Kriptoda Geçici Kayıp (impermanent loss) Nedir? İnceleme
Kriptoda geçici kayıp (impermanent loss), bir likidite havuzunda farklı fiyat hareketleri sergileyen iki varlığın neden olduğu değer kaybını ifade eder.
Örneğin, havuzdaki tokenlerin toplam değeri, bu varlıkları ayrı ayrı cüzdanınızda tutmanız durumunda elde edeceğiniz değerden düşük olabilir.
Bu kayıp, havuzdaki token miktarlarının, fiyatların başlangıçtaki oranlardan sapmasıyla değişmesi sonucu oluşur. Ancak her kayıp zararlı değildir.
Geçici kayıp, zamanla azalabilir ve çoğu durumda elde edilen işlem ücretleri ile dengelenebilir.
Bu yazıda, kriptoda geçici kayıp (impermanent loss) nasıl işlediğini ve likidite havuzu yatırımlarında bu riski nasıl azaltılacağını ele alacağız. Zarar etmemek için yazımıza hemen geçerek geçici kayıp hakkında detaylı bilgiler edinin.
Geçici kayıp (IL), bir likidite havuzuna yatırılan varlıkların değerinde meydana gelen değişikliği ifade eder. Bu durum, havuzdaki iki token arasındaki fiyat farklılıklarından kaynaklanır. Fiyatlar, tokenlerin başlangıç değerlerinden farklılaştıkça, toplam değerde bir kayıp oluşur. Ancak, bu kayıp yalnızca yatırım pozisyonunuzu kapattığınızda gerçekleşir. Pozisyon kapalı olana kadar, fiyat değişiklikleri nedeniyle değer sürekli olarak dalgalanacaktır. Bu kayıp, hisse senedi piyasasındaki gerçekleşmemiş zararlar gibi, yatırımınızı satıp çekmediğiniz sürece kağıt üzerinde bir kayıptır. Ancak, bu kayıplar, havuzdan elde edilen alım satım ücretleri ve likidite madenciliği ödülleri gibi diğer gelirlerle dengelenebilir. Eğer likidite sağlamayı düşünüyorsanız, geçici kaybın mekanizmasını ve bu riskin yatırım kararlarınıza nasıl etki edebileceğini anlamanız hayati öneme sahiptir.
Geçici kaybı anlamanın en iyi yolu, değer olarak büyük farklılıklar gösterebilecek, birbirine benzemeyen varlıklar üzerinden bir örnekle açıklamaktır. Örneğin, 1 USD değerine sabit bir stablecoin olan USDC ve günlük olarak fiyatı dalgalanan Ethereum (ETH) kullanabiliriz. USDC sabit kaldığı için, ETH’nin fiyatındaki dalgalanmalar bu ikili arasındaki orantıyı değiştirir. Eğer ETH’nin değeri artarsa, sabit kalan USDC miktarı aynı kalmışken, ETH miktarı azalır. Bu durum, havuzun toplam değerinde bir kayba neden olur. Fiyat farklılığı ne kadar büyükse, geçici kayıp (IL) riski de o kadar artar. Uniswap örneği, bu durumu anlamak için mükemmeldir. Uniswap, popüler bir merkeziyetsiz borsa (DEX) olup, dokuz farklı blok zinciri destekler. Ayrıca rakip DEX’lerin işlevselliğini taklit etmek için geniş ürün seçenekleri sunuyor. Bu platformda, herhangi bir fiyatta varlıkların takas edilebilmesi için geniş bir fiyat aralığına izin verilir. Uniswap, varlıkları 50/50 oranında dengeler. Yani, havuzdaki her iki varlığın değeri eşit olarak ayarlanır. Bu yapı, Otomatik Piyasa Yapıcı (AMM) algoritması ile desteklenir. AMM, piyasa koşullarına göre iki varlık arasındaki dengeyi sürekli olarak ayarlar. Fiyatlar değiştikçe, AMM, havuzdaki varlık oranlarını yeniden dengelemek için varlık miktarlarını otomatik olarak ayarlar. Bu durum varlıkların değerindeki dalgalanmaları yönetir ve kriptoda geçici kayıp (impermanent loss) riskini azaltır. Ancak, büyük fiyat farklılıkları olduğunda, geçici kayıp riski hala önemli olabilir. Matematiği basit tutmak için, mevcut piyasa fiyatına uyacak şekilde 1 ETH ve 2975 USD’yi USD olarak yatırabiliriz. Artık 5.950$ değerinde dengeli bir havuzumuz var. Bakalım bundan sonra ne olacak. USDC’nin değeri sabit kalmaya devam edecek ve her bir USDC 1 dolar değerinde olacak. Ancak, ETH’nin fiyatı dalgalanacak, bu da likidite havuzundaki her iki tarafın token miktarlarını etkileyecek. ETH’nin fiyatı USDC’ye kıyasla artarsa ve düşerse, ETH token sayısı buna göre ayarlanacak ve USDC token sayısıda ETH ile değiştirildikçe değişecek. Havuzu birkaç ay boyunca aktif tuttuğumuzu ve bu süre zarfında ETH fiyatının %30 arttığını varsayalım. Bu durumda, USDC’nin değeri sabit kaldığı için, ETH’nin artışı havuzdaki ETH ve USDC dengesini değiştirecektir. ETH’nin değeri arttıkça, havuzdaki ETH miktarı azalır ve USDC miktarı artar, bu durum varlıkların orantılı dağılımını bozar. Bu nedenle, ETH’nin fiyatı USDC’ye göre arttıkça, havuzun toplam değeri artsa da, ETH’nin değeri düştüğünde alabileceğiniz ETH miktarı azalır. İşte bu durum geçici bir kayba yol açar. Kriptoda geçici kayıp (impermanent loss), fiyat farklılıkları nedeniyle oluşan bu değer kaybını ifade eder. Şimdi, varlıkları kripto cüzdanınızda bırakmanız ile karşılaştırıldığında havuzun değerindeki farkı görelim. Unutmayın, bu örnekte ETH %30 arttı. Elde ettiğiniz 834 dolarlık kar, iyi bir başarıdır. Ancak, hâlâ gerçekleşmemiş bir kaybınız var. Bu, elde edilebilecek toplam kârın daha yüksek olabileceği anlamına gelir. Bu durumda, ETH’nizin bir kısmını zaman içinde USDC’ye dönüştürmeniz sonucunda yüzde 30’luk potansiyel kazancın tamamını realize edemediğiniz anlaşılıyor. Eğer tokenleri elinizde tutmuş olsaydınız, ek olarak 58,46 dolar (%0,85) daha kazanabilirdiniz. Bu senaryoda, USDC miktarınız artarken, ETH miktarınız 1 ETH’den 0,88 ETH’ye düşer. Bu da net bir geçici kayıp oluşturur. Geçici kaybı hesaplamak için, elinizde kalan her tokenin değerini ve miktarını bilmek gerekiyor. Geçici kayıp hesaplayıcısı, bu süreci kolaylaştırabilir ve matematiği basitleştirebilir. Birazdan, nasıl kullanılacağına dair adımlar göstereceğiz. Bu örnek, takas ücretlerinin Kalıcı Kayıp (permanent Loss) dengelemeye nasıl yardımcı olabileceğini ve çoğu zaman varlıkların elde tutulmasına kıyasla daha yüksek kâr sağlayacağını göstermektedir. Varlıkları sadece kripto cüzdanınızda tutmakla kıyaslandığında, ETH