Kriptoda Proof of Stake Nedir?
Biz, okuyucularımızla tam şeffaflık içinde olmayı önemsiyoruz. İçeriğimizin bir kısmı ortaklık (affiliate) bağlantıları içerebilir. Bu ortaklıklardan komisyon kazanabiliriz. Ancak, bu olası gelir hiçbir zaman analizlerimizi, görüşlerimizi veya incelemelerimizi etkilemez. Editoryal içeriklerimiz, pazarlama ortaklıklarımızdan bağımsız olarak hazırlanmakta olup, puanlamalarımız yalnızca belirlediğimiz değerlendirme kriterlerine dayanmaktadır. Daha fazla bilgi edinin
On yılı aşkın süredir kripto para dünyasını kapsamlı bir şekilde takip eden Cryptonews, güvenebileceğiniz yetkin analizler sunar. Gazetecilikte ve analizde deneyimli ekibimiz, derin piyasa bilgilerini blockchain teknolojilerinin pratik testleriyle birleştirir. Gerçeklere dayalı doğruluk ve tarafsız raporlama konusunda katı editoryal yönergeleri koruyoruz; hem köklü kripto paralar hem de yeni projeler hakkında bilgilendirici içerikler sunuyoruz. Sektördeki uzun süredir varlığımız ve kaliteli gazeteciliğe olan bağlılığımız, Cryptonews'i dijital varlıklar dünyasında güvenilir bir kaynak haline getiriyor. Cryptonews hakkında daha fazla bilgi edinin.
Proof of Stake nedir sorusuna yanıt vermeden önce blok zinciri teknolojisinin çalışma prensiplerini anlamak önemlidir. Proof of Stake (Hisse Kanıtı) enerji verimliliğini artırmak ve madencilik süreçlerini daha adil hale getirmek amacıyla geliştirilmiş bir konsensüs mekanizmasıdır.
Bu sistemde kullanıcılar sahip oldukları token miktarına göre doğrulayıcı (validator) olarak seçilir ve ağın güvenliğini sağlar. Hisse Kanıtı, Bitcoin’in yüksek enerji tüketen İş Kanıtı (PoW) modeline bir alternatiftir. Bu yeni model enerji kullanımını büyük ölçüde azaltmayı amaçlar.
Hazırladığımız makalede, Hisse Kanıtı’nın kökenleri ve güncel uygulamaları ele alınacaktır. Ayrıca Proof of Stake nedir sorusu detaylı bir şekilde açıklanacaktır. Peki, siz bu yenilikçi sisteme dahil olmaya hazır mısınız?
Hisse Kanıtı Basit Terimlerle Açıklandı
Hisse Kanıtı (Proof-of-Stake – PoS), blok zincirinde işlemleri doğrulama sürecine alternatif bir yöntem sunar. Bu mekanizmayı anlamak için önce selefi olan İş Kanıtını (Proof-of-Work – PoW) bilmek gerekir.
Blok zinciri merkezi olmayan bir yapıdadır. İşlemlerin kaydını tek bir otorite yerine dağıtık defter (distributed ledger) üzerinde tutar. Bu defterde işlem kayıtlarını barındıran veri blokları bulunur.
İşlemlerin doğrulanması için mutabakat mekanizması devreye girer. Bu mekanizma ağdaki verilerin doğruluğunu denetleyerek tüm bilgilerin uyumlu olmasını sağlar.
Daha önce kullanılan İş Kanıtı modelinde bilgisayarı blok zincirine bağlı olan herhangi bir kişi matematiksel bulmacayı çözerek işlem bloğunu doğrular. Bu süreçte düğüm (node) işlevi görür.
Ancak Hisse Kanıtı, PoW’un aksine yüksek hesaplama gücü gerektirmez. Kullanıcılar, doğrulayıcı (validator) olmayı hedeflediklerini göstermek amacıyla kriptolarını ağa bağlar. Bu, onlara blok zincirinde işlemleri doğrulama yetkisi verir. Böylece ağın güvenliğini ve işleyişini desteklerler.
Proof of Stake Nasıl Çalışır?
