" class="yoast-seo-meta-tag">

Rollup Nedir ve Nasıl Çalışır? Tüm Merak Edilenler

Blockchain dünyasında ölçeklenebilirlik önemli bir sorundur. Rollup nedir sorusu bu nokta da kritik bir önem kazanmaktadır. Rollup çözümleri, blockchain ağlarının daha hızlı, verimli ve ekonomik biçimde çalışmasını sağlayarak ölçeklenebilirlik sorununu aşmayı hedefler.

Rolluplar işlem hızını artırırken gas ücretlerini düşüren, etkili bir Katman 2 ölçekleme çözümüdür. Ethereum gibi yoğun kullanılan ağlarda işlem yükünü hafifletir ve kullanıcı deneyimini iyileştirir.

Bitcoin kapalı bir sistemdir ve yalnızca değer transferine odaklanır. Ancak ikinci ve üçüncü nesil blockchain ağları, bundan çok daha fazlasını sunar. Bu ağlar, merkeziyetsiz uygulamalar (dApp’ler) için altyapı hizmeti sağlar. Böylece geliştiricilere geniş bir ekosistem oluşturur.

Ethereum, akıllı kontratlar sayesinde üçüncü taraf dApp’leri barındırabilir. Bu uygulamalar, Ethereum’un güvenliğinden ve işlem gücünden faydalanarak kendi ekosistemlerini oluşturur. Günümüzde Ethereum üzerinde yaklaşık 5.000 aktif dApp bulunmaktadır. Bazıları yüz binlerce kullanıcıya ulaşmış durumdadır.

Ağdaki kullanım yoğunluğu arttıkça işlem ücretleri yükselir ve tıkanıklık oluşur. İşte tam bu noktada Rollup çözümleri devreye girerek blockchain ağlarını daha hızlı ve verimli hale getirir. Peki, Rollup nasıl çalışır ve neden bu kadar önemlidir?

Hazırsanız bu teknolojiye yakından göz atalım.

Rollup Nedir? – Özet


Rolluplar, belirli bir Katman 2 (L2) ölçekleme çözüm yöntemidir. Ethereum işlemlerini zincir dışında gruplar ve ana ağa yalnızca işlem kanıtlarını gönderir. Bu sayede, Ethereum’un işlem yükü azalır ve ağ daha verimli hale gelir.

Temel amaç, ana ağdaki tıkanıklığı gidermek ve işlemleri daha düşük maliyetle gerçekleştirmektir. İşlemler tek bir blokta birleştirilir ve güvenlik için kritik veriler Ethereum’a kaydedilir. Bu nedenle bu teknolojiye “rollup” adı verilmektedir.

Geleneksel finans uygulamalarıyla rekabet edebilmek için blockchain ağlarının saniyede binlerce işlemi düşük maliyetle sonuçlandırması gerekir.

Ethereum, akıllı kontratlar ve blockchain tabanlı uygulamalar için büyük bir potansiyel sundu. Ancak, yüksek işlem ücretleri ve ağ tıkanıklığı gibi ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldı.

Mayıs 2021’de Ethereum’da ortalama işlem ücreti 100 doların üzerine çıktı. Bu maliyet, kullanıcı kitlesini büyütmek isteyen Web3 uygulamaları için sürdürülebilir bir rakam değildi.

Artan ölçekleme ihtiyacı, Katman 2 (L2) çözümlerinin gelişmesini hızlandırdı. L2 zincirleri, Katman 1 (L1) blockchainlerin üzerine inşa edilen ikincil ağlardır. Amaç, işlem kapasitesini ve hızını artırmaktır. Bugün Ethereum’un ölçeklenmesini sağlayan ve potansiyelini açığa çıkaran birçok L2 rollup çözümü bulunmaktadır.

Ethereum’un ilk Katman 2 (L2) çözümleri, 2017’deki ICO çılgınlığı sırasında ortaya çıktı. Raiden, OmiseGO ve Matic (şimdiki adıyla Polygon) bu dönemin öncüleriydi.

Oluşturulan ikincil zincirler, state channel ve plasma channel çözümleriyle, daha basit bir işlem doğrulama süreci sunuyordu. Ancak, doğrulama süreci üst düzeyde güvenlik önlemleri gerektiriyordu ve bazıları akıllı kontratları desteklemiyordu. Bu noktada daha güvenli, ölçeklenebilir ve kullanıcı dostu bir alternatif olarak rolluplar ortaya çıktı.

Rolluplar, Ethereum ile daha güçlü bir bağlantı kurarak merkeziyetsiz uygulamalarla (dApp) etkileşim sağlayan bir yapı oluştur. Kripto da rolluplar sayesinde dApp’ler daha hızlı ve kullanıcı dostu hale geldi. Web2 benzeri bir deneyim sunarak, blockchain teknolojisinin benimsenmesini hızlandırdı.

Uygulama esnasında; işlem verileri ana ağa kaydedilirken, asıl işlem süreci L2 yan zincirde gerçekleşir. Ana zincir ile yan zincir birbirine bağlı çalışır ve veri alışverişi yapar.

Ethereum saniyede yalnızca 15 işlem (tps) gerçekleştirirken, dApp’ler artık rollup teknolojisiyle 1.000 tps’ye kadar işlem yapabilmektedir.

Rollupların Sunduğu Avantajlar

Maliyet Verimliliği

Rollup işlemleri, Ethereum’a kıyasla çok daha düşük maliyetlidir. Mart 2024’te Ethereum, Dencun yükseltmesini gerçekleştirdi. Bu güncelleme, L2 çözümlerinin veriyi daha verimli saklamasını sağladı. Sonuç olarak, çoğu rollup’ta işlem maliyetleri %95 oranında azaldı.

Bugün rolluplar da ortalama işlem ücreti 0.001 ila 0.1 dolar arasında değişiklik göstermektedir. Bu düşük maliyetler sayesinde, gaming ve merkeziyetsiz finans (DeFi) gibi yüksek talep gören uygulamalar daha verimli şekilde geliştirilebilmektedir.

Ölçeklenebilirlik

Rolluplar, işlemleri zincir dışında gruplandırır ve yalnızca temel verileri ana ağa kaydeder. Bu sayede işlem kapasitesini artırarak daha büyük bir ölçeklenebilirlik sağlar. Ethereum saniyede 15 işlem (tps) gerçekleştirebilirken, rolluplar bu sayıyı 1.000 tps ve üzerine çıkarabilmektedir.

Güvenlik

İlk nesil Katman 2 (L2) çözümleri, state channel ve plasma channel gibi farklı yapılara sahipti. Ancak, bu sistemlerde yüksek düzeyde güvene ihtiyaç duyuluyordu.

Rolluplar ise Ethereum’un güvenliğini paylaşır. Tüm işlem verileri ana ağa kaydedildiği için, kullanıcılar verileri doğrulayabilir. Ardından merkezi bir operatöre bağlı kalmadan rolluptan çıkış yapabilirler.

EVM Uyumluluğu

Çoğu rollup, Ethereum Sanal Makinesi (EVM) ile uyumludur. EVM, Ethereum üzerindeki akıllı kontratları çalıştıran işlem motorudur. Bu sayede, Ethereum dApp’leri doğrudan rollup zincirlerinde konuşlandırılabilir. Böylece daha düşük işlem ücretlerinden ve daha yüksek işlem kapasitesinden yararlanılır.

Kullanıcı Deneyimi

Merkeziyetsiz internetin yaygınlaşması, dApp’lerin kitlesel olarak benimsenmesine bağlıdır. Rolluplar, blockchain uygulamalarını daha kullanıcı dostu hale getirerek bu dönüşüme katkı sağlar.

Rollup çözümleri performansı artırırken maliyetleri düşürür. Böylece Web2 benzeri bir deneyim sunar ve merkeziyetsiz yapıyı korur.

Rollup Çeşitleri


Rollup Çeşitleri Optimistic ve ZK olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Her iki modelde de rollup akıllı kontratları, birden fazla Ethereum işlemini tek bir paket halinde toplar. İşlemler zincir dışında işlenerek ağın verimliliği artırılır.

Sequencer adı verilen özel ağ bileşenleri, işlemleri sıralayarak gruplar halinde düzenler. Ancak, en büyük fark rollup verilerinin ana ağa nasıl kaydedildiği konusunda ortaya çıkar.

Optimistic Rolluplar

Optimistic rolluplar, Ethereum işlemlerinin geçerli olduğunu varsayarak hareket ederler. Ancak aksi kanıtlanırsa yapılan işlemler geçersiz olur. Bu yaklaşım, adını iyimser (optimistic) doğrulama yönteminden alır. İşlemler, belirli bir süre boyunca itiraz edilebilir, ancak aksi kanıtlanmazsa Ethereum’a kesin olarak kaydedilir.

Optimistic rolluplar, işlemleri paketler halinde toplar ve sıkıştırılmış verileri Ethereum ana ağına kaydeder. Ardından, dolandırıcılık kanıtlama (fraud-proof) mekanizması devreye girer. Bu sistem, yedi günlük itiraz süresi boyunca hatalı veya hileli işlemleri tespit etmek için çalışır.

Verilen bu süre içinde bir itiraz gelmezse, işlem paketi kesinleşir ve Ethereum’a tamamen kaydedilir. Ancak biri geçersiz bir işlem tespit ederse, Ethereum ağına dolandırıcılık kanıtı sunabilir.

Rollup protokolü, bisection yöntemi ile geçersiz işlemi bulur ve iptal eder. Yanıltıcı işlemi gönderen taraf, teminat olarak yatırdığı fonları kaybeder. Bu fonlar, dolandırıcılığı kanıtlayan kullanıcıya ödül olarak verilir.

Optimistic rolluplar, işlemleri baştan doğrulamadığı için daha verimli çalışır. Ancak, yedi günlük itiraz süresi tamamlanmadan kesinlik kazanmaz. Bu gecikmeye rağmen, kullanım kolaylığı ve Ethereum uyumluluğu nedeniyle birçok geliştirici tarafından tercih edilir.

Popüler Optimistic Rolluplar

Arbitrum, toplam kilitli değer (TVL) açısından en büyük rolluplardan biridir. Aynı zamanda da en büyük Katman 2 (L2) blockchainidir. Ethereum ölçeklemesini optimize etmek için kendine özgü bir teknoloji kullanır.

2021’de piyasaya sürülen Arbitrum, şu anda iki farklı L2 zinciri sunmaktadır:

  • Arbitrum One: EVM uyumlu Arbitrum Sanal Makinesi (AVM) üzerinde çalışır. Ethereum işlemlerini daha hızlı ve düşük maliyetli hale getirir.
  • Arbitrum Nova: Veri erişilebilirliği komitesi (DAC) kullanarak gaming ve NFT gibi yüksek talep gören uygulamalara yönelik ek güvenlik varsayımları oluşturur.

OP Mainnet (Optimism) (eski adıyla Optimism), 2021’de piyasaya sürüldü. Ardından en büyük L2 oyuncularından biri haline geldi.

Optimism Sanal Makinesi (OVM) uzantısı, Ethereum’un Solidity programlama dilini desteklemektedir. Arbitrum’un AVM’sinden farklı olarak, geliştiriciler Rust ve C++ gibi popüler dillerde uygulama geliştirebilir.

OP Mainnet, Ethereum üzerinde tek aşamalı dolandırıcılık kanıtı (fraud-proof) kullanarak işlemleri hızlı ve basit şekilde doğrular. Arbitrum ise çok aşamalı dolandırıcılık kanıtlarını kendi L2 ağı içinde yürütür, böylece daha esnek ve düşük maliyetli doğrulama sağlar. Geliştiriciler, proje ihtiyaçlarına göre bu iki rollup çözümünden birini seçerler.

Base, Coinbase tarafından 2023 yılında piyasaya sürülen bir ölçeklendirme çözümüdür. Arbitrum’dan sonra şu anda en büyük ikinci L2 ağı konumundadır. Base’in altyapısını OP Mainnet üzerinde geliştirilen OP Stack teknolojisi oluşturur.

OP Stack teknolojisi, blockchain dünyasındaki optimistik rolluplar arasında %90 oranında tercih edilir. Base, blockchain projelerinin Ethereum üzerinde daha hızlı ve düşük maliyetle çalışmasına imkan tanır. Bu nedenle Base, traderlar ve geliştiriciler arasında hızla popüler hale gelmektedir.

Optimistic Rollupların Artı ve Eksileri


Artıları
  • ZK rolluplardan daha verimlidir
  • Ultra düşük gas ücretleri mevcuttur.
  • Ethereum ile daha güçlü uyumluluk sağlar.


Eksileri
  • Fonlar, itiraz süresi nedeniyle ancak yedi gün sonra çekilebilir.
  • ZK rolluplara kıyasla daha düşük gizlilik sağlar.

ZK-Rolluplar (Zero-Knowledge Rolluplar)

Optimistic rollupların aksine, ZK-rolluplar hiçbir işlemi doğrulanana kadar güvenilir kabul etmez. Tüm işlemleri geçersiz sayar ve ancak doğrulayıcılar tarafından zero-knowledge (ZK) kanıtları ile onaylandıktan sonra geçerli sayar. Bu kanıtlar, bir tarafın, belirli bir bilginin doğruluğunu diğer tarafa açıklamadan ispat etmesini sağlar.

Bu yöntem sayesinde, kripto ZK-rolluplar işlemleri doğrularken işlem detaylarını gizli tutar. Gelişmiş kriptografik yöntemler kullanılarak işlemler doğrulandıktan sonra, doğrulayıcılar bu işlemleri paketler halinde gruplar ve Ethereum ana ağına kaydeder.

ZK-rolluplar, diğer ölçekleme çözümlerine kıyasla daha yüksek gizlilik sunar. Ancak, geçerlilik kanıtlarını üretmek için özel donanım gerektirir. Bu nedenle, uygulamaya alınması daha fazla teknik altyapı ve işlem gücü gerektirir.