ve USDC sağlamak, özellikle havuzdan para çekildiğinde geçici kayıplar yaratabilir. Örneğimizde başlangıçta 1 ETH yatırmışken, şimdi elinizde yalnızca 0,88 ETH bulunuyor. USDC miktarınız ise yatırdığınız 2.975’ten artarak 3.392,02 USDC’ye ulaşmış durumda. Bu senaryoda kayıp %1’den daha azdır, yani etki oldukça sınırlıdır. Ancak, farklı senaryolarda bu değişiklik önemli ölçüde artabilir. Örneğin, ETH fiyatının %30 yerine %300 artarak 2.975 dolardan 11.900 dolara çıktığını düşünelim. Bu durumda, havuzdaki diğer varlıkların değerindeki büyük değişiklikler, çok daha büyük bir geçici kayba yol açabilir. Bu örnekte, eğer ETH fiyatı %300 artış gösterirse, kriptoda geçici kayıp (impermanent loss) gelecekteki varlık değerine göre %25’e ulaşabilir. Bu durum havuza yaptığınız başlangıç yatırımının yarısı kadar bir kayba neden olabilir. Geçici kayıp, havuzdaki iki varlığın fiyatlarının birbirinden farklı şekillerde değişmesiyle ortaya çıkar ve fiyatlar yükselsede düşsede kağıt üzerinde bir kayıp yaratır. Ancak, siz pozisyonunuzu kapatana kadar bu kayıp sadece kağıt üzerindedir. Bu süreç boyunca IL miktarı, piyasa fiyatlarının değişimine bağlı olarak dalgalanma ihtimali bulunur. Bazı varlık çiftleri için, işlem aralığı genişledikçe kayıp azalabilir ve hatta sıfırlanabilir. Ancak unutulmamalıdır ki IL, her zaman bir kayıptır. Asla bir kazanç değildir. Eğer ETH, %30’luk bir artış sonrası tekrar 2.975 dolar değerine düşerse, geçici kayıp ortadan kalkar. Fiyat düşüş eğiliminde devam ederse, IL, düşen fiyatlar nedeniyle ortaya çıkan kayıpları artırabilir. Eğer piyasa trendi tersine dönerse, Impermanent Loss (Kalıcı Olmayan Kayıp – IL) azalabilir ve fiyatlar başlangıçta yatırılan değerlere geri dönerse, IL muhtemelen sıfıra ulaşır. Pozisyonunuzu kapatsanız ve token miktarlarındaki değişimleri sabitleseniz bile, genel resimde geçici kayıplar her zaman zarar anlamına gelmez. Takas faaliyetlerinin sıklığı, her işlemden elde edilen komisyon oranları ve o fiyat noktasında sağladığınız likiditeden alınan pay, %1’den birkaç yüzdeye kadar çeşitlilik gösterebilecek getiriler sağlayabilir. Bu getirileri anlamak ve mevcut aralıkta kalıp kalmayacaklarını değerlendirmek için, kullanılan platformu ve ticaret geçmişini incelemek önemlidir. Aşırı yüksek getiriler varsa, bu durumu detaylıca incelemek gerekebilir. Çünkü bu, potansiyel bir risk işareti olabilir. Bazı merkezi olmayan borsalar, belirli token çiftlerini teşvik etmek amacıyla ek getiri sağlayarak genel kazancınıza katkıda bulunur ve böylece IL’yi dengeler. Son olarak, tüm faiz tabanlı kazanç stratejileri gibi, zama da önemli bir etkendir. Yüksek kalıcı zararlar yaşasanız bile, yeterince uzun bir zaman dilimi içinde ve yeterince yüksek getiri sağlayabilecek kısa sürelerde, zararınızı telafi edip kar sağlayabilirsiniz.