Proof of Stake (Hisse Kanıtı) mekanizmasını anlamak için temel unsurları inceleyelim. Her bir bileşeni detaylıca açıklayalım.
Kripto Para Stake Etme
Hisse Kanıtı sisteminde bir kullanıcının blok zincirinde doğrulayıcı olabilmesi için belirli miktarda kripto parasını sistemde kilitlemesi gerekir. Bu işleme staking denir.
Stake eden kullanıcılar ağdaki veri bloklarını doğrulama yetkisine sahip olur. Doğrulama süreci tamamlandığında ilgili bloklar genel blok zincirine eklenir.
Stake miktarı arttıkça kullanıcının bloğu doğrulamak üzere seçilme şansıda artar. Yani blok zincirinde ne kadar çok kripto paranız varsa algoritma tarafından seçilme olasılığınız o kadar yüksek olur.
Stake işlemi yapıldıktan sonra kullanıcılar istedikleri zaman bu süreçten çıkamazlar. Genellikle belirli bir kilitlenme süresi bulunmaktadır. Bu süre 1 ile 2 yıl arasında değişebilir.
Ayrıca bazı ağlarda staking için minimum miktar sınırlaması vardır. Örneğin, Ethereum’da node olabilmek için en az 32 ETH gereklidir.
İşlemleri Doğrulama
Kripto paranızı stake ettikten sonra ağ üzerinde bir düğüm (node) olarak kabul edilir. İşlem doğrulama yetkisine sahip olursunuz.
Doğrulayıcı olarak seçilmek blok zincirinin algoritması tarafından rastgele yapılır. Bu, ağın bütünlüğünü ve merkeziyetsiz yapısını korumaya yardımcı olur.
İşlem bloğu oluşturulduğunda, işlem içinde önerilen her bir işlemin doğruluğunu teyit etmek üzere seçilen komite ve düğüm grubu görev alır. Bu süreç, daha önce İş Kanıtı (PoW) ile gerçekleştirilirdi. Bu modelde madenciler, işlem bloklarını doğrulamak için karmaşık matematiksel problemleri çözmek üzere yarışırlardı.
Ödüller ve Cezalar
Doğrulama sürecini başarıyla tamamlayan doğrulayıcılar genellikle kripto para birimi ödülü alır. Bu ödülü kazanmak için doğrulayıcının belirlenen süre içinde işlemi tamamlaması gerekir.
Doğrulayıcı doğrulama sürecine katılamaz. Çevrimdışı kalırsa genellikle ceza alır. Eğer bir doğrulayıcı yanıltıcı ve hatalı bir doğrulama yapmaya kalkışırsa, stake ettiği tüm varlıklara el konulur. Bu varlıklar kullanılamaz bir cüzdana gönderilir. Bu, kötü niyetli aktörlerin sistemi manipüle etmesini önlemek için yapılmış önemli bir güvenlik tedbiridir.
Hisse Kanıtının Avantajları Nelerdir?
Proof of Stake nedir sorusuna yanıt ararken bu mekanizmanın blok zinciri ekosistemine getirdiği avantajları da göz önünde bulundurmak gerekir. Hisse Kanıtı (PoS), diğer mutabakat mekanizmalarıyla karşılaştırıldığında birçok önemli avantaj sunar.
Üstün Enerji Verimliliği ve Daha Düşük Çevresel Etki
Hisse Kanıtının en büyük avantajlarından biri madencilik yerine staking kullanmasıdır. Bu yöntem yüksek güç tüketen bilgisayarların sürekli çalıştırılmasına olan ihtiyacı azaltır.
Böylece blok zincirinde işlem doğrulama ve yeni kripto para üretimi için gereken enerji tüketimi düşer.
The Guardian’da yer alan bir makaleye göre, “Bitcoin madenciliği yılda 65,4 megaton CO2 emisyonuna neden olabilir. Bu durum 2019’da Yunanistan’ın 56,6 megatonluk emisyonuna denk gelir.”
Yüksek karbon ayak izi nedeniyle, Elon Musk 2021 yılında Tesla araçlarında Bitcoin ile ödeme yapılmasını durdurmuştu. Ardından PoS modeli, Ethereum gibi platformlarda kullanılmaya başlandı.