Popüler ZK-Rolluplar

zkSync Era, 2023 yılında piyasaya sürülen bir L2 ZK-rolluptır. Yüksek performansı ve EVM uyumluluğu sayesinde en çok talep gören ZK-rolluplardan biri haline gelmiştir. Ethereum üzerinde çalışan dApp’ler, zkSync Era sayesinde daha düşük gas ücretleriyle işlem yapabilir.

Starknet, Ethereum ölçeklemesini artırmak için geliştirilmiş bir ZK-rolluptır. Sahip olduğu özel teknolojiler, işlem doğrulama sürecinden aracıları kaldırarak daha verimli bir yapı sunar. Bu yaklaşım, işlem maliyetlerini düşürürken güvenliği artırır.

Polygon zkEVM, başlangıçta Plasma zinciri olarak geliştirilmiş ve 2023 yılında ZK-rollup versiyonu piyasaya sürülmüştür. Ethereum Sanal Makinesi (EVM) ile uyumlu bir yapıya sahiptir.

Platform, geliştiricilerin Ethereum üzerinde çalışan uygulamalarını Polygon ağına kolayca taşımasını sağlar. Bu özellik, daha düşük işlem maliyetleri ve yüksek ölçeklenebilirlik sunar.

ZK Rollupları Artı ve Eksileri


Artıları
  • Optimistic rolluplar ve diğer L2 çözümlerine göre daha güvenlidir
  • Daha hızlı kesinlik (finality) süresine sahiptir.
  • Daha yüksek gizlilik ve sansüre karşı daha güçlü dirence sahiptir.


Eksileri
  • Özel donanım gereksinimi nedeniyle daha yüksek gas ücretleri vardır.
  • EVM uyumluluğunu sağlamak daha zordur.
  • dApp geliştiricileri için daha karmaşık bir yapıya sahiptir.

Blockchain Sisteminde Rollup Nedir, Ne Görev Yapar?


Şimdi, L2 rollupların nasıl çalıştığını daha iyi anlamak için bazı teknik detaylara göz atalım. Rollupların işleyişi, aşağıdaki unsurlardan doğrudan etkilenmektedir:

Veri Erişilebilirliği (Data Availability – DA)

Veri erişilebilirliği (DA), rollupların temel bileşenlerinden biridir. Ağ katılımcılarının işlem verilerine erişebilmesini ve doğrulayabilmesini sağlar.

Başlangıçta, rolluplar tüm işlem verilerini Ethereum ana zincirine kaydederdi. Ancak, ağ tıkanıklığını önlemek ve işlem ücretlerini düşürmek için bağımsız DA katmanları geliştirildi.

DA’nin temel görevi, blok üreticilerinin işlemlerini DA katmanına kaydetmesini sağlamaktır. Bu sayede, herkes bu verileri indirebilir ve erişebilir. DA katmanı, bir spor yayını servisine benzetilebilir. Etkinliği herkes izleyebilir ve daha sonra kaydı indirebilir.

DA uzun vadeli veri depolama ile ilgilenmez. Asıl amacı, işlem verilerinin yayınlanmasını sağlamaktır. DA sayesinde, rolluplar Ethereum’daki alan kullanımını azaltarak işlem maliyetlerini düşürebilir. Aynı zamanda ağın güvenilirliğini ve şeffaflığını korur.

Güvenlik Modelleri ve Katman 1 ile Etkileşim

Diğer Katman 2 (L2) çözümlerinin aksine, rolluplar güvenlik açısından Ethereum’a dayanır. İşlem verileri Ethereum ana ağına kaydedildiği için, ana ağın güvenlik seviyesini miras alırlar. Ancak, farklı güvenlik modellerine sahiptirler.

Optimistic rolluplar, ekonomik teşvikler ve dolandırıcılık kanıtları (fraud-proof) ile güvenliği sağlar. İşlemler, varsayılan olarak geçerli kabul edilir. Ancak, herhangi bir kullanıcı yedi günlük itiraz süresi içinde bir işlemi doğrulayabilir.

Hatalı veya kötü niyetli bir işlem tespit edilirse, sorumlu taraf teminat olarak yatırdığı fonları kaybeder. ZK-rolluplar, ileri düzey kriptografik yöntemler kullanarak işlemleri Ethereum’a kaydetmeden önce doğrular.

Geçerlilik kanıtları (validity proof) ile her işlemin doğru olduğunu matematiksel olarak kanıtlarlar. Bu sistem, işlem onaylarını hızlandırırken hata payını en aza indirir.

Kanıt üreticileri, yüksek işlem gücü harcayarak geçerlilik kanıtları oluşturur. Ardından bu sürecin sürdürülebilir olması için teşvik alırlar. Her iki rollup modeli de, Ethereum ile L2 zincirleri arasında token transferi sağlamak için köprüler (bridges) kullanır. Ancak, çıkış süreleri farklıdır.

Optimistic rolluplar, fon çekiminde yedi günlük bir bekleme süresi gerektirir. ZK-rolluplar ise anında para çekme imkanı sunar. Çünkü işlemler önceden doğrulanmış olur. Bu farklılıklar, hangi rollup çözümünün hangi senaryoda daha avantajlı olduğunu belirler.

Dolandırıcılık Kanıtları vs. Geçerlilik Kanıtları

Dolandırıcılık kanıtları (fraud-proof) ve geçerlilik kanıtları (validity-proof), Optimistic rolluplar ile ZK-rolluplar arasındaki temel doğrulama mekanizmalarıdır.

Optimistic rolluplar, işlemleri varsayılan olarak geçerli kabul eder. Ancak, geçersiz işlemleri tespit etmek için bir dolandırıcılık kanıtı mekanizması kullanır.

Bu sistem şu şekilde çalışır:

  • Tüm işlemler geçerli sayılır. Ancak, biri yanlış olduğunu kanıtlarsa işlemler geçersiz olur.
  • Yaklaşık yedi günlük bir itiraz süresi bulunur. Bu süreçte herkes işlemleri doğrulayabilir.
  • Eğer bir dolandırıcılık kanıtı sunulursa, rollup hatalı işlemi belirleyerek sistemden çıkarır.

Optimistic rolluplar, ekonomik güvenlik modeline dayanır. ZK-rolluplara kıyasla daha verimli çalışır, ancak kesinlik kazanması daha uzun sürer.

ZK-rolluplar ise tam tersi bir model izler. İşlemleri varsayılan olarak geçersiz kabul eder ve yalnızca kriptografik yöntemlerle doğrulanmış işlemleri onaylar.

Bu süreç şu şekilde işler:

  • Her işlem, geçerliliği ispat edilene kadar geçersiz kabul edilir.
  • ZK-rolluplar, işlemleri L1’e göndermeden önce sıfır bilgi (ZK) kanıtları ile doğrular. Bu yöntem, daha hızlı kesinlik (finality) sağlar ve güçlü kriptografik güvenlik sunar.

Geçerlilik kanıtları, rollupların güvenliğini artırırken, işlemlerin daha hızlı sonuçlanmasını sağlar. Bu da ZK-rollupları, yüksek güvenlik gerektiren uygulamalar için ideal bir çözüm haline getirir.

Gas Ücretleri

Ethereum’un işlem ücretleri 2021’deki zirve seviyesinden sonra azaldı. Ancak, yüksek talep ve sınırlı blok alanı nedeniyle ağ hâlâ göreceli olarak pahalı. Hem Optimistic hem de ZK-rolluplar, işlemleri zincir dışında gerçekleştirerek gas maliyetlerini düşürür.

Ücretlerin azalması, büyük ölçüde veri sıkıştırma (data compression) teknolojisi sayesinde gerçekleşir. Rolluplar, Ethereum’a yalnızca minimum veri kaydederek işlem maliyetlerini azaltır.

2024 yılında Ethereum, Dencun güncellemesi (EIP-4844) kapsamında proto-danksharding mekanizmasını tanıttı. Bu güncelleme, L2 çözümlerinin verileri daha verimli depolamasını sağladı. Sonuç olarak, rollupların işlem ücretlerinde %95’e varan bir düşüş yaşandı.

Proto-danksharding konseptine aşina olmayanlar için, bu teknoloji Ethereum’u daha küçük veri birimlerine (blob) ayırarak ölçeklemeyi artırır.

Blockchain üzerinde bir veri konteyneri gibi çalışan bu bloblar, işlemler ve akıllı kontrat verileri için alan sağlar. Bloklar paralel olarak işlendiğinde, ağın işlem kapasitesi önemli ölçüde artar.

Consensus İstemci Sistemi

Bugün, Ethereum’daki işlem ücretleri ağ talebine bağlı olarak 0.5 ila 10 dolar arasında değişiklik gösteriyor. Öte yandan, rolluplar işlem başına 0.001 ila 0.1 dolar arasında maliyet sunuyor. Bu düşük ücretler, gaming, DeFi ve diğer Web3 uygulamaları için rollupları ideal hale getiriyor.

Önde Gelen Rollup Projeleri ve Ekosistemleri


L2 sektörü, rollupların yaygınlaşmasıyla birlikte büyük bir pazar haline geldi. Öncelikle bazı temel metriklere göz atalım, ardından bireysel rollup ekosistemlerini inceleyelim.

Mart 2025 itibarıyla, rollupların toplam kilitli değeri (TVL) 30 milyar dolara ulaştı. L2Beat verilerine göre, bu rakam 59 farklı rollup projesinin verilerini içermektedir. TVL, Aralık 2024’te 55 milyar doların üzerine çıkarak zirve yapmıştı.

Önde Gelen Rollup Projeleri

L2Beat, toplam kilitli değer (TVL) metriğini üç farklı varlık türüne göre hesaplar:

  • Kanonik olarak köprülenen varlıklar: Ethereum’dan köprü (bridge) aracılığıyla L2’ye aktarılan varlıkları temsil eder.
  • Yerel (native) varlıklar: L2 üzerinde doğrudan ihraç edilen tokenleri içerir.
  • Harici varlıklar: Kanonik olmayan köprüler üzerinden L2’ye taşınan varlıkları kapsar.

L2Beat verilerine göre, Arbitrum ve Base, rolluplarda ki toplam likiditenin üçte ikisinden fazlasını oluşturmaktadır. Optimistic rolluplar, TVL’nin %90’ından fazlasına sahip ve en büyük payı elinde tutuyor.

Merkeziyetsiz finans (DeFi), blockchain tabanlı finansal uygulamalardan oluşan bir ekosistemdir. Rolluplar, DeFi sektöründe önemli bir rol oynar ve toplam varlıkların %10’unu bünyesinde barındırır. Ethereum ise 2022’den bu yana %50’nin üzerinde pazar payını korumaktadır.

DefiLlama verilerine göre, Base, TVL açısından en büyük rollup konumunda ve 2.8 milyar dolar TVL ile %34’lük bir paya sahiptir. Arbitrum ise 2.6 milyar dolar TVL ile ikinci sırada yer almaktadır.

Base, DeFi’de en hızlı büyüyen rollup oldu. Öte yandan, Blast (Optimistic rollup), 2024 yılında önemli ölçüde pazar payı kaybetti. En zayıf performans gösteren projelerden biri oldu.

Rollup Nedir - Önde Gelen Rollup Projeleri Nelerdir?

Gaming ve NFT sektörlerinde, Arbitrum dApp hacmi açısından lider konumda bulunmaktadır. DappRadar verilerine göre, Arbitrum son bir yılda gaming alanında en baskın L2 zinciri haline gelmiştir.

Arbitrum ise aylık 30 milyar doların üzerinde dApp hacmine ulaştı. Base ise 22 milyar dolar ile ikinci sırada yer almaktadır.

Arbitrum aylık hacmi

ZK rolluplar, DeFi yerine daha çok gaming ve NFT alanlarında aktif konumdadır. Starknet, zkSync Era ve Linea, bu sektörlerde daha fazla kullanım görür. Aktif kullanıcı sayısında, Growthepie verilerine göre Base tek başına 1 milyonun üzerinde günlük aktif adrese sahiptir.

Arbitrum ve Taiko ise 300.000’in üzerinde aktif kullanıcıya ulaşmış durumdadır. Arbitrum, 1 milyon kullanıcı barajını aşan ilk rollup oldu. Ancak şu ana kadar bu seviyeye ulaşıp koruyabilen tek rollup Base’dir.

Kullanıcı sayısı

Base, işlem hacmi açısından lider konumda yer almaktadır. Mart 2025 itibarıyla günde 7.6 milyonun üzerinde işlem gerçekleştirmektedir. Arbitrum ve Taiko ise günlük 2.3 milyondan fazla işlem işliyor. Base, şimdiye kadar 12 milyon işlem sınırını aşan tek rollup oldu. Bu rekoru Ocak 2025’te kırdı.

Rollup işlem Sayısı

Rolluplar da ortalama işlem ücreti 0.0001 ile 0.1 dolar arasında değişiklik göstermektedir. Arbitrum üzerinde bu ücret bazen 0.1 dolara kadar çıkabiliyor. Ancak bu rakam, Ethereum’a kıyasla hâlâ oldukça düşük seviyelerde bulunmaktadır.

İşlem Ücretleri

Şimdi, Mart 2025 ortasından alınan verilerle bazı rollupları kısaca analiz edelim.

Arbitrum

  • Tür: Optimistic rollup
  • TVL: 11.8 milyar dolar
  • DeFi TVL: 2.4 milyar dolar

Arbitrum, en büyük rolluplardan biridir. Günlük 340.000’den fazla aktif kullanıcıya sahip ve günde 2.2 milyonun üzerinde işlem gerçekleştirir. Ağdaki stablecoin arzı da 5.6 milyar dolara ulaşmıştır. USDT ve USDC en büyük paya sahiptir.

Artemis verilerine göre, en aktif dApp’ler arasında Reservoir, Uniswap, Lifi, Unishop.ai ve OpenSea bulunmaktadır. Arbitrum, neredeyse 800 dApp ile en büyük DeFi ekosistemine sahiptir.

TVL açısından en büyük DeFi uygulamaları Aave, GMX ve Uniswap’dir. Merkeziyetsiz borsa (DEX) işlem hacmi ise Mart ayı başında 1 milyar doları aştı.