Kriptoda geçici kayıp (impermanent loss) hesaplama süreci, pozisyona başladığınız zaman ve kapattığınız zaman arasındaki değer değişimlerini içerir. Bu, tokenlerinizi likidite sağlamak yerine elinizde tutmuş olsaydınız elde edeceğiniz değerle kıyaslanarak hesaplanır. Öncelikle, başlangıçta yatırılan miktarı, pozisyonunuzu kapattığınızda ve likidite havuzunun güncel fiyatlarını kontrol ettiğinizde bulunan piyasa değeri ile çarparız. Örneğin, Coinbase gibi bir borsadan güncel piyasa fiyatlarını öğrenebilirsiniz. Bu örnekte, havuz kurulduğunda ETH’nin fiyatı 3.000 dolar iken sonrasında 4.000 dolara yükseldiğini varsayalım: ABD Doları: 1.000 x 1 = 1.000 dolar ETH: 0,33333 x 4,000 = 1,333,32 dolar Toplam başlangıç değeri: 2.333,32 dolar Şimdi, ETH 4.000 dolara çıktığında likiditeyi çektiğinizi düşünelim: USDC: 1.154,69 x 1 = 1.154,69 ABD doları ETH: 0.288675 x 4.000 = 1.154,70 dolar Toplam son değer: 2.309,39 dolar Bu durumda, orjinal token miktarlarını elinizde tutmuş olsaydınız, son değeri başlangıç değerinden çıkararak geçici kaybı bulurdunuz. 2.309,39 dolar – 2.333,32 dolar = -23,93 dolar (zarar) Uniswap V2 gibi birçok merkezi olmayan borsa, likidite havuzundaki bir tokenin fiyatını belirlemek için sabit ürün formülünü kullanır. Sabit Ürün Formülü: X * Y = K X = Token X Miktarı Y = Token Y Miktarı K = Sabit (Token X Miktarı * Token Y Miktarı) DEX’ler, takas sonrası kalan her tokenin miktarını hesaplamak için bu formülü kullanır. Arbitraj yatırımcıları, likidite havuzu fiyatlarını piyasa fiyatlarına yakın tutar. Ancak fiyatların iki varlık arasındaki ilişkiden bağımsız olduğunu unutmayın. Genellikle, kriptoda geçici kayıp (impermanent loss) hesaplamak için bir geçici kayıp hesaplayıcısının kullanılması, süreci büyük ölçüde basitleştirir. Geçici kaybın hesaplanması, likidite sağlayıcıları için hayati bir işlemdir. Bir pozisyonun geçici kaybını hesaplamak için çeşitli araçlar kullanılabilir ve bu araçlar işlemi büyük ölçüde kolaylaştırır. Bu örnekte, CoinGecko tarafından sağlanan bir hesap makinesini kullanacağız. Bu tür hesap makineleri, piyasa değerlerindeki değişikliklere dayanarak olası kayıpları hızlı ve etkili bir şekilde hesaplar. Bu sayede likidite sağlayıcıları kararlarını bilinçli bir şekilde verebilirler. AMM modelini ayarlayın. Uniswap V2’yi (50/50 konum) seçtik. Balancer gibi otomatik piyasa yapıcılar, havuzun bir tarafını diğerinden çok daha ağır hale getirerek (80/20 ve 95/5 gibi) IL’nin azaltılmasına yardımcı olabilir. Varlık 1 için yüzdelik bir fiyat değişikliği seçin. Varlık 1 için bir ağırlık atayın. Bu, seçtiğiniz AMM’ye göre otomatik olarak doldurulur ancak Uniswap V3 havuzu için özel değerlere ihtiyacınız varsa kullanışlı olabilir. Varlık 2 için yüzdelik bir fiyat değişikliği seçin. Varlık 2 için bir ağırlık atayın. Otomatik ayarı kullanın ve özelleştirin. Bu örnekte, Varlık 1’in (örneğin ETH) değeri %10 artarken, Varlık 2 (popüler bir meme parası gibi) %300 artmış. Bu durumda, eğer bu iki varlığı sadece elinizde tutmuş olsaydınız elde edeceğiniz getiriye kıyasla, yaklaşık %18’lik bir geçici kayıp meydana gelmişti. Bu, ETH gibi daha istikrarlı bir varlık ile yüksek volatiliteye sahip bir varlık arasında likidite sağlandığında sıkça rastlanan bir durumdur.
