor.

XRPL ve Ethereum’da eş zamanlı olarak gerçekleşecek lansman kararı, farklı blockchain ağları arasında zincirler arası birlikte çalışabilirliği kolaylaştıracak.

Bu özellik, farklı blockchain teknolojileri arasında sorunsuz bir etkileşim sağlayarak, kripto para sektöründe önemli bir yenilik olarak değerlendiriliyor. Ripple’ın bu stratejik hamlesi, stabilcoin pazarındaki rekabeti ve inovasyonu daha da artıracak gibi görünüyor.

Gelişmekte Olan Piyasalar Ripple’ın Stablecoin Ödemelerine Olan Talebi Artırıyor

Ripple

, müşteri deneyimini iyileştirmek ve stablecoin ile XRP’yi kullanarak ödeme çözümlerine yenilikçi bir yaklaşım getirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor.

Şirket, bu iki varlığı ödeme çözümlerine entegre etmeyi planlıyor, bu sayede ilk büyük ölçekli kurumsal kullanım senaryosunu oluşturmayı hedefliyor. Ripple’ın gelişmekte olan piyasalardaki müşterileri, özellikle stabilcoin ödemelerini kolaylaştırmaya yönelik büyük bir ilgi gösteriyor.

Ripple’ın stabilcoin lansmanının ilk etapta ABD pazarını hedef aldığı bildiriliyor. Bu strateji, şirketin geniş bir kitleye erişim sağlama ve global ödeme sistemlerini dönüştürme yolundaki adımlarının bir parçası. Ayrıca Ripple, Avrupa ve Asya gibi diğer önemli pazarlarda bölgesel farklılıkları sunma potansiyeline de sahip.