Arbitrum İşlem Hacmi

Base

  • Type: Optimistic rollup
  • TVL: 10.4 milyar dolar
  • DeFi TVL: 2.8 milyar dolar

Base, hızla büyüyen bir rollup olarak 1.5 milyondan fazla günlük aktif kullanıcıya (DAU) sahip. Günlük 7.6 milyon işlem gerçekleştiriyor.

Stablecoin arzı 4 milyar dolar ile rekor seviyede bulunuyor.

Uniswap, Base üzerindeki en popüler dApp ve 440.000’e yakın DAU’ya sahip. Bu büyüme, meme coin aktiviteleriyle destekleniyor.

Base’de TVL açısından en büyük DeFi uygulamaları Aerodrome (yerel DEX), Morpho Blue ve Aave.

OP Mainnet

  • Type: Optimistic rollup
  • TVL: 3.9 milyar dolar
  • DeFi TVL: 490 milyon dolar

OP, 100.000’e yakın DAU’ya ve günde 1 milyonun üzerinde işlem hacmine sahip.

Stablecoin arzı 700 milyon dolar seviyesinde bulunuyor.

TVL açısından en büyük DeFi uygulamaları Aave, Stargate Finance ve Velodrome.

zkSync Era

  • Type: ZK rollup
  • TVL: 651 milyon dolar
  • DeFi TVL: 141 milyon dolar

zkSync, son iki yılın en düşük seviyesinde ve 20.000’den daha az DAU’ya sahip.

Stablecoin arzı 80 milyon doların altında bulunuyor. zkSync üzerinde ki en büyük DeFi uygulamaları ise SyncSwap, Aave ve Venus Core Protocol.

Starknet

  • Type: ZK rollup
  • TVL: 491 milyon dolar
  • DeFi TVL: 101 milyon dolar

Starknet’in stablecoin piyasa değeri 60 milyon doları aştı.

DeFi ekosistemi çoğunlukla yerel projelerden oluşuyor. Bunlar arasında Nostra, Ekubo, Vesu ve Endur bulunuyor.

Linea

  • Type: ZK rollup
  • TVL: 389 milyon dolar
  • DeFi TVL: 150 milyon dolar

Linea, 30.000’in üzerinde DAU’ya sahip ve günlük işlem hacmi 130.000 civarında bulunuyor.

DeFi ekosisteminde 130’dan fazla dApp bulunuyor. Bunlar arasında Stargate Finance, Renzo, ZeroLend, LayerBank ve Mitosis yer alıyor.

Gerçek Dünya Uygulamaları Üzerinden Rollup Nedir, Nasıl Çalışır ve Nerelerde Kullanılır?


Rolluplar, her türlü Web3 uygulaması için kullanılabilir. Ethereum üzerinde çalışan her şey, rolluplar üzerinde daha hızlı ve verimli olarak çalışır. Özellikle gaming, trade ve NFT pazar yerleri gibi yüksek talep gören dApp’ler için oldukça idealdir.

DeFi

L2 rolluplar, işlem hızını artırarak ve maliyetleri düşürerek DeFi uygulamalarını daha verimli hale getirir. Örneğin, merkeziyetsiz borsalar (DEX) ve vadeli trade platformları, saniyede birden fazla işlemi ultra düşük maliyetlerle gerçekleştirebilir. Bu da kullanıcı deneyimini önemli ölçüde iyileştirir.

Daha önce de belirtildiği gibi, Arbitrum ve Base, DeFi’de en büyük iki L2 rollup olarak toplam likiditenin üçte ikisini elinde tutmaktadır. Uniswap ve Aave, bu ekosistemlerde hızla genişleyerek daha verimli trade ve lending hizmetleri sunmaktadır.

Lending protokolleri arasında en büyük platform Aave’dir. Arbitrum ise 800 milyon doları aşan TVL ile Ethereum dışında yer alan en büyük ağdır.

NFT Pazar Yerleri ve Gaming

Gaming ve NFT pazar yerleri, rolluplar için önemli kullanım alanlarından biridir. Immutable X gibi bazı L2 çözümleri, tamamen gaming odaklı olarak geliştirilmiştir. Polygon, Arbitrum, zkSync Era ve Base de gaming ve NFT alanlarında oldukça aktiftir.

Immutable X, en büyük Web3 gaming ekosistemlerinden birine sahiptir. Bu ekosistem içerisinde Gods Unchained, Habbo X, Cross the Ages ve Illuvium gibi oyunlar yer almaktadır.

Birçok popüler oyun, Immutable X dahil olmak üzere birden fazla zincir üzerinde çalışmaktadır. Bunlar arasında World of Dypians, BoomLand ve PlayEmber öne çıkmaktadır.

Kurumsal Kullanım Alanları

Kurumsal uygulamalar, geniş kullanıcı kitlesi ve çoklu iş ortakları nedeniyle yüksek işlem kapasitesine ve düşük maliyetlere ihtiyaç duyar.

Bu tür uygulamalar kullanılırken altyapı olarak Optimistic veya ZK rollupları tercih edebilir. ZK rolluplar daha yüksek gizlilik ve güvenlik sunarken, Optimistic rolluplar geliştirici dostu ve özelleştirilebilir bir yapıya sahiptir.

Kurumsal rollup entegrasyonuna iyi bir örnek, Visa’nın Starknet kullanımıdır. Visa, ‘account abstraction’ özelliği ile kendi kendine saklama cüzdanlarında otomatik ödemeleri sağlamak için Starknet’i bünyesine entegre etmiştir.

Şu anda, Optimistic rolluplar TVL ve aktif kullanıcıların %90’ından fazlasına sahiptir. Ancak, Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin, ZK teknolojisinin gelişmesiyle önümüzdeki on yılda ZK rollupların öne çıkacağını düşünmektedir.

Hatta Buterin, gelecekte tüm rollupların ZK tabanlı olacağına inanıyor. Ancak bunun gerçekleşmesi için altyapının güçlendirilmesi ve doğrulayıcı optimizasyonlarının geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Rollupların Zorlukları ve Sınırlamaları


Rolluplar, Ethereum’un ölçeklenmesini önemli ölçüde iyileştirir. Ancak yinede bazı zorluklarla karşı karşıyadır. İşte en büyük endişeler ve sınırlamalar:

Veri Erişilebilirliği Endişeleri

Rolluplar, modüler yapıda çalışır ve işlem yürütme, mutabakat, doğrulama ve veri erişilebilirliğini birbirinden ayırır. Çoğu L2, Ethereum’un yerel veri erişilebilirliği (DA) katmanını kullanır. Ancak bazı rolluplar, Celestia, Polygon Avail veya EigenLayer gibi harici DA hizmetlerine güvenmeyi tercih eder.

Harici kaynaklar, ek güven varsayımlarını beraberinde getirir. Bu durum, bazı uzmanlar tarafından riskli olarak değerlendirilir.

Optimistic Rolluplarda Çekim Gecikmeleri

Optimistic rollupların en büyük dezavantajı, zorunlu yedi günlük çekim süresidir. Bu durum, kullanıcıların istediği zaman ağdan çıkmasını engeller.

Hop Protocol ve Across gibi üçüncü taraf hizmetler, fonları anında köprülemeyi mümkün kılar. Ancak, bu hizmetler ek ücretler talep eder.

ZK-Rollup Teknolojisinin Karmaşıklığı

ZK rolluplar, ileri düzey kriptografik mekanizmalar kullanır. Bu, Optimistic rolluplar ve diğer L2 çözümlerine kıyasla daha karmaşık bir yapı oluşturur. ZK rollupların geliştirilmesi ve uygulanması, teknik bilgi gerektirdiği için benimsenmeyi zorlaştırabilir.

Merkeziyetçilik Riskleri


Rollupların en büyük sorunlarından biri merkeziyetçilik riski ile karşı karşıya kalmalarıdır. L2’ler, Ethereum’un güvenliğinden yararlanır. Ethereum, binlerce node ve bir milyondan fazla stake eden kullanıcı tarafından güvence altına alınmış köklü bir blockchain ağıdır.

Ethereum sisteminde işlemler sequencer adı verilen bileşenler tarafından gruplandırılır. Çoğu L2, işlemleri işlemek için merkezi sequencerleri kullanır.

2024 yılında, Linea tabanlı bir DEX, güvenlik açığı nedeniyle 2.6 milyon dolar değerinde ETH kaybetti. Bu olayın ardından, rollup blok üretimini durdurdu ve sequencer ağını merkeziyetsizleştirme planlarını açıkladı.

Merkezi sequencerlar, rolluplar için en büyük risklerden biri olmaya devam etmektedir. Bu nedenle, kitlesel benimseme öncesinde merkeziyetsizliğe öncelik verilmesi gerekmektedir.

İlk merkeziyetsiz sequencer havuzunu uygulayan Optimistic rolluplardan biri ise Metis olmuştur. 2024’ten beri bu sistemin geliştirilmesi üzerinde çalışmaktadır.

Rollup Nedir? – Sonuç


Rolluplar, Ethereum’un ölçeklenme sorununu çözmek için geliştirilmiş en etkili Katman 2 çözümlerinden biridir. İşlem kapasitesini artırırken, gas ücretlerini düşürerek ağın daha verimli çalışmasını sağlarlar.

DeFi, NFT pazar yerleri ve gaming gibi yüksek işlem hacmi gerektiren uygulamalarda önemli avantajlar sunarlar. Arbitrum, Base, OP Mainnet, zkSync Era ve Starknet gibi rolluplar, ekosistemin en güçlü oyuncuları arasında yer almaktadır.

Rollupların da karşı karşıya kaldığı bazı zorlukları bulunmaktadır. Özellikle Optimistic rolluplarda para çekim sürelerinin uzun olması gibi. Ayrıca ZK-rollupların karmaşık altyapıya sahip olması ve merkezi sequencer’ların yarattığı güvenlik riskleri dikkat edilmesi gereken başlıca konular arasında yer almaktadır.

Gelecekte, Vitalik Buterin’in de öngördüğü gibi, ZK-rollupların ön plana çıkması ve tüm Ethereum ölçekleme sürecinin bu teknoloji üzerine inşa edilmesi beklenmektedir.

Sonuç olarak, rollup nedir? sorusuna verilebilecek en kısa yanıt, Ethereum’un işlem kapasitesini artıran, işlem maliyetlerini düşüren ve ölçeklenebilirliği sağlayan bir Katman 2 çözümü olduğudur.

Blockchain dünyasında merkeziyetsiz uygulamaların yaygınlaşmasıyla birlikte, rollupların önemi giderek artacaktır. Bu nedenle, hem geliştiricilerin hem de kullanıcıların bu teknolojiye uyum sağlaması ve gelişmeleri yakından takip etmesi büyük önem taşımaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular


Optimistic rolluplar ile ZK-rolluplar arasındaki fark nedir?

Rolluplar işlem ücretlerini (gas fees) nasıl düşürür?

Optimistic rolluplar da para çekme işlemi ne kadar sürer?

DeFi için en iyi rollup çözümleri hangileridir?

NFT ticareti için rollup kullanabilir miyim?

Ethereum 2.0 güncellemeleri rollupları nasıl etkiler?

Rolluplar mı yoksa sidechainler mi daha iyi ölçekleme çözümüdür?

Referanslar

Türkiye’de Kripto Para Nasıl Alınır? – 2025 Güncel Platformlar

türkiye'de kripto para nasıl alınır

Kripto piyasası, son yıllarda Türkiye’de alternatif bir yatırım aracı olarak dikkat çekmeye devam ediyor. Türkiye’de kripto para nasıl alınır merak ediyorsanız, ihtiyacınız olan özet bilgileri sizlere bu makalede sunacağız.

Kripto paralar, blockchain teknolojisiyle desteklenen ve merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan işleyen dijital varlıklardır. Yatırımcılar, kripto paraları sadece ödeme aracı olarak değil, aynı zamanda enflasyona karşı birikimlerini korumanın yolu olarak görüyor.

Kripto dünyasına adım atmadan önce temel kavramları anlamak, sizi bir adım öne taşır. Mesela, bir kripto cüzdanının ne olduğunu biliyor musunuz? Cüzdanlar, banka hesabınızdan farklı olarak, tamamen sizin kontrolünüzde olan bir dijital saklama alanıdır.

Peki, bu sistem nasıl bu kadar güvenilir? Cevap, şifrelenmiş ağlar ve dağıtık defter teknolojisinde yatıyor. Bu yazımızda, kripto piyasasına yeni giriş yapmış kişilere kripto para satın alma süreçlerine dair bilgileri aktaracağız. Hazırsanız başlıyoruz.

Öne Çıkanlar

  • Borsa Seçimi: Türkiye’de kripto para almak için Binance TR, Paribu, OKX veya Mexc gibi güvenilir bir borsa seçerek başlayın.
  • Hesap Açma: E-posta ve kimlik doğrulaması (KYC) ile hızlıca bir hesap oluşturun; bu, yasal ve güvenli işlem için zorunlu.
  • Para Yatırma: Türk Lirası’nı (TRY) banka havalesi veya FAST ile borsaya yatırın; işlem süresi bankanıza göre değişir.
  • Kripto Alımı: “Al-Sat” sekmesinden Bitcoin, Ethereum gibi istediğiniz kripto parayı piyasa veya limit emriyle satın alın.
  • Güvenlik Önlemi: Hesabınızı iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) ile koruyun ve şüpheli bağlantılardan uzak durun.
  • Saklama Seçenekleri: Kripto paralarınızı borsada tutabilir ya da daha fazla güvenlik için soğuk cüzdanlara (ör. Ledger) aktarabilirsiniz.
  • Cüzdan Kullanımı: Best Wallet gibi KYC gerektirmeyen cüzdanlar anonimlik sunarken, mobil cüzdanlar pratiklik sağlar.
  • Risk Yönetimi: Sosyal medya tavsiyelerine körü körüne uymayın; kendi araştırmanıza dayalı bilinçli kararlar alın.

Türkiye’de Kripto Para Nasıl Alınır? – Bilinmesi Gerekenler

Hangi Borsa Daha Güvenli ve Neye Göre Karar Verilir?