Kriptoda geçici kayıp (impermanent loss) genellikle bir fırsat maliyeti olarak tanımlanır. Bu durum, varlıkları elde tutarak daha yüksek bir gelir elde etme fırsatını kaçırmış olabileceğiniz anlamına gelir. Bir likidite sağlayıcı olarak, yaşayacağınız geçici kaybı etkileyen çeşitli faktörler bulunur. Bu faktörler arasında oynaklık ve işlem hacmi yer alır. Fiyat değişiklikleri, geçici kayba yol açan ana faktördür. Eğer seçtiğiniz likidite havuzundaki varlık çifti sürekli olarak istikrarlı bir oranda işlem görüyorsa, geçici kayıp meydana gelmeyecektir. Örneğin, yatırılan varlıkların her ikisi de %20 oranında artarsa, Impermanent Loss (IL) yaşanmaz. Ancak, bir varlık %20 düşerken diğeri %20 artarsa, bu durum %2’lik bir geçici kayba neden olur. Volatilite, IL’nin en büyük tetikleyicisidir ve genellikle likidite havuzunuzda seçtiğiniz varlıkların doğasına bağlıdır. İlişkili varlıklar arasında Geçici Kayıp (IL) genellikle daha düşüktür. Örneğin, WBTC ve ETH arasında yaklaşık %90’lık bir fiyat korelasyonu vardır. Bu da varlıkların aynı anda ve benzer oranlarda değer kazanıp kaybetme eğiliminde olduğunu gösterir. Ancak, en güvenli seçenek genellikle 1 dolara sabitlenmiş stabil coinleri kullanmaktır. Örneğin, her ikisi de 1 ABD Doları değerinde olan USDT ve USDC çifti için likidite sağlayabilirsiniz ve bu hiç IL riski taşımaz. Buna karşılık, meme coinler ve diğer volatil varlıklar likidite sağlayıcıları için daha yüksek bir risk oluşturabilir. İşlem hacmi, artan talep ve satış baskısı yoluyla fiyat farklılaşmasını tetikleyerek geçici kayıp oluşumunda önemli bir rol oynar. Artan hacim, havuzunuzda daha hızlı bir kayba yol açabilir. Bu durum fiyat değişikliklerine tepki vermek için size daha az zaman bırakır. Mevcut durum işlem ölçümlerini dikkatlice izlemeniz gerektiğini gösterir. Kriptoda geçici kayıp (impermanent loss) ile ilgili olarak, zaman faktörü her iki yönde etkili olabilir. Bazı likidite havuzlarında, yeterli süre beklenirse, havuz daha dengeli bir duruma gelebilir. Bu da kalıcı olmayan kaybınızı azaltabilir ve tamamen ortadan kaldırabilir. Ancak, diğer durumlarda, bekledikçe durum kötüleşebilir. Bu, özellikle değeri hızla artan ve sıfıra yaklaşan varlıklar için geçerlidir. Bu tür durumlarda, varlıkların fiyat hareketlerine bağlı olarak kayıplar artabilir ve zaman, kaybın büyüklüğünü arttıran bir faktör haline gelebilir.