Mekanizmanın benimsenmesiyle enerji tüketimi neredeyse %100 oranında azaldı. Bu da PoS’u çevre dostu bir yöntem haline getirdi.
Ağa Güvenlik Sağlamada Benzersiz Yaklaşım
ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu’na göre, “Bitcoin madenciliğinin %90’ı, madencilerin %10’u tarafından kontrol ediliyor.” PoS ile doğrulama süreci daha geniş bir şekilde dağıtılarak ağ güvenliği artırılır.
PoS’ta doğrulayıcılar ağdaki düğüm olabilmek için kendi kripto paralarını stake etmek zorundadır. Örneğin, Ethereum’da bir düğüm olmak için gereken 32 ETH bugünkü değeriyle yaklaşık 75.712 dolar eder. Doğrulayıcılar yanlış bir işlem bloğunu onaylarsa, stake ettikleri varlıkları kaybetme riski taşırlar.
Ayrıca, doğrulayıcıların dağıtık yapısı %51 saldırısının gerçekleşmesini oldukça zorlaştırır. Bu, ağın hesaplama gücünün (hashrate) artmasıyla saldırganların kontrolü ele geçirmek için yeterli düğüme sahip olmalarını gerektirir. Bu özellikler, PoS’u daha güvenli ve merkeziyetsiz bir mutabakat modeli yapar.
Hisse Kanıtının Dezavantajları Nelerdir?
Hisse Kanıtı (PoS), çeşitli avantajlar sunmasına rağmen bazı önemli dezavantajlara da sahiptir.
Merkeziyetçilik Riski
PoS, enerji açısından daha az yoğun olmasına karşın daha fazla sermayeye sahip bireylerin avantaj kazanma riskini barındırır. Blok zinciri algoritması, genelde daha fazla kripto para stake eden düğümleri seçer. Bu düğümler doğrulayıcı olarak görev yapar.
Stake miktarı arttıkça bloğu doğrulama şansının da artması anlamına gelir. Bu, ağdaki güç ve kontrolün daha fazla yatırım yapanlara kaymasına yol açabilir.
Sonuçta bazı gruplar ağ yönetiminde daha fazla etkiye sahip olur. Bu durum bazı işlemlerin yönetim tarafından sansürlenme ihtimalini artırabilir. Ancak, doğrulayıcılar rastgele seçildiği için blok zinciri merkeziyetçilik riskini dengeler.
Servet Eşitsizliği
Daha önce de belirtildiği gibi, PoS modeli, daha fazla kripto parasını stake eden kullanıcılara avantaj sağlar. Bu durum, ağdaki ödüllerin çoğunu yüksek miktarda stake yapan doğrulayıcılara yönlendirebilir. Bu da ekosistemdeki servet farkının zamanla artmasına neden olabilir.
Yüksek stake sahipleri ağdan sürekli olarak daha fazla kazanç elde ederken küçük yatırımcılar için gelir olanakları sınırlı kalabilir. Bu dezavantajlar, Hisse Kanıtı sisteminin yenilikleriyle birlikte önemli sorunları da gösteriyor. Bunlar üzerinde düşünmek ve ele almak gerekiyor.
Hisse Kanıtı Sistemlerinin Gerçek Dünya Uygulamaları Nelerdir?
Proof of Stake nedir sorusuna yanıt vermek bu sistemin pratik kullanım alanlarını anlamak için önemli bir adımdır.
Proof of Stake, finansal işlemlerden merkeziyetsiz uygulamalara kadar birçok alanda kullanılır. Enerji verimliliği ve ölçeklenebilirliği ile blok zinciri projelerinde daha çok tercih edilmektedir.
Ethereum
Ethereum, PoS mekanizmasını erken benimseyen blok zincirlerinden biri olmuştur. 2022’de gerçekleştirilen Merge güncellemesi ile Ethereum, PoW’dan PoS’a geçiş yapmıştır.
Ethereum ağında bir düğüm (node) olmak ve stake işlemi gerçekleştirebilmek için minimum 32 ETH stake edilmesi gerekmektedir. Ağdaki doğrulayıcılar başarılı bir şekilde işlem bloklarını doğruladıklarında ödül olarak kripto para kazanır.