Türkiye’de Binance, OKX ve MEXC gibi borsalar öne çıkıyor, ama hangisi sizin için doğru? Güvenlik, ilk kriter olmalıdır. Borsanın geçmişte bir siber saldırı yaşayıp yaşamadığını kontrol edin. Ayrıca, işlem hacmi yüksek olan platformlar genellikle daha likit ve güvenilir oluyor.

Kullanıcı arayüzü de önemlidir. Örneğin, “Bu karmaşık ekranlarla uğraşır mıyım?” diye düşünüyorsanız, basit bir tasarıma sahip olanı seçmek işinizi kolaylaştırabilir.

Bir borsayı seçmeden önce kullanıcı yorumları da önemlidir. Şikayetvar’da veya X’te yapılan değerlendirmeler, para çekme hızından müşteri hizmetlerine kadar her şeyi gözler önüne seriyor. Ama dikkat: Her olumsuz yorum gerçek bir sorunu mu yansıtıyor. Genel bir tabloyu yakalamak için farklı kaynaklardan gelen geri bildirimleri karşılaştırın.

Bu bölümde, kripto para satın alabileceğiniz güvenilir platformlara göz atacağız.

1. Binance – Türk Lirasıyla Kripto Para Satın Alma İmkanı Sunan Lider Kripto Borsası

Binance, Türkiye’de kripto para almak için en popüler platformlardan biridir. Başlamak için kayıt, doğrulama ve TRY yatırma adımları gereklidir. Süreç genellikle kısa sürer, ancak yoğun dönemlerde daha uzun sürebilir.

Son yıllarda, kripto para Türkiye’de yatırım ve ticaret aracı olarak önemli ölçüde popülarite kazanmıştır. Dünya çapında en güvenilen ve en yaygın kullanılan kripto para borsaları arasında Binance öne çıkmaktadır.

Binance TR, Binance globalin Türkiye’ye özel versiyonudur. Borsa, kullanıcı dostu arayüzü ve Türk Lirası (TRY) ile ticaret desteğiyle, Türk kullanıcılar için ideal bir tercihtir. Peki, neden Binance TR tercih ediliyor? Düşük işlem ücretleri, hızlı işlem süreleri ve yerel banka entegrasyonu gibi avantajlardan kaynaklanıyor.

KYC doğrulama, yasal uyumluluk için zorunludur ve güvenlik sağlar. Banka transferiyle TRY yatırma, desteklenen bankalar aracılığıyla kolayca yapılabilir.

binance - Türkiye'de kripto para nasıl alınır

Hesabınız doğrulandıktan sonra, Binance TR’ye Türk Lirası (TRY) yatırabilirsiniz. “Yatırma” sekmesine gidin, “TRY” seçin ve desteklenen bir bankayı tercih edin. Binance TR, birçok önemli Türk bankasını destekler. Transferin hesabınıza yansıması, bankanıza bağlı olarak değişebilir.

TRY yatırdıktan sonra, “Ticaret” sekmesine gidip almak istediğiniz kripto parayı seçin, örneğin “BTC/TRY”. Güncel piyasa fiyatını kontrol edin ve “Piyasa Emri” ile hızlı alım yapabilirsiniz. Ayrıca, haberler sekmesinde Binance listelenecek coinleri inceleyebilirsiniz.

Harcamak istediğiniz TRY miktarını veya almak istediğiniz kripto para miktarını girin, siparişi inceleyin ve “Satın Al” butonuna tıklayın. Satın aldığınız kripto para, Binance TR cüzdanınıza eklenecektir. Başlangıçta küçük yatırımlarla başlamak, riskleri yönetmenize yardımcı olabilir.

Hesabınızı güvende tutmak için iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) etkinleştirin ve yalnızca resmi Binance TR kanallarını kullanın. Kripto para piyasası volatil olabilir. Bu yüzden yalnızca kaybetmeyi göze alabileceğiniz miktarda yatırım yapın.

Özellik
Detaylar
Desteklenen Coin Sayısı
400’den fazla kripto para (spot piyasada 384+ coin, toplamda 500’e yakın varlık destekleniyor).
Yatırma Seçenekleri
Kripto yatırma (ücretsiz), fiat yatırma: banka havalesi, kredi/debit kart, Simplex, Banxa vb. (11 fiat para birimi: TRY, EUR, GBP vb.).
İşlem Ücretleri
Spot: %0.10 (maker/taker), BNB ile %25 indirim; Futures: %0.02 (maker), %0.04 (taker).
Güvenlik Özellikleri
Soğuk cüzdan, 2FA, adres beyaz listesi, cihaz yönetimi, SAFU fonu (kullanıcı varlık koruması).
İşlem Hacmi
Günlük 24 saatlik hacim: 10-20 milyar USD (piyasa koşullarına göre değişir), lider konumda.

Binance’ı Ziyaret Edin

2. OKX – Staking ve Türev Ticareti Sunan Güvenlikli Kripto Platformu

Türkiye’de kripto para nasıl alınır soranlar için OKX, sunduğu kolaylıklar ve güvenilir yapısıyla dikkat çeken bir platform. Peki, OKX ile kripto para nasıl alınır? Süreç, yeni başlayanlar ve deneyimli yatırımcılar için oldukça pratik ve hızlıdır.

Kayıt olmaktan para yatırmaya, işlem yapmaktan güvenlik önlemlerine kadar her aşamada kullanıcı dostu bir deneyim sunuyor. İlk adım, OKX’in Türkiye için özel olarak tasarlanmış platformuna kaydolmak. Bunun için OKX’in resmi sitesine gidip “Kayıt Ol” seçeneğine tıklamanız yeterli.

E-posta adresinizle bir hesap oluşturun ve güçlü bir şifre belirleyin. Ardından, gelen doğrulama e-postasını onaylayarak ilk aşamayı tamamlayın. Güvenlik ve yasal gereklilikler için kimlik doğrulama (KYC) süreci geliyor.

Adınız, doğum tarihiniz ve kimlik belgenizle bu adımı birkaç dakikada geçebilirsiniz. Kimlik doğrulaması neden önemli mi? Evet, çünkü bu, hesabınızın güvenliğini artırır ve platformun yasal standartlara uyumunu sağlar.

Eğer KYC olmadan işlem yapmak istiyorsannız, kimlik doğrulama istemeyen kripto borsalarını tercih edebilirsiniz.

OKX - Türkiye'de kripto para nasıl alınır

Hesabınız hazır olduğunda, sıra Türk Lirası (TRY) yatırmaya geliyor. OKX, Türkiye’deki kullanıcılar için yerel bankalarla entegrasyon sunuyor. Hesabınıza giriş yapın, “Para Yatır” bölümüne gidin ve TRY’yi seçin. Size verilen banka bilgilerini kullanarak transferinizi gerçekleştirin..

TRY bakiyeniz hesaba geçtiğinde, artık kripto para alabilirsiniz. “Al/Sat” sekmesine tıklayın ve almak istediğiniz kripto parayı seçin. Örneğin Bitcoin (BTC) için “BTC/TRY” çiftini tercih edebilirsiniz.

Anlık piyasa fiyatından alım yapmak için “Piyasa Emri” seçeneğini kullanın, miktarı girin ve “Satın Al” butonuna basın. İşlem anında tamamlanır ve aldığınız kripto paralar OKX cüzdanınıza eklenir.

OKX’te işlem yaparken güvenlik önemli bir faktördür. Hesabınızı korumak için iki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) mutlaka aktif edin. Ayrıca, yatırımlarınızı riske atmamak adına yalnızca güvendiğiniz kaynaklardan gelen bilgilere kulak verin.

Kripto piyasası dalgalı bir deniz; bu yüzden kaybetmeyi göze alabileceğiniz kadar yatırım yapmanız önerilir. OKX’in 7/24 müşteri desteği de sorularınız için yanınızdadır.

Özellik
Detaylar
Desteklenen Coin Sayısı
300’den fazla kripto para (spot piyasada 337+ coin, toplamda 952+ işlem çifti destekleniyor).
Yatırma Seçenekleri
Kripto yatırma (ücretsiz), fiat yatırma: banka havalesi, kredi/debit kart, Google Pay, Apple Pay, Banxa, Mercuryo (100+ fiat para birimi).
İşlem Ücretleri
Spot: %0.08 (maker), %0.10 (taker); Futures: %0.02 (maker), %0.05 (taker); OKB ile indirim mevcut.
Güvenlik Özellikleri
Soğuk cüzdan, 2FA, biyometrik doğrulama, Proof of Reserves (1:1 rezerv kanıtı), anti-fraud sistemi.
İşlem Hacmi
Günlük 24 saatlik hacim: 4-6 milyar USD (piyasa koşullarına göre değişir), küresel sıralamada üstte.

OKX’i Ziyaret Edin

3. MEXC – Binlerce Kripto Desteği Sunan Kripto Para Platformu

MEXC, dünya çapında en güvenilen kripto para borsaları arasında öne çıkan platfomlardan biridir. Mexc, düşük işlem ücretleri, geniş kripto seçenekleri ve TL entegrasyonuyla, Türk kullanıcılar için ideal bir tercih olabilir.

MEXC, dünyada 10 milyondan fazla kullanıcı tarafından tercih edilmektedir. Borsa güvenlik teknolojisiyle öne çıkmaktadır.

MEXC, Türkiye’de kripto para almak için kullanılabilir. Öncelikle kayıt, KYC doğrulaması ve TRYB ile doğrudan alım gereklidir. Bu süreçte, BiLira üzerinden TRYB göndererek kripto satın alabilirsiniz. TRY ile direkt işlem çifti bulunmuyor. Bakiyenizi USDT’ye çevirdikten sonra alım yapabilirsiniz.

KYC, güvenlik ve yasal uyumluluk için zorunludur; Temel ve Gelişmiş olmak üzere iki seviye vardır. İşlem ücretleri düşük, 10 milyondan fazla kullanıcı tarafından tercih edilmektedir.

Mexc’e kaydolmak için resmi siteye gidin ve “Kayıt Ol” butonuna tıklayın. E-posta veya telefon numaranızla kayıt olun, güçlü bir şifre belirleyin ve doğrulama kodunu girin.

mexc - en iyi kripto borsası

Ardından, KYC (Müşterinizi Tanıyın) sürecine geçin. Temel KYC için kimlik bilgilerinizi ve ID’nizi yükleyin; Gelişmiş KYC için yüz tanıma gerekebilir. Gelişmiş KYC, hesabınızın güvenliğini artırır ve daha yüksek işlem limitleri sunar. CoinMarketCap’e göre borsanın günlük işlem hacmi 4 milyar dolardır.

TRY’yi doğrudan yatırmadan, “Kripto Al” bölümünden Türk bankası ile alım yapabilirsiniz. İstediğiniz kriptoyu seçin (örneğin Bitcoin), banka transferi yöntemini seçin ve miktarı girin. Mexc, transfer için banka hesap bilgilerini sağlayacak; bu bilgileri kullanarak transferi tamamlayın. İşlem, bankanıza bağlı olarak birkaç saat sürebilir.

Küçük miktarlarda başlayın, 2FA etkinleştirin ve banka hesabınızın KYC bilgilerinizle eşleştiğinden emin olun. Kripto piyasası dalgalı olabilir. Yalnızca kaybetmeyi göze alabileceğiniz miktarda yatırım yapın. Mexc’in düşük ücretleri ve geniş kripto yelpazesi, Türk kullanıcılar için avantajlıdır.

Özellik
Detaylar
Desteklenen Coin Sayısı
2,900+ kripto para (spot piyasada 2,811+ coin, toplamda 3,178+ işlem çifti destekleniyor).
Yatırma Seçenekleri
Kripto yatırma (ücretsiz), fiat yatırma: banka havalesi, kredi/debit kart, P2P, MoonPay, Banxa, Mercuryo (60+ fiat para birimi: TRY, USD, EUR vb.).
İşlem Ücretleri
Spot: %0 (maker), %0.1 (taker); Futures: %0 (maker), %0.01 (taker); MX token ile %10 indirim.
Güvenlik Özellikleri
Soğuk cüzdan, 2FA, çok katmanlı sistem mimarisi, düzenli rezerv kanıtı (Proof of Reserves).
İşlem Hacmi
Günlük 24 saatlik hacim: 4-6 milyar USD (son veri: ~5.9 milyar USD, piyasa koşullarına göre değişir).

4. Best Wallet – DEX Entegrasyonuyla Kolay Alım Satım İmkanı Sunan Kripto Web3 Cüzdanı

Best Wallet, kripto para saklamak için güvenli, anonim ve çok yönlü bir cüzdandır; KYC gerektirmemesiyle dikkat çeker. Cüzdan, 60’tan fazla zinciri desteklemektedir. Böylece, Bitcoin, Ethereum, Solana gibi popüler kripto paraları yönetmeyi kolaylaştırıyor.

Güvenlik özellikleri arasında biyometrik doğrulama (Face ID/Touch ID), 2FA ve gelişmiş anti-fraud mekanizmaları yer alıyor. Özel anahtarlar tamamen kullanıcıların kontrolündedir.

Best Wallet’ın KYC gerektirmemesi, özellikle düzenlemelerin sıkı olduğu bölgelerde avantajlıdır. Ayrıca, alım, satım, staking, portföy yönetimi ve token launchpad gibi geniş özellikler sunuyor.

best wallet - Türkiye'de kripto para nasıl alınır

Türkiye’de kripto para düzenlemeleri hala gelişmekte olduğundan, Best Wallet’ın anonimlik özellikleri Türk kullanıcılar için özellikle çekici olabilir. Ek olarak, Onramper entegrasyonuyla kripto alımında en iyi döviz kuru ve düşük işlem ücretleri sunar.

Dünya çapında güvenilen kripto cüzdanları arasında Best Wallet, özellikle anonimlik ve güvenlik odaklı özellikleri ile öne çıkıyor. Best Wallet, non-custodial bir cüzdan olarak, kullanıcıların özel anahtarlarını kontrol etmesine olanak tanır.