Havuz seçimi ve çeşitlendirme gibi çeşitli yöntemler, Impermanent Loss (IL) riskinizi azaltmanıza yardımcı olabilir. Ancak, likidite sağlamayı tamamen bırakmadıkça, kalıcı zarar riskini tamamen ortadan kaldırmanın kesin bir yolu yoktur. Riskinizi yönetmek için kullanabileceğiniz en yaygın yöntemleri birlikte inceleyelim. Yatırımcılar likidite madenciliği yoluyla pasif gelir elde etmek isterler. Fakat çoğu kripto varlığının getirdiği yüksek riskten çekinirler. Böyle bir çekinmeniz varsa 1 dolara sabitlenmiş stabil coin çiftleri sizler için sağlam bir seçenek olabilir. Bu tür havuzlar için, dengenin bozulması durumunda bile, varlıkların değeri hala 1$ olarak kalır, bu da Impermanent Loss (geçici kayıp) riskini büyük ölçüde azaltır. Likidite sağlarken stabil coin kullanımının avantajları olmasına rağmen, stabil coinlerin 1 dolarlık sabit değeri kaybetme riski de bulunmaktadır. Örneğin, 2023’te USDC’nin değeri geçici olarak 0,87 dolara düştü. Ayrıca, algoritmik bir stabil coin olan UST, 2022’de dramatik bir düşüş yaşayarak şu anda 0,02 doların altında işlem görüyor. Bu nedenle, likidite sağlamadan önce seçeceğiniz stabil coinin nasıl desteklendiğini ve geçmiş performansını araştırmanız önemlidir. Stabil coinlerin nasıl desteklendiğini anlamak, bu varlıkların güvenilirliği ve kararlılığı hakkında fikir sahibi olmanıza yardımcı olacaktır. Kriptoda geçici kayıp (impermanent loss), yani geçici kayıp, özellikle kripto para birimlerinde fiyat hareketliliğinin yüksek olduğu varlık çiftlerinde daha fazla görülüyor. Bu riski yönetmek için, yatırımcılar birden fazla likidite havuzunu kullanarak riski dağıtabilir ve pasif gelirlerini artırabilirler. Ancak, herhangi bir likidite havuzunda geçici kayba maruz kalma olasılığı her zaman vardır. Fakat bazı durumlarda bu kayıplar sınırlı kalabilir. Uniswap V3 gibi gelişmiş platformlar, likidite sağlayıcılarına fiyat sınırları belirleyerek daha odaklanmış stratejiler uygulama imkanı tanır. Bu yaklaşım, belirli bir fiyat aralığında likidite sağlayarak, fiyat o aralığa ulaştığında ve yükselmeye devam ettiğinde dolar maliyeti ortalaması ile çıkış stratejisi oluşturmanızı sağlar. Ayrıca, fiyatlar belirlenen aralığa düştüğünde otomatik olarak alım yaparak varlığınızın ortalama değerini düşürmeye yardımcı olabilir. Bu stratejiler, fiyat dalgalanmalarından kaynaklanan riskleri minimize etmek ve likidite sağlama sürecinde daha kontrollü bir yaklaşım benimsemek için faydalıdır. Geçici kayıpların azaltılması, genellikle piyasaların dikkatli bir şekilde izlenmesini gerektirir. Eşleştirilmiş varlıklardaki büyük fiyat hareketleri, yukarı ve aşağı yönlü, Impermanent Loss (IL)’e neden olur. Eğer büyük fiyat dalgalanmaları bekliyorsanız, likiditenizi çekmek ve riskinizi azaltmak mantıklı olabilir. Ancak, büyük bir fiyat hareketi, işlem çiftinizde dengeyi sağlamaya yardımcı olabilir. Burada önemli olan, yatırımlarınızı sürekli olarak takip etmek ve piyasadaki haberler ve olaylar nedeniyle fiyat farklılıkları oluştuğunda buna göre plan yapabilmektir. Çoğu merkezi olmayan borsa, varlık karışımı olarak 50/50 modelini kullanırken, Balancer gibi platformlar 80/20 gibi farklı karışımlar kullanarak geçici kayıbı sınırlama potansiyeline sahiptir. Platform, belirli kripto varlıkları için daha aşırı oranlar olan 95/5 ve 98/2 gibi karışımları da sunmaktadır. Bu strateji, IL riskini azaltabilir. Ancak, havuzdaki daha ağır basan varlığa daha fazla maruz kalmanızı gerektirebilir, bu da yatırım stratejisine bağlı olarak avantajlı ve riskli olabilir.