Ayrıca, Ethereum staking platformlarında yıllık yaklaşık %2,84 APY (Yıllık Yüzde Getirisi) sunulmaktadır. Çevresel etkiler açısından bakıldığında Ethereum 2.0 önceki sistemine kıyasla çok daha çevre dostu hale gelmiştir.
Yahoo Finance tarafından yayımlanan verilere göre, Ethereum’un PoS modeline geçmesiyle birlikte ağdaki enerji talebi 2,44 gigawatt’tan 235 kilowatt’a düşmüştür. Ayrıca, Ethereum’un işlem hızı önemli ölçüde artmıştır.
Önceden saniyede 15-20 işlem gerçekleştirilirken artık 100.000’in üzerinde işlem işlenebilmektedir. Ancak, PoS modeline geçişle birlikte merkeziyetçilik riski ortaya çıkmıştır. Özellikle Lido gibi likit stake havuzları ağdaki stake edilen fonların büyük bir kısmını kontrol etmektedir.
Tezos
Tezos, Ethereum’dan önce PoS mekanizmasını benimseyen blok zincirlerden biridir. 2018 yılından bu yana milyonlarca işlemi başarıyla işlemiştir.
Tezos’un yerel tokeni XTZ, kullanıcılar tarafından stake edilmektedir. Tezos, Sıvı Hisse Kanıtı (Liquid Proof-of-Stake – LPoS) modelini benimsemiştir.
Burada, Ethereum’un doğrulayıcılarına benzer şekilde baker adı verilen kullanıcılar işlem bloklarını doğrulamaktan sorumludur. Tezos, diğer PoS sistemlerinden farklıdır. Stake edilen tokenler hiç beklemeden çekilebilir.
Ayrıca, bakerlar ağ protokollerinde değişiklik önerisinde bulunabilir. Bu da topluluk üyelerine ağ yönetimine aktif katılım imkanı sunar. Bu özellikler Tezos’u diğer PoS platformlarından ayıran ve kullanıcılarına büyük esneklik sağlayan önemli faktörlerdir.
Stake Havuzları ve Topluluk Yönetişimi
Staking havuzları yeterli sermayesi olmayan doğrulayıcılar için topluluklar kurar. Bu havuzlar, bireysel stake yapmayı mümkün kılar.
Havuzlar bir grup stakerın kaynaklarını birleştirmesiyle oluşur. Havuz operatörleri de burada staking işlemlerini yapar.
Katılımcılara, katkılarına oranla ödüller dağıtır. Ancak, bu tür havuzların oluşumu ağ üzerindeki merkeziyetçiliği artırma potansiyeline sahiptir.
Örneğin, başlangıçta Lido ve Coinbase, Ethereum ağında stake edilen kriptonun yaklaşık %40’ını kontrol ediyordu. Bu durum ağın büyük bir kısmını kontrol eden küçük grupların blok zincirine neyin yazılacağını belirlemeleri anlamına gelir.
Topluluk yönetimi dağıtılmış bir yapı sunsa da bu yapı ağın merkeziyetçiliğinin artmasına neden olabilir.
Ayrıca dış etkenler özellikle ABD hükümeti, bazı adreslerden gelen işlemleri engelleyebilir. Bu durum, staking havuzlarına baskı yapabilir endişeleri daha da artırır.
Proof of Stake Geleceği
Hisse ispatı (Proof-of-Stake – PoS) blok zincirlerinin avantajları ve bazı dezavantajları vardır. Peki bu mekanizmanın geleceği nasıl şekillenecek?
Ölçeklenebilirlik ve Performans
Blok zincirlerinin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri ölçeklenebilirliktir. Hisse ispatı, iş ispatı sistemine (Proof-of-Work – PoW) göre daha verimli bir alternatif sunar.
Bununla birlikte işlem sayısının artmasıyla birlikte bu mekanizmanın karşılaşabileceği zorluklar devam etmektedir. Merge öncesinde, PoW tabanlı sistemlerde saniyede yapılabilecek maksimum işlem sayısı 20 iken, bu sayı şimdi 100.000’e kadar çıkabilir.