Unutmayın ki, Best Wallet, özel anahtarlar ve seed phraselerin yalnızca kullanıcı tarafından erişilebilir olmasını sağlar. Bu da güvenlik açısından önemli bir avantajdır. Ancak kullanıcıların kendi güvenlik önlemlerini alması gerekir.

Özellik
Detaylar
Desteklenen Coin Sayısı
1000’den fazla kripto para (50+ büyük blockchain üzerinde, Bitcoin, Ethereum, Solana, USDT vb.).
Yatırma Seçenekleri
Kripto yatırma (ücretsiz), fiat yatırma: kredi/debit kart, Onramper entegrasyonu.
İşlem Ücretleri
Alım-satım: üçüncü taraf sağlayıcı ücretleri uygulanır; takas: düşük gaz ücretleri, $BEST ile sıfır gaz ücreti.
Güvenlik Özellikleri
Non-custodial (özel anahtarlar sizde), 2FA, biyometrik doğrulama (Face ID/Touch ID), anti-fraud sistemi.
Ek Özellikler
Best DEX (entegre takas), token launchpad, $BEST airdrop ödülleri, Best Card (kripto harcama), staking.

Best Wallet’ı Ziyaret Edin

5. Paribu – Türk Kullanıcılar Tarafından Tercih Edilen Yerel Kripto Borsası

Paribu, 14 Şubat 2017’de Yasin Oral tarafından kurulan bir kripto para borsasıdır. Türkiye’de dijital varlık ticaretinde lider konumdadır. Platform, 5 milyondan fazla kullanıcıya sahiptir. Türk Lirası (TRY) ile kripto para alım-satımını kolaylaştıran yerel bir çözüm sunmaktadır.

Yüksek enflasyon ve Türk Lirası’nın değer kaybı nedeniyle, birçok Türk yatırımcı kripto paralara yönelmiştir. Paribu, bu talebi karşılamak için geniş bir hizmet yelpazesi sunmuştur. Paribu’da, yaklaşık 176 farklı kripto para listelidir.

paribu türk kripto borsası

Günlük işlem hacmi genellikle 100 milyon ila 200 milyon dolar arasında değişiyor. Ayrıca, Paribu yerel bankalarla entegrasyon sağlayarak Türk Lirası (TRY) ile işlem yapmayı kolaylaştırıyor.

Paribu, kullanıcı varlıklarını soğuk cüzdanlarda saklayarak güvenliği ön planda tutuyor. İki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) ve 24/7 müşteri desteği gibi özellikler sunuyor.

Paribu, Bitcoin, Ethereum, Tether (USDT), Binance Coin (BNB), XRP, Cardano (ADA), Solana (SOL), Dogecoin (DOGE) ve Shiba Inu gibi popüler kripto paraları destekliyor. Ayrıca, erken aşama projeler için Box pazarında daha fazla seçenek sunuyor, bu da toplam listeyi artırabilir.

Peki, Paribu ile Türkiye’de kripto para nasıl alınır? Öncelikle platforma kayıt olup kimlik doğrulama aşamasını tamamlamanız gerekiyor. Ardından anlaşmalı bankalar aracılığıyla TL transfer etmelisiniz. Daha sonrasında kripto para satın alma işlemlerinizi tamamlayabilirsiniz.

Özellik
Detaylar
Desteklenen Coin Sayısı
170’den fazla kripto para (spot piyasada 176+ coin ve 187+ işlem çifti destekleniyor).
Yatırma Seçenekleri
Kripto yatırma (ücretsiz), fiat yatırma: banka havalesi (7 banka ile entegrasyon), Papara (TRY).
İşlem Ücretleri
Maker: %0.01-%0.25, Taker: %0.1-%0.35 (30 günlük hacme göre kademeli, TRY bazında ödenir).
Güvenlik Özellikleri
Soğuk cüzdan, 2FA, SSL şifreleme, kullanıcı verilerinin korunması, düzenli güvenlik denetimleri.
İşlem Hacmi
Günlük 24 saatlik hacim: 100-200 milyon USD (son veri: ~179 milyon USD, piyasa koşullarına bağlı).

Türkiye’de Kripto Para Kullanımı Neden Bu Kadar Yükseldi?


Türkiye’de altın, döviz ve borsa gibi klasik yatırım araçları her zaman popüler yöntemlerdendir. Ancak son yıllarda ekonomik dalgalanmalar alternatif seçeneklere yönlendirdi. Kripto paralar ise yüksek getiri potansiyeli ve TL’nin değer kaybına karşı bir kalkan sunuyor.

Özellikle genç nesil, “Neden paramı bankada tutayım ki?” diye soruyor ve Bitcoin ya da diğer altcoinlere yöneliyor. Bu, riskli ama bir o kadar da heyecan verici bir alternatif olabilir.

Twitter’da bir fenomenin “Bu coin uçacak!” dediği anda binlerce kişinin o coine koştuğunu görmek şaşırtıcı değil. Sosyal medya, Türkiye’de kripto para ateşini körükleyen en büyük etkenlerden biri.

Her öneri gerçekten güvenilir mi? Çoğu zaman hayır. Influencerların yönlendirmeleri fırsat yaratabildiği gibi, yanlış yatırımlarla kayıplara da yol açabiliyor. Bu yüzden, kulaktan dolma bilgiye değil, kendi araştırmanıza güvenmek şarttır.

Türk insanı, bankaların kısıtlamalarından ve uluslararası transferlerdeki yüksek ücretlerden şikayetçi. Kripto paralar, bu zincirleri kırıyor. Düşük maliyetle, saniyeler içinde yurtdışına para gönderebiliyorsunuz. Kripto, kontrolü tamamen size veren bir sistem vaat ediyor. Ancak bir o kadar riskli olabilir.

Türkiye’de Kripto Para Nasıl Alınır? İlk Kez Alacaklar İçin Detaylı Rehber

Adım Adım Hesap Açılışı ve Para Yükleme Süreci

İlk kripto paranızı almak için bir borsada hesap açmakla başlayın. Diyelim ki Binance’i seçtiniz: E-posta ve telefon numaranızı girip kaydoluyorsunuz, ardından kimlik doğrulama için bir selfie ve kimlik fotoğrafı yüklüyorsunuz.

Hesabınız onaylanınca, bankadan havale veya FAST ile TL yatırıyorsunuz. “Para ne kadar sürede hesaba geçer?” Genellikle birkaç dakika, ama bankanıza göre değişebilir.

Para hesabınıza ulaştığında, işlem zamanı. Borsanın “Al-Sat” sekmesine gidip istediğiniz kripto parayı seçiyorsunuz. Mesela Bitcoin için “BTC/TRY” çiftini bulup miktarı giriyorsunuz; ardından “Satın Al” butonuna tık, ve işte bitti.

Varlıklarınız anında cüzdanınıza yansır. İlk seferde her adımı dikkatlice kontrol edin. Bu, hem güvenliğinizi artırır hem de sistemi anlamanızı sağlar.

Bitcoin Alımı Nasıl Yapılır?

Bitcoin, yeni başlayanlar için en popüler seçenek. Borsada “Market” emriyle anlık fiyattan alabilir ya da “Limit” emriyle kendi fiyatınızı belirleyebilirsiniz.

“Hangi yöntem daha iyi?” derseniz, aceleniz yoksa limit emriyle daha ucuza almanız mümkün. Küçük bir miktar (örneğin 100 TL) ile başlayın ve aldıktan sonra varlıklarınızı bir cüzdana çekmeyi düşünebilirsiniz.

Popüler Altcoinleri Satın Alma Süreci

Ethereum, Cardano veya Ripple gibi en iyi altcoinleri mi satın almak istiyorsunuz? O zaman önce TL ile Bitcoin ya da USDT alın, sonra bu paraları altcoin çiftlerinde kullanın.

Örneğin, “ETH/BTC” çiftinden Ethereum alabilirsiniz. İşlem ücretleri önemli; “Bu kadar komisyon öder miyim?” diye kontrol edin. Düşük maliyetli bir strateji, uzun vadede cebinizi korur.

Emir Türlerini Doğru Kullanmak (Limit, Market, Stop-Limit)

Emir türleri, alım-satımda kontrolü elinize verir. Market emri hızlıdır ama fiyatı siz belirleyemezsiniz. Limit emri ise sabır ister ama daha avantajlıdır. Stop-limit ise “Ya fiyat düşerse?” korkusunu azaltır, belirlediğiniz bir seviyede otomatik satış yapar. Bunları öğrenmek, piyasada soğukkanlı kalmanızı sağlar.

Türkiye’de Kripto Para Alırken Dolandırıcılıklara Karşı Nasıl Korunursunuz?


Kripto dünyası fırsatlarla dolu, ama dolandırıcılar da pusuda. “Size 1 BTC verirsek, 2 BTC geri gönderin” gibi mesajlara kanmayın. Bu klasik bir tuzak ve dolandırıcılık metodudur.

Resmi olmayan sitelerden uzak durun ve “Bu link güvenli mi?” diye şüpheleniyorsanız, URL’yi iki kez kontrol edin. Bilgilerinizi sadece doğrulanmış platformlarla paylaşın.

Bir başka yaygın dolandırıcılık, sahte cüzdan uygulamaları. Google Play’den veya App Store’dan indirdiğiniz bir uygulamanın bile sahte olma ihtimali var. “Peki nasıl emin olurum?” Resmi web sitesinden verilen linkleri kullanın ve kullanıcı yorumlarını okuyun. Biraz dikkat, paranızı kurtarır.

Anlık Kararlarla İşlem Yapmak

Piyasa yükseliyor diye panikle alım yapmak, çoğu zaman zarar getirir. “Herkes alıyor, ben de alayım mı?” diye düşünmeden önce durun ve analiz yapın. Fiyatlar bir anda tersine dönebilir; bu yüzden acele etmeden, soğukkanlılıkla hareket etmek altın kuraldır.

Sosyal Medya Tavsiyelerine Körü Körüne Uymak

X’te birinin “Bu coin 100x yapacak!” dediğine aldanıp tüm paranızı yatırmak, büyük bir hata. “Bu kişi ne kadar güvenilir?” diye sormadan harekete geçmeyin. Sosyal medya, fikir almak için harika, ama kendi araştırmanız olmadan asla yatırım yapmayın.

Yüksek Kaldıraç Kullanımı ve Risk Yönetim Eksikliği

Kaldıraç, küçük parayla büyük kazanç vaat eder, ama tersine de dönebilir. “Ya batarsam?” diye düşünüyorsanız, haklısınız; yüksek kaldıraç sizi bir anda sıfırlayabilir. Risk yönetimi yapmadan bu işe girişmeyin; sermayenizin sadece küçük bir kısmıyla oynayın.

Kripto Paralarınızı Nasıl Güvende Tutabilirsiniz?

Soğuk Cüzdanlar

Soğuk (donanım) cüzdanları, internet bağlantısı olmayan cihazlarda (örneğin bir USB) varlıklarınızı saklar. “Borsalar hacklenirse ne olur?” korkusu yaşıyorsanız, bu tam size göre. Ledger veya Trezor gibi donanım cüzdanlar, Türkiye’de de kolayca bulunabiliyor ve uzun vadeli yatırımlar için ideal.

Mobil ve Web Cüzdanları

Mobil cüzdanlar (Trust Wallet gibi) pratik, ama telefonunuz çalınırsa risk artar. Web3 cüzdanları da öyle; “Şifremi unutursam ne yaparım?” diye endişeleniyorsanız, yedekleme anahtarınızı mutlaka saklayın. Her iki durumda da 2FA’yı aktif edin ve şüpheli bağlantılardan uzak durun.

İki Faktörlü Kimlik Doğrulama (2FA) Kullanmanın Önemi

2FA, hesabınıza ikinci bir güvenlik katmanı ekler. Şifreniz çalınsa bile, telefonunuza gelen kod olmadan kimse giriş yapamaz. “Bu kadar zahmete değer mi?” Kesinlikle evet; bir kez kurduğunuzda, içiniz rahat eder. Google Authenticator gibi uygulamaları tercih edin ve kodlarınızı kimseyle paylaşmayın.

Türkiye’de Kripto Paraların Yasal ve Vergisel Durumu


Türkiye’de kripto para nasıl alınır sorusundan önce kripto paralar ülkede yasal mı? Evet, Kripto paralar Türkiye’de yasak değil, ama kullanımı bazı kısıtlamalara tabi. 2021’de Merkez Bankası, ödeme aracı olarak kullanımını yasakladı.

Yani bir kahve alamazsınız, ama yatırım yapabilirsiniz. “Peki tamamen yasaklanır mı?” Şu an için böyle bir durum yok, ama düzenlemeler sıkılaşabilir; gelişmeleri takipte kalın.

Türkiye’de kripto kazançları için net bir vergi kanunu henüz yok, ama bu “Vergi ödemem” anlamına gelmiyor. Maliye, büyük kazançları inceleyebilir ve “Bu para nereden geldi?” diye sorabilir. Kazancınızı bankaya çektiğinizde beyan etmek, ileride hukuki sorun yaşamamanızı sağlar.

Deneyimli Yatırımcılardan Yeni Başlayanlara Tavsiyeler


Uzun Vadeli Yatırımın Avantajları: Tecrübeli yatırımcılar, “Al ve unut” stratejisini sıkça öneriyor. “Kısa vadede kazanamaz mıyım?” Tabii ki mümkün, ama piyasanın dalgalanmaları sizi strese sokabilir. Bitcoin gibi sağlam projelere uzun vadeli yatırım, genellikle daha az riskli ve kârlı.

Portföy Çeşitlendirmenin İncelikleri: Tüm paranızı tek bir coine yatırmak, büyük bir risk. “Ya çökerse?” diye düşünüyorsanız, haklısınız. Portföyünüzü Bitcoin, Ethereum ve birkaç altcoin ile çeşitlendirin. Böylece bir proje batsa bile diğerleri sizi ayakta tutar.

Doğru Bilgiye Erişmenin Yolları: Kripto dünyasında bilgi kirliliği çok. “Neye güveneceğim?” diyorsanız, CoinMarketCap gibi veri siteleri ve resmi proje belgeleri (whitepaper) iyi bir başlangıç. X’teki dedikodulara kulak asmadan, kendi analizinizi yapın; bu, sizi başarıya taşır.