Kriptoda geçici kayıp (impermanent loss), en iyi şekilde bir fırsat maliyeti olarak tanımlanır. Bu durum, likidite sağlamak yerine varlıkları sadece elinizde tutarak daha büyük kazançlar elde edebileceğiniz anlamına gelir. Ancak, süreç boyunca elde edilen takas ücretleri, genellikle Impermanent Loss’u (IL) dengeleyebilir ve kripto varlıklarınız üzerinden pasif gelir sağlar. Geçici kaybın temel nedeni fiyat farklılıklarıdır. Bu nedenle, geçici kaybı azaltmak ve verimliliğinizi en üst düzeye çıkarmak için benzer ve yakından ilişkili varlıkları kullanma fırsatlarını değerlendirmek yararlı olur. Bu yaklaşım, fiyat hareketlerinin birbirine daha yakın olmasını sağlayarak potansiyel kayıpları minimize eder.
Geçici kayıp, varlıkları sadece tutmak ile likidite sağlamak arasındaki değer farkını ifade eder. Likidite sağlandığında, havuzdaki takas işlemleri token miktarlarında değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler, başlangıçta yatırılan varlıkların toplam değerinin altında bir değerle sonuçlanabilir. Bu duruma genellikle “Geçici kayıp” denir. Bu, havuzdaki farklı varlıkların fiyatlarındaki değişimlerden kaynaklanır. Likidite pozisyonunda tutulan iki varlıktaki fiyat farklılıkları nedeniyle geçici kayıp meydana gelir. Bir varlığın fiyatı sabit kalırken diğerinin değeri artarsa, havuzdaki token sayısı iki tarafı dengede tutacak şekilde ayarlanacaktır. Sonuç olarak, likidite sağlamadan tokenları basitçe tutmakla karşılaştırıldığında daha düşük bir değer elde edersiniz. Kayıp hesaplamak için, likidite havuzuna sağladığınız token miktarlarının piyasa fiyatını, havuzdaki takaslardan sonra kalan tokenlerin değeriyle karşılaştırın. Evet. Bazı durumlarda, havuzdaki iki varlık, her birinin fiyatı yukarı ve aşağı doğru hareket ettikçe birbirine yaklaşabilir. Geçici kayıp sadece fiyat değişikliklerinden değil, fiyat oranlarından dolayıda kaynaklanmaktadır. Parite, yatırıldığındaki orijinal fiyat oranına (örneğin, 5:1 veya 1:500) yaklaştıkça, havuzdaki geçici kayıp azalır.
Kısaca: Geçici Kayıp Nedir?
Geçici Kayıp Nasıl Çalışır? Anlamak için 6 Adım
1) Havuza Likidite Ekleyin
2) Fiyat Farklılığı
3) Kayıp Hesaplaması
Varlık
Başlangıç Değeri
Bitiş Değeri
ABD Doları
2.975 ABD doları (2.975 Token)
3392.02 USDC
ETH
2.975 $ (1 ETH)
0,88 Ethereum
Toplam
5.950$
6.784$
4) Çekilme Etkisi
5) Kaybın Geçici Niteliği
6) Azaltıcı Faktörler
Geçici Kayıp Nasıl Hesaplanır
Geçici Kayıp Hesaplayıcı Nasıl Kullanılır
Geçici kaybı Etkileyen Faktörler
Kripto Fiyat Oynaklığı
Likidite Havuzu Bileşimi
İşlem hacmi
Zaman ufku
Geçici Kayıplardan Nasıl Kaçınılır?
Stablecoin Çiftlerini Seçin
Çoklu Havuzlarda Çeşitlendirme
Fiyatların ve Piyasa Trendlerinin Takibi
DEX Seçimi
Sonuç
Sıkça Sorulan Sorular
Geçici kayıp nedir?
Neden geçici kayıp meydana gelir?
Geçici kayıp nasıl hesaplanır?
Geçici kayıptan kurtulabilir misiniz?
Referanslar