Ancak ağ büyüdükçe daha fazla kapasiteye ihtiyaç duyulabilecektir. Mevcut çözümlerden biri olan sharding (parçalama) yöntemi, blok zincirini birden fazla parçaya bölerek işlem kapasitesini artırır.
Her bir parça ağdaki işlemleri eş zamanlı olarak işleyerek genel verimliliği artırır. Bu yöntem gelecekte daha da geliştirilmeye ihtiyaç duyabilir. Ek olarak, Ethereum ağının ölçeklenebilirliğini artırmak için Polygon gibi yan zincirler kullanılabilir.
Polygon, ölçeklenebilirliği artırmak için başta Polygon PoS yan zinciri olmak üzere iki teknik kullanır. Bu, Ethereum ile entegre çalışan bir katman-2 blok zinciridir. Kullanıcılar için hızı artırıp ücretleri düşürür.
Düzenleme ve Uyumluluk
Kripto para dünyasında regülasyon uzun süredir devam eden bir tartışma konusudur. Birçok hükümet, ekosisteme düzen ve güvenlik katmak için çeşitli önlemler almaktadır.
Hisse ispatı tabanlı blok zincirleri ve özellikle topluluk yönetimine dayanan staking havuzları gelecekte düzenleyicilerden artan baskılarla karşı karşıya kalabilir. Bu gerçekleşirse merkeziyetçilikle ilgili endişeler artabilir.
Düzenleyiciler, staking havuzlarının katı kimlik doğrulama (KYC) ve kara para aklamayı önleme (AML) gibi yönetişim kurallarını benimsemesini zorunlu kılabilir.
Eğer bu tür düzenlemeler uygulanırsa, bazı kripto para taraftarları aynı düzeyde uyumluluk gerektirmeyen iş ispatı modeline (PoW) geri dönebilir. Bu durum, PoS’un benimsenmesi üzerinde önemli etkiler yaratabilir.
Sonuç
Proof of Stake (PoS), blok zinciri ağlarında kripto para birimlerini tutup yatırarak işlem onayı ve yeni blok oluşturma işine katkıda bulunan bir sistemdir.
Sonuç olarak, Proof of Stake nedir sorusuna yanıt ararken bu mekanizmanın diğer konsensüs sistemlerine kıyasla çevre dostu bir alternatif ve daha ölçeklenebilir bir sistem olarak öne çıktığını görmekteyiz.
Sistem, Tezos ve Ethereum gibi platformlar tarafından zaten benimsenmiş durumdadır. Şimdi birçok kişi Bitcoin’in de bu modele geçiş yapmasını önerir. Bu geçişin gerçekleşme olasılığı düşük olmasına rağmen eğer gerçekleşirse, kripto dünyasında büyük etkiler yaratabilir.
Kripto paraların ana akım tarafından kabul görmesi için önemli bir adım olabilir. Ancak, PoS’un geniş çapta benimsenmesi ve ölçeklenebilirliği, ekosistem için önemli zorluklardan biri olarak görülmektedir. Bu tür değişikliklerin merkeziyetsiz finans (DeFi) üzerinde olası olumsuz etkileri konusunda endişeler mevcuttur.
Şimdilik, PoS kullanımı artmaya devam ediyor. Daha fazla kripto para sahibi bu sistemden ödül kazanmak için staker olmayı hedefliyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Hisse Kanıtı ne anlama geliyor?
PoS ve PoW arasındaki fark nedir?
Hangi kripto para birimi Hisse Kanıtını kullanıyor?
PoS’ta staking nasıl çalışır?
Referanslar
-
Mutabakat mekanizması nedir? (CoinDesk)
-
Bitcoin çevre için korkunç (The Guardian)
-
0.1% madenciler Bitcoin’in madencilik kapasitesinin yarısını kontrol ediyor. (Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu)
-
%51 saldırısı nedir? (CoinDesk)
-
Ethereum birleşmesinin iklim kirliliğine etkisi (The Verge)
-
Ethereum birleştirme sonrası enerji kullanımı (Yahoo Finance)
-
Staking havuzları, Ethereum ağındaki tüm stake edilmiş kriptoların %40’ını kontrol ediyor (CoinDesk)