Sonuç


Türkiye’de kripto para almak, yüksek getiri potansiyeli peşinde koşanlar için cazip bir seçenek haline geldi. Ancak bu dünyaya adım atmadan önce doğru platformu seçmek, temel kavramları anlamak ve riskleri yönetmek kritik önem taşıyor.

Türkiye’de kripto para almak için Binance TR, Paribu gibi borsalarda hesap açın, KYC yapın, TRY yatırın ve “Al-Sat”tan Bitcoin gibi coinleri alabilirsiniz. Güvenlik için 2FA kullanın, soğuk cüzdan tercih edin. Sosyal medya tuzaklarına dikkat edin, riskleri yönetin.

Kripto para piyasası, fırsatlarla dolu olduğu kadar riskler de barındırıyor. İlk kez yatırım yapıyorsanız, küçük miktarlarla başlayarak sistemi tanıyın ve varlıklarınızı soğuk cüzdanlarda saklayarak güvenliğinizi artırın.

Son olarak, kripto paralar sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda finansal özgürlüğe açılan bir kapı olabilir. 2025 itibarıyla Türkiye’de bu ekosistem büyümeye devam ederken, siz de doğru adımları atarak bu sistemin bir parçası olabilirsiniz. Unutmayın, bilgi, bu yolda en büyük sermayeniz.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)


Türkiye’de kripto para almak için hangi platformu seçmeliyim?

Kripto para alırken KYC doğrulaması zorunlu mu?

Türk lirası ile kripto para nasıl yatırırım?

Kripto paralarımı güvende tutmak için ne yapmalıyım?

Türkiye’de kripto para kazançları vergilendiriliyor mu?

Blockchain Teknolojisi Nedir ve Nasıl Çalışır?

Blockchain teknolojisi nedir? Blockchain teknolojisi kripto para birimleri ile gündeme gelmiştir. Bu teknoloji verileri değişmez bir şekilde saklamak için dağıtık bir veri tabanı sistemidir. Tüm işlemlerin herkese açık ve şeffaf bir şekilde kaydedilmesini sağlar.

Blockchain teknolojisi, 2009 yılında Bitcoin ağının piyasaya sürülmesiyle genel bilinç düzeyine girmeye başlamıştır. Ancak bu teknoloji Bitcoin’den daha eskiye dayanır. Kullanım alanları Bitcoin’in eşler arası para sistemi olarak kullanılmasının çok ötesine uzanır.

Blockchain teknolojisi çeşitli uygulamalar sunar. Bunlar arasında elektrik tüketimi ve hisse senedi işlemleri de yer alır. Bu rehberde, öncelikle blockchain teknolojisi nedir sonra amaçları ve kullanım alanları hakkında konuşacağız. Ayrıca, blockchainlerin verileri ve işlemleri nasıl güvenli bir şekilde kaydettiğini de detaylandıracağız.

Blockchain teknolojisini anlamak, güvenliği ve şeffaflığı daha iyi anlamamıza yardım eder. Bu yenilikçi teknolojinin sizi nasıl dönüştürebileceğini keşfetmek için ilk adımınızı atın.

Blockchain Nedir? Basit Anlatım

Blockchain, değiştirilemez ve dağıtılmış bir kayıt defteri olarak tanımlanabilir. Bu sistem olayların ne zaman gerçekleştiğini kaydeden bir zaman çizelgesine benzer.

Şimdi bu konsepti daha anlaşılır hale getirmek için her bir öğesini basitçe açıklayalım.

  • Defter : En temel anlamıyla defter gerçekleşen işlemlerin kaydını tutar. Blockchainler sadece işlem bilgilerini değil ek bilgileri de içerebilir.
  • Dağıtılmış Defter: Blockchaindeki defter merkezi olmayan bir yapıda bulunur. Yani defterin aynı kopyası düğüm olarak adlandırılan çok sayıda bilgisayar tarafından saklanır. Bazı blockchain ağlarında düğüm sayısı on binlere ulaşabilir. Örneğin, Bitcoin ağı dünya genelinde 50,000’den fazla düğüm barındırıyor. Bunların 17,000’den fazlası aktif olarak erişilebiliyor.
  • Değiştirilemezlik : Blockchainlerin en dikkat çekici özelliği değiştirilememesidir. Bu, Blockchainlerin kolaylıkla değiştirilemeyeceği anlamına gelir. Örneğin, günümüz teknolojisi ile Bitcoin Blockchainindeki işlemleri değiştirmek neredeyse imkânsızdır.

Blockchain, işlem kayıtlarını ve diğer verileri saklayan bir sistemdir. Bu yönüyle veritabanına benzer. Ancak, veritabanlarının aksine blockchaindeki veriler kolaylıkla değiştirilemez. Geleneksel bir veritabanında bilgiler birkaç tıklamayla değiştirilebilir ve silinebilir.

Blockchain Teknolojisi Nedir?

Blockchainler verileri dağıtılmış bir yapıda saklayarak ve geçmiş kayıtların değiştirilmesini oldukça zorlaştırarak güvenliği artırır. Bu konuları bir sonraki bölümde daha detaylı bir şekilde ele alacağız.

Blockchain Teknolojisi Nasıl Çalışır?

Öncelikle tipik bir blockchain yapısını inceleyelim. Ardından günümüzün en tanınmış blockchainlerini destekleyen temel unsurlara göz atalım.

Blockchaini teknolojisinin işleyişini anlamak için örnek bir Bitcoin işlemine bakalım. Bu işlemin nasıl değiştirilemez bir defterin parçası haline geldiğini detaylandıralım.

  1. Jack, Jill’e bir Bitcoin gönderir. Bu işlemi gerçekleştirmek için Jack, işlemi başlatmak üzere bir Bitcoin cüzdanı kullanır. Cüzdan uygulaması işlemi Bitcoin ağına yayınlar. Jack’in cüzdanı gerçek dünya kimlikleri yerine Jack ve Jill için kriptografik adresler kullanır.
  2. İşlem, Bitcoin madencileri tarafından ele alınır. Ağdaki madenciler bekleyen blok işlemlerini çözmek için çalışır. Bu karmaşık bir kriptografi problemi gerektirir. Bitcoin ağında uzlaşma sağlama yöntemi olarak kullanılan İş Kanıtı (Proof of Work, PoW) mekanizmasıdır.
  3. Madenci işlemi tutmak için bir blok bulur. İşlem bir bloğa dahil edilene kadar bekleme alanı olan mempool’da tutulur.
  4. Bitcoin ağı bloğun geçerliliğini doğrular. Ağ bloğun geçerli olduğu konusunda mutabık kaldığında yeni blok blockchainine eklenir. Bu süreçte önceki bloğun kriptografik özeti yeni bloğa dahil edilir. Bu da blokları zincir şeklinde birbirine bağlar.
  5. Bitcoin düğümleri, blockchainin güncellenmiş kopyalarını barındırır. Dünya genelindeki binlerce Bitcoin düğümü artık Jack’in bir Bitcoin eksik, Jill’in bir Bitcoin fazla olduğu güncellenmiş blockchainini saklar. Her bloktaki işlemler çift harcamayı önlemek için zaman damgaları kullanır.

Blockchain Teknolojisi Nasıl Çalışır?

Jack ve Jill arasındaki bu işlem blockchainin dört temel özelliğini kapsar. Bunlar merkeziyetsizlik, değiştirilemezlik, şeffaflık ve güvenliktir. Bu temel unsurları şimdi daha ayrıntılı olarak inceleyelim.

1) Merkeziyetsizlik

Merkeziyetsizlik, tek bir kişi ve grubun aşırı etki sahibi olmadığı yapıyı ifade eder. Birçok blockchaini ağı, blockchainini küresel olarak dağıtılmış binlerce düğüm üzerinde çoğaltarak bu yapıyı kullanır.

Blockchaininin durumu üzerinde uzlaşı merkezi olmayan bir şekilde gerçekleşir. Dolayısıyla işlemlerin geçerliliğini belirleyen merkezi bir otorite bulunmaz.

Ağdaki blockchain durumu ve yeni işlemleri belirleyen kurallar bir protokol gibi işler. Bu yöntem geleneksel finans sistemlerinden farklılık gösterir.

Geleneksel sistemlerde banka ve ödeme işlemcisi işlemleri sonuçlandırma hakkına sahiptir. Blockchain tabanlı ödeme ağları genellikle daha az kritere dayanır.

Örneğin, Jack ve Jill’de Bitcoin ağı, Jack’in Jill’e göndermek için bir Bitcoini olup olmadığını kontrol eder. İşlemin amacı ve katılımcıların gerçek dünya kimlikleri önemli değildir. Ancak, her blockchain merkeziyetsiz yapıda değildir. Örneğin, özel blockchainleri uzlaşı yöntemleri ve diğer yönlerden merkezi yapıda olabilir.

Bazı blockchainler başlangıçta merkezi bir yapıya sahiptir. Ancak, zamanla merkeziyetsiz hale gelebilirler. Cardano ağı, Voltaire forku ile merkeziyetsiz oylama mekanizmaları kullanır. Bu, ağın gelişimini sağlamayı amaçlar.

2) Değişmezlik : Veriler Değiştirilemez

Blockchain’de değiştirilemezlik işlemlerin geri alınamaz ve değiştirilemez olduğu anlamına gelir. Geleneksel finans ve veri depolama sistemlerinde bir hacker ya da yönetici verileri değiştirebilir. Örneğin, Mr. Robot adlı dizi dünya çapında tüketici borçlarını silmeyi hedefleyen bir hacker grubunu anlatır. Grubun hikayesi finansal veritabanlarına saldırıları etrafında şekillenir.

Buna karşın blockchainleri kalıcı olarak tasarlanmıştır. Ağ düğümleri var oldukça bu özellik korunur. Değiştirilemezliğin bir diğer yönü de kesinliktir. Bu işlemin artık geri alınamayacağı anlamına gelir. Örneğin, Bitcoin ağında bir işlem altı onay (blok) aldıktan sonra, yaklaşık bir saat içinde kesinleşir. Bu noktadan sonra işlemi değiştirmek için gereken hesaplama maliyeti neredeyse imkansız hale gelir. Pratikte küçük işlemler bir bloğa dahil edildikten sonra kesinleşmiş sayılır.

Değiştirilemezlik, iş dünyası da dahil olmak üzere birçok avantaja sahiptir.

  • Dolandırıcılığı Önleme: Blockchain’in değiştirilemez yapısı, önceki işlemleri değiştirmeyi ve sahte işlemler eklemeyi imkansız kılar. Böylece dolandırıcılığı önler.
  • Güvenlik: İş uygulamaları, finansal işlemler ve tedarik zinciri takibi güvenilir verilere bağlıdır. Değiştirilemezlik, verilerin değiştirilmediğini garanti eder.
  • Denetim Verimliliği: Blockchain tabanlı denetimler, geleneksel veri tabanı denetimlerinden daha etkilidir. Ayrıca, maliyet açısından da avantaj sağlar. Blockchaininde veriler olduğu gibi kabul edilir.
  • Hesap Verebilirlik: Kalıcı kayıtlar, blockchaine erişimi olanlar için olayları izlemeyi sağlar. Bir olayın ne zaman gerçekleştiğini kesin olarak belirler. Bu özellik, sorumluluk meselelerini çözmede ve operasyonel verimliliği artırmada faydalı olabilir.

3) Şeffaflık : Halka Açık Defter

Genel blockchainleri herkese açık bir defter kullanır. Bu yapı herkesin işlem verilerini ve geçmişini görüntülemesine olanak tanır.

Blockchain dünya genelindeki düğümler üzerinde çoğaltıldığı için veriler herkesin sürekli erişimine açıktır. Blockchain.com, Bitcoin Blockchain’inin tüm işlem verilerini sağlar. Bu, Bitcoin’in ilk bloğu olan Genesis Block’u da içerir.

Benzer şekilde, Ethereum‘un ilk bloğu da tüm kullanıcıların görüntülemesine açıktır. Çoğu popüler kripto para blockchaini şeffaf bir halka açık defter kullanmaktadır.

Ancak, her blockchain şeffaf değildir. Özel blockchainlerinde işlem verileri, genellikle kamuya açık olarak sunulmaz. Bu tür blockchainleri erişimi kısıtlı ve kontrollü tutarak gizliliği korumayı amaçlar.

4) Güvenlik : Bilgilerin Korunması İçin Kriptografi

Blockchain, ağı korumak için kriptografi kullanır. Bu işlemleri kaydetmeye ve kimlikleri güvence altına almaya yardımcı olur. Kripto paralar kullanıldıkları ağlarda kriptografi teknolojisi sayesinde bu ismi almıştır. Blockchain kaynak verilerden elde edilen kriptografik hashler ile korunur. Bu hashler alfanümerik bir değerdir.

Hashler bir şifreleme algoritması kullanılarak oluşturulur. Örneğin, Bitcoin verileri şifrelemek ve bir hash değeri oluşturmak için çift SHA-256 kodlaması kullanır.

Blockchain, ağı koruma

Kriptografi, Bitcoin madenciliğinin temelini oluşturur. Kriptografik hashler cüzdan adreslerini oluşturmak ve blokları bağlamak için de kullanılır.

Jack ve Jill’in önceki işleminde Jack, kendi genel cüzdan adresini gönderici olarak kullandı. Jill, alıcı olarak kendi genel cüzdan adresini tercih etti.

Blockchain’deki her iki adres kullanıcıların şifrelenmiş özel anahtarları ile oluşmuştur. Rastgele gibi görünen harf ve rakamlar içeren bir diziye dönüştürülmüştür. Ancak, bu diziler aslında hiç de rastgele değildir.

Belirli bir şifreleme algoritması kullanıldığında aynı giriş her zaman aynı çıktıyı üretir. Girişteki tek bir karakterin değişmesi bile sonuçta elde edilen hashi tamamen değiştirir.

Bir bloğun kriptografik hash değeri, zincirin değiştirilemezliğini sağlamak üzere bir sonraki bloğa dahil edilir. Bu yapı, blockchainindeki işlemlerin ve verilerin değiştirilmesine karşı koruma sağlar.

3 Temel Blockchain Ağı Türü

Bu teknoloji, blockchain ağları tarafından barındırılır. Ağlar blockchaine veri ve işlemleri doğrulayan bilgisayar gruplarıdır. Ayrıca bazı durumlarda akıllı sözleşmeleri de yürütürler.

Blockchain Teknolojisi Nedir?

Akıllı sözleşmeler hakkında daha ayrıntılı bilgiyi kısa süre içinde vereceğiz. Bu ağlar genellikle üç ana kategoriye ayrılır.

Halka açık blockchain ağları, özel blockchain ağları ve konsorsiyum blockchainlerdir. Her biri belirli ihtiyaç ve kullanım senaryolarına göre farklı özellikler ve avantajlar sunar.

Herkese Açık Blockchain Ağları

Önceki Bitcoin işlemi örneği, halka açık blockchain ağlarının temel özelliklerini vurgulamaktadır.

İşte bu özelliklerin detaylı bir açıklaması.

  • Evrensel Erişim: Halka açık blockchainler herkese açıktır. Dolayısıyla isteyen herkes bir düğüm çalıştırabilir. Blockchainin kopyasını indirebilir ve ağ üzerinde işlem yapabilir.
  • Şeffaflık: Bu tür blockchainlerde veriler genellikle herkese açıktır. Monero gibi gizlilik odaklı blockchainler işlem miktarlarını ve diğer verileri gizler. Böylece kullanıcı mahremiyetini korur.
  • Merkeziyetsizlik: Merkeziyetsiz yapı, blockchain’in düğüm sayısını ve bu düğümlerin mutabakata katılımını kapsar. Ayrıca ağın gelişimindeki karar verme süreçlerini de içerir.
  • Yavaş Mutabakat Süreci: Halka açık blockchainlerde örneğin Bitcoin’de, iş kanıtı gibi yöntemler kullanılır. Bu yüzden işlem süreleri genellikle yavaştır. Bitcoin için blok süresi yaklaşık 10 dakikadır.
  • Anonimlik: Halka açık blockchainlerde kullanıcılar gerçek adları yerine cüzdan adresleriyle tanımlanır. Ancak, işlem desenleri gibi ipuçlarıyla gerçek dünya kimlikleri ile blockchain adresleri bağlanabilir.
  • Değiştirilemezlik: Blockchain teknolojisinde işlem kesinliği esastır. Yapılan işlemler ve eklenen veriler geri alınamaz ve değiştirilemez.

Halka açık blockchain örnekleri arasında popüler kripto paralar şunlardır.

  • Bitcoin
  • Ethereum
  • Avalanche
  • Dogecoin
  • Litecoin

Özel Blockchain Ağları

Adından da anlaşılacağı gibi özel ağlar, kamuya açık olacak şekilde tasarlanmamıştır. İşletmeler ve kuruluşlar özel blockchain ağlarını kendi ihtiyaçlarına özel verileri barındırmak için kullanabilir.

  • Erişim kısıtlamaları vardır: Yalnızca izin verilen (yetkilendirilmiş) kuruluşlar blockchain verilerini görüntüleyebilir ve ağa katılabilir.
  • Özel mutabakat yöntemleri kullanabilir: Kamuya açık ağlar merkeziyetsiz mutabakata dayanır. Ancak özel ağlar, genelde daha az düğüm ile daha az güvenli yöntemleri tercih edebilir.
  • Denetim ve gözden geçirme kontrol altındadır: Denetim ve inceleme yetkileri yalnızca belirli kuruluşlara tanımlıdır.
  • Merkeziyetsizlik desteklenebilir: Özel ağlar, eşler arası (P2P) işlemleri ve merkeziyetsiz düğümleri destekleyebilir.
  • Çoğu özel blockchain değiştirilemezdir: Geleneksel özel veritabanlarının birkaç tuşla değiştirilebilmesine karşın özel blockchainlerde veriler genellikle değiştirilemez.

Quorum Blockchaini, Consensys tarafından satın alınan Quorum izinli erişim sunan bir özel blockchain ağıdır. Ethereum blockchaininin bir çatalı olarak geliştirilmiştir.

Akıllı sözleşmeleri destekler. Ayrıca, Ethereum’a kıyasla blok sürelerini on kata kadar daha hızlı işleyebilir. Hibrit blockchainler özel ve kamuya açık verileri barındıran ağlardır.

Kamuya açık veriler, herkes tarafından görüntülenebilirken özel veriler, yalnızca yetkilendirilmiş varlıklar tarafından erişilebilir. Daha önce bahsedilen Quorum, açık ve özel işlemleri destekleyen bir hibrit blockchain örneğidir.

Konsorsiyum Blockchainleri

Konsorsiyum blockchain, aynı sektördeki birkaç kuruluş ve şirket içindeki iş birimleriyle yönetilen bir ağdır.

  • Konsorsiyum, ortak hedeflere ulaşmak için blockchaininin nasıl yönetileceğine karar verir. Konsorsiyum blockchainleri veri gizliliğini korur. Hassas verileri korumak için erişim kısıtlanabilir ve gizlilik sağlanır.
  • Konsorsiyum blockchaini ağları hızlı işlemleri mümkün kılar. Daha küçük kullanıcı grupları ve verimli mutabakat sistemleri, konsorsiyum blockchainlerini halka açık blockchain ağlarına göre çok daha hızlı yapar. Konsorsiyum blockchainleri genellikle yetki kanıtı (proof of authority) kullanır. Bu, birkaç seçilmiş aktör ve düğüm tarafından yapılan güvene dayalı bir mutabakat yöntemidir.
  • Konsorsiyum blockchaini düğümleri üzerinde anlaşılmış bir protokolü takip eder. Düğümler, konsorsiyum içindeki farklı kuruluşlar tarafından yönetilebilse de tüm düğümler aynı protokolü takip eder.

Corda, finansal hizmetler, bankacılık ve sigorta gibi işletmeleri bir araya getiren popüler bir blockchain çözümüdür. Bu platform şirket içindeki iş birimlerini birbirine bağlar. Örneğin Chubb, iş akışını otomatikleştirmek için Corda tabanlı bir dağıtık defter kullanmıştır.

Blockchain Protokolleri ve Platformları Nelerdir?

Protokoller ve platformlar blockchain teknolojisinin iki temel bileşenidir. Ancak her zaman net bir şekilde anlaşılmayabilir.

Blockchain Protokolleri: Kurallar ve Prosedürler Bütünü

Protokoller basitçe bir dizi kuraldır. Blockchain bağlamında protokoller, blockchain ağının nasıl çalıştığını tanımlayan kurallardır. Bunu temel katman olarak düşünebilirsiniz.

Bir sonraki bölümde, ikincil katmanların ve uygulama ekosistemlerinin gelişmesine olanak tanıyan platformlardan bahsedeceğiz. Bu iki konu birbirini tamamlar ve bazı blockchaini projelerinde örtüşebilir.

Detaylı olarak incelendiğinde protokoller, blockchainin nasıl çalıştığını belirleyen kuralları tanımlar.

İşte bir blockchaini protokolünün bazı unsurları.

  • Yönetim: Merkeziyetsiz blockchainlerin bir yönetim yöntemine ihtiyacı vardır. Blockchainin kodunda değişiklik yapmaya kim karar verir? Birçok proje, token sahiplerinin iyileştirme önerileri üzerinde oy kullanmasına olanak tanır. Diğer durumlarda düğüm operatörleri yazılım sürümleri arasında seçim yaparak oy kullanır.
  • Mutabakat yöntemi: Bitcoin blockchaininin durumu hakkında düğümler arasında anlaşmaya varmak için iş kanıtı (proof of work) kullanır. Ethereum, iş kanıtı ile başlamıştır. Ancak artık hisse kanıtı (proof of stake – PoS) kullanmaktadır. Diğer projelerde farklı mutabakat yöntemleri bulunur.
  • Kriptografi: Hash fonksiyonları, algoritmaları içinde belirli kuralları takip eder. Ancak her proje, kendi nedenlerine bağlı olarak farklı bir algoritma seçebilir. Bitcoin, SHA-256 kullanır ve birçok durumda elde edilen hash’i tekrar algoritmadan geçirerek (çift SHA-256) işler. Öte yandan, Ethereum Keccak-256 kullanır.
  • Blok boyutu: Bitcoin blokları, sınırlamak için bellek boyutunu kullanırken Ethereum ücretlere dayalı bir hedef boyut kullanır.
  • Tokenomik: Yeni kripto paraların nasıl üretildiği ve toplam arzın protokol tarafından nasıl yönetildiği başka bir kural alt kümesini oluşturur.

Günümüzdeki blockchain ağları aslında birer protokol olarak işlev görmektedir.

  • Bitcoin protokolü
  • Ethereum protokolü
  • Solana protokolü
  • Cardano protokolü
  • Monero protokolü

Blockchain Platformları: Uygulama İçin Ekosistemler

Blockchain projeleri bitcoin gibi basit hedeflere sahip olabilir. Eşler arası bir elektronik nakit sistemi olarak tasarlanabilir.

Blockchain projeleri, üçüncü taraf geliştirmeleri için bir platform olarak da hizmet edebilir. Ethereum protokolü, blockchain ağında çalışan koşullu programlar olan akıllı sözleşmeleri destekleyerek öncülük etti.

Sonraki blockchainleri bu genişletilebilirliği yeni bir seviyeye taşıdı. Her biri akıllı sözleşmeleri çalıştırabilen ek özel blockchainlerini çalıştırmak için tasarlanmış blockchainleri inşa etti.

  • Ethereum
  • Avalanche
  • Polkadot
  • Polygon

Diğer projeler, ticari uygulamalara odaklanarak belirli endüstri kullanım senaryolarına yönelik özelleştirilmiş blockchainlerin dağıtılmasını sağlayan çözümler sunar.

  • R3 Corda
  • Hyperledger
  • Ethereum
  • EOSIO
  • ConsenSys Quorum

Akıllı Sözleşmeler Nelerdir?

Blockchainleri verileri ve işlemleri saklamak için güçlü bir yeni yöntem sunar. Ancak, akıllı sözleşmeler kayıt tutmanın ötesinde yeni işlevsellikler sağlar. Akıllı sözleşmeler programlama dilleriyle oluşturulmuş koşullu anahtarlardır. Eğer bu olursa, o zaman şunu yap mantığıyla çalışırlar.

Ethereum, akıllı sözleşmeleri destekleyerek piyasaya sürülen ilk blockchaini oldu. Ancak blockchain teknolojisinin birçok yönü gibi bu kavram tamamen yeni değildi. Akıllı sözleşme fikri, 1990’lara kadar uzanmaktadır. Halka açık blockchainlerinde akıllı sözleşmeler, karmaşık işlemleri mümkün kılar.

Merkeziyetsiz finans (DeFi) dünyasını diğer uygulama türleriyle birlikte oluşturur. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Bitcoin yalnızca gönderme ve alma işlemlerini destekler.

Bazı ek özellikler yazıtlar (inscriptions) gibi yenilikler içerse de, Bitcoin merkeziyetsiz para olarak tasarlanmıştır. Öte yandan Ethereum, merkeziyetsiz borsalardan borç verme ve ödünç alma platformlarına, metaverse dünyalarına kadar birçok tam özellikli merkeziyetsiz uygulamaya (dApp) ev sahipliği yapar.

Elbette Ethereum’un kripto parası olan Ether (ETH) de tıpkı Bitcoin gibi bir ödeme aracı olarak kullanılabilir. Özel blockchainlerinde akıllı sözleşmeler, belirli koşullar sağlandığında yürütülen sektöre özel sözleşmeleri içerebilir.

Blockchain Teknolojisinin Avantajları ve Dezavantajları

Blockchain teknolojisi birçok avantaj sağlar. Ancak, bazı dezavantajları da beraberinde getirir. Blockchain teknolojisi varlıklar ve verilerle etkileşimimizi tamamen değiştirmeyi vaat ediyor. En iyi çözüm hedeflere bağlı olarak değişebilir.

Avantajları

Blockchain geleneksel sistemlere kıyasla çeşitli avantajlar sağlar.

  • Değiştirilemezlik : Blockchain verileri kolayca değiştirilemez. Bunu yapmak zinciri kırmak anlamına gelir. Ekonomik teşvikler ve caydırıcı mekanizmalar bu tür girişimleri önlemeye yardımcı olur.
  • Şeffaflık: Halka açık blockchainleri işlem verilerini herkesin erişimine sunar. Bu durum, güven ve hesap verebilirliği artıran çeşitli avantajlar sağlar. Şeffaflık genellikle kod seviyesinde de devam eder. Çoğu halka açık blockchain protokolü kaynak kodunu yayınlar.
  • Sansüre Dayanıklılık: Blockchain ağları, kimlik belirleyici olarak takma ad cüzdan adresleri kullanır. Bu sayede bireyler ve uygulamalar, finansal sansür endişesi olmadan işlem yapabilir.
  • İzlenebilirlik: Herkes herhangi bir işlemi ve hatta işlem geçmişini doğrulayabilir.
  • Birlikte Çalışabilirlik : Bugün çoğu blockchain doğrudan iletişim kuramıyor. Avalanche, Polygon 2.0 ve Chainlink gibi protokoller blockchainlerin iletişim kurmasını sağlar. Böylece, zincirdeki varlıklar ve veriler diğer uyumlu zincirlerde de kullanılabilir.

Dezavantajları

Blockchaini teknolojisi geleneksel sistemlere kıyasla bazı dezavantajlara da sahiptir.

  • Hız ve Performans: Özel veritabanları ve uygulamalar merkeziyetsiz ağların gecikmelerini aşar. Bu sayede daha hızlı çalışabilirler.
  • Daha Yüksek Uygulama Maliyeti: Blockchain oluşturmak ve sürdürmek hazır çözümleri özelleştirmekten ve geleneksel kodlama dilleriyle uygulama yapmaktan daha pahalı olabilir.
  • Veri Değiştirme: Değiştirilemezlik harikadır. Ta ki bir hata olana kadar. Geleneksel sistemler yanlış verileri daha kolay düzeltme imkânı sunar.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)


Blockchain teknolojisi nedir?

Blockchain nedir?

Blockchain kime aittir?

Blockchain geleceğin teknolojisi mi?

Blockchain teknolojisinin amacı nedir?

Referanslar

Seed Phrase (Kurtarma İfadesi) Ne Demek? Tüm Detaylarıyla

Seed phrase ne demek? Bu soru son zamanlarda sıkça sorulmaya başlandı. Bunu Türkçe olarak birkaç farklı şekilde görebilirsiniz. “Kurtarma ifadesi”, “tohum ifadesi”, ‘kurtarma kelimeleri”, “tohum cümlesi” gibi.

Seed phrase’in nasıl çalıştığını anlamak, kripto para birimlerini saklarken çok önemlidir. Tipik olarak 12-24 kelimeden oluşan ifadeler, kullanıcıların bir cüzdana erişimi kurtarmasına olanak tanır. PIN kodunu unutursanız veya ilgili cihazı kaybederseniz, bu gerekli olabilir.

Bir cüzdanda seed phrase çalışma prensibini açıklayacağız. Neden önemli olduğunu ve kendiniz nasıl oluşturacağınızı detaylandıracağız. Ayrıca, seed phrase’i gizli ve güvenli tutarken en iyi uygulamaları da tartışıyoruz.

Seed Phrase Ne Demek?


Temel bilgilerle başlayalım – seed phrase ne demek? Bu soruyu bir kripto cüzdanının üç önemli bileşenini açıklayarak yanıtlayacağız.

İlk olarak, fon alırken kullanılan genel adresler vardır. İkincisi, özel anahtarlar vardır. Bunlar alfanümerik karakterlerden oluşan uzun bir dizidir ve cüzdan için benzersizdir. Özel anahtarlar işlemleri imzalarken gereklidir. Ancak bir cüzdanı uzaktan kurtarmak için de kullanılabilirler.

Üçüncü olarak, seed phrase (tohum cümleleri)(gizli kurtarma cümlesi olarak da bilinir) vardır. Tıpkı özel anahtarlar gibi, seed phrase de kullanıcıların bir cüzdanı kurtarmasına olanak tanır. Örneğin, cüzdanın PIN kodunun unutulması ya da ilgili cihazın kaybolması ya da hasar görmesi durumunda.

Seed phrase, genellikle 12-24 kelimeden oluştuğu için özel anahtarlardan çok daha kullanıcı dostudur. Buna karşılık, özel anahtarlar genellikle büyük/küçük harfler ve sayılar dahil olmak üzere 64 karakterden oluşur.

Seed phrase gerektiğinde bir cüzdana erişmeyi kolaylaştırır. En önemlisi, seed phrase asla paylaşılmamalıdır. Seed phrase’e erişimi olan herkes cüzdana da erişebilir. Bu nedenle bilgisayar korsanları sürekli olarak bunların peşindedir; yöntemler arasında kimlik avı, taklit dolandırıcılığı, SIM takasları ve virüsler yer alır.

Seed Phrase Nasıl Çalışır?


Seed phrase (kurtarma ifadesi), kripto paraların bir cüzdanda güvenli bir şekilde saklanmasının ayrılmaz bir parçasıdır. Çoğu kripto cüzdanı – ister yazılım ister donanım tabanlı olsun, kullanıcıların başlarken seed phrase yazmalarını gerektirir.

  • Örneğin, bir mobil uygulamada Trust Wallet kullandığınızı varsayalım.
  • Kullanıcılara, doğru sırayla yazılması gereken 12 rastgele kelime gösterilir.
  • Bu, kullanıcının seed phrase’idir.
  • Trust Wallet daha sonra kullanıcılardan 12 kelimeyi tekrar girmelerini ister.
  • Bu, seed phrase’in doğru yazıldığından emin olunmasını sağlar.

Kullanıcıların seed phrase’i güvenli bir yerde saklamaları tavsiye edilir. Bu, bir kağıt gibi çevrimdışı bir yerde olmalıdır. Aksi takdirde, seed phrase internet erişimi olan bir cihazda (örneğin Google Docs veya bir e-postada) saklanırsa, uzaktan saldırıya uğrayabilir.

seed phrase ne demek ve nasıl çalışır?

Tohum ifadelerinin yalnızca belirli durumlarda gerekli olduğunu bilmek önemlidir. Başka bir deyişle, tohum ifadeleri yalnızca kripto cüzdanınıza erişiminizi kaybederseniz gereklidir.

Örneğin:

  • Cüzdanın PIN kodunu veya şifresini unutursanız
  • Cüzdanın depolandığı akıllı telefon veya dizüstü bilgisayar gibi cihazı kaybederseniz

Yukarıdaki durumlardan biri gerçekleşirse ve tohum cümlesini kaybettiyseniz – cüzdan fonlarını kurtaramazsınız. Bu, cüzdan içeriğinin sonsuza kadar kaybolacağı anlamına gelir. Bu, tohum cümlelerini güvende tutmanın önemini vurgulamaktadır.

BIP39 Standardı Nedir?

Bitcoin Improvement Proposal 39 (BIP39), bir Bitcoin cüzdanına erişimi kurtarmanın basitleştirilmiş bir yolunu yarattı. BIP39’dan önce, cüzdan kurtarma işlemi özel anahtarın tamamını gerektiriyordu.

İşte bunun nasıl görüneceğine dair bir örnek:

  • e8b9e64cd7c2a7b7dc5e812340afc752fd7b9895d79217d5d07d7b4d91ce98a5

Yukarıdaki özel anahtar yalnızca 64 karakter içermekle kalmaz. Aynı zamanda büyük ve küçük harfler ile sayılar arasında karışıktır.

Sadece bir karakterin yanlış yazılması özel anahtarın geçersiz olduğu anlamına gelir. Bu nedenle, BIP39 standardı özel anahtarların daha kullanıcı dostu ve okunabilir olmasını sağlamıştır. Bu nedenle, birçok cüzdan aşağıdaki gibi görünebilen 12 kelimelik Bitcoin tohum cümlesi formatını kullanır:

  • Hello
  • Acquire
  • Turn
  • Royal
  • Enable
  • Should
  • Hat
  • Hand
  • Right
  • Segment
  • Poet
  • Fabric

Tıpkı özel anahtarlar gibi, tohum ifadeleri de doğru sırada girilmelidir. Bununla birlikte, büyük/küçük harf varyasyonları yoktur. Bazı cüzdanların 18 veya 24 kelimelik kombinasyonlara sahip olduğunu ve bunun güvenliği daha da artırdığını unutmayın.

Tohum cümlelerini kullanan yalnızca Bitcoin cüzdanları değildir. En iyi meme coinleri destekleyenler de dahil olmak üzere neredeyse tüm cüzdanlar bunları kullanır.

Basit Terimlerle Özel Anahtar ve Tohum İfadesi

  • Özel anahtarlar, kripto cüzdanlarına özgü uzun alfanümerik şifrelerdir. Cüzdanın içine gömülüdürler ve kullanıcıların kripto işlemlerini uzaktan imzalamasına olanak tanırlar.
  • Özel anahtarlar ayrıca cüzdan kurtarma için de kullanılır. Örneğin, kullanıcı PIN kodunu unutursa.
  • Bununla birlikte, özel anahtarlar uzundur, yani yeni başlayanlar için uygun değildir.
  • Bu nedenle, tohum ifadeleri özel anahtarın insan tarafından okunabilir versiyonlarıdır.
  • Bunun nedeni, tohum ifadelerinin bir kelime dizisi olması ve bu nedenle yazılması ve yeniden girilmesinin daha kolay olmasıdır.

En Yaygın Seed Phrase Kullanım Alanları


“Seed phrase ne demek?” sorusunu yanıtlarken bunların nerelerde kullanıldığını da anlamak gerekir. Tohum ifadeleri doğrudan veya dolaylı olarak birden fazla uygulama için kullanılır. Şimdi her bir kullanım durumuna daha yakından bakalım.

Kripto Para Cüzdanları

En iyi kripto cüzdanları bir kurtarma yöntemi olarak tohum cümleleri kullanır. Belirtildiği gibi, özel anahtarlardan çok daha kullanıcı dostudurlar.

Yazılım cüzdanları başlarken 12-24 kelimelik tohum cümlesini görüntüler. Donanım cüzdanları genellikle tohum cümlesini küçük bir dijital ekranda görüntüler.

Bazı cüzdanlar fonları güvence altına alırken alternatif yöntemler kullanır. Örneğin, Zengo çok partili hesaplama (MPC) güvenliği kullanır. Yani özel anahtarlar bölünür ve ayrı ve bağlantısız sunucularda saklanır.

Dahası, Zengo cüzdan kurtarma için yüz tanıma ve bulut depolama dahil olmak üzere üç faktörlü kimlik doğrulama kullanır.

seed phrase ne demek? Zengo cüzdan kurtarma

Bir diğer istisna ise kripto borsaları tarafından sunulan emanet cüzdanlarıdır. Emanet cüzdanları üçüncü taraflarca kontrol edilir. Bu nedenle tohum cümlesini veya özel anahtarları almazsınız. Bunun yerine erişim, oturum açma bilgileri ve iki faktörlü kimlik doğrulama ile güvence altına alınır.

Parola Yöneticileri

Parola yöneticileri teknik olarak tohum cümleleri kullanmasa da benzer bir sistem kullanırlar. Basitçe söylemek gerekirse, parola yöneticileri kullanıcıların e-posta ve banka hesapları gibi her uygulama için birden fazla parola saklamasına olanak tanır.

Kullanıcılara parola yöneticisine erişmek için gerekli olan bir ‘Ana’ parola atanır. Ayrıca, kullanıcıya ana parolanın sonuna rastgele atanmış bir ‘Salt’ eklenir. Bu, parolaların şifrelenmesini sağlar.

Merkezi Olmayan Uygulamalar (dApps)

Merkezi olmayan borsalar ve borç verme platformları gibi dApps’lere erişirken gözetim dışı cüzdanlar gereklidir. Tohum ifadeleri dApp’lere bağlanırken gerekli olmasa da, cüzdan kurtarma için gereklidir.

  • Örneğin, daha önce bir Aave staking havuzuna 4 ETH yatırdığınızı varsayalım.
  • İşlemi özel cüzdanınız aracılığıyla doğrularsınız. Stake edilen fonların güvende olmasını sağlayan bir akıllı sözleşme oluşturulur.
  • Daha sonra daha fazla güvenlik için cüzdanınızın Aave ile bağlantısını kesersiniz.
  • Aradan birkaç ay geçti ve 4 ETH’yi Aave’den çekmek istiyorsunuz.
  • Ancak, işlemi yetkilendirmek için gerekli olan cüzdanınızın PIN kodunu hatırlayamıyorsunuz.
  • Bu durumda, erişimi geri kazanmak için cüzdanın seed phrase’ine ihtiyacınız olacaktır.
  • Daha sonra ETH’yi Aave’den geri alabilir, yani cüzdana geri aktarabilirsiniz.

En önemlisi, seed phrase olmadan cüzdana yeniden erişim sağlayamazsınız. Buna karşılık, bu 4 ETH akıllı sözleşmede süresiz olarak kilitli kalacaktır.

Seed Phrase Nasıl Oluşturulur?


“Seed phrase ne demek?” sorusunu cevapladık ve ne işe yaradığını detaylandırdık. Şimdi nasıl oluşturulacağına bakalım. Bir seed phrase oluşturmak basit bir prosedürdür. Genellikle cüzdan kurulum sürecinin bir parçasıdır.

En iyi merkeziyetsiz kripto cüzdanlarından biri olarak kabul edilen MetaMask’ı kullanalım. İlk olarak, kullanıcılar MetaMask’ı tercih ettikleri cihaza indirmelidir. Biz tarayıcı uzantısını tercih ettik ancak iOS/Android uygulaması olarak da mevcut. Ardından, güçlü bir parola oluşturun. Şifreyi tekrar girin ve bir sonraki adıma geçin.

seed phrase ne demek?Seed Phrase Nasıl Oluşturulur?

MetaMask şimdi cüzdana özgü olan 12 kelimelik seed phrase gösterecektir. Bunu bir kağıda yazın.

Metamask seed phrase

Daha sonra MetaMask seed phrase’i doğru sırada tekrar girmeniz istenecektir. Bu, doğru yazdığınızdan emin olmanızı sağlar.

seed phrase ne demek? doğrulama

İşte bu kadar – bir seed phrase oluşturdunuz ve güvence altına aldınız.

Not: Yukarıdaki seed phrase bu kılavuz için oluşturulmuştur. Aktif bir cüzdana ait değildir.

Özel Seed Phrase Oluşturabilir misiniz?

Çok az cüzdan, kullanıcıların kendi özel seed phrase’ini oluşturmasına izin verir. Bunun nedeni entropidir. Yani seçilen kelimeler kullanıcı için kişisel olabileceğinden rastgeleliği azaltabilir.

Tavsiye edilmese de, Electrum özel ifadeleri destekler.

İşte nasıl yapılacağı:

  • Electrum’u tercih ettiğiniz cihaza indirin
  • Yeni bir cüzdan oluşturun ve ‘Zaten bir seed’im var’ seçeneğini seçin
  • Özel seed ifadeniz için kelimeleri yazın
  • Bunlar, 2048 kelimeyi kapsayan BIP39 standardından kelimeler olmalıdır

Devam ederseniz, bir seed phrase oluşturucu kullanmayı düşünün. Bu, sizin için rastgele kelimeler üretecektir.

Seed Phrase Nasıl Güvenle Saklanır?


Güvenlik ve erişilebilirlik arasındaki mükemmel dengeyi bulmak, kripto seed phrase’inin saklanması için çok önemlidir. En azından, seed phrase’i çevrimdışı, yani internete bağlanabilen cihazlardan uzak tutmalısınız.

Seed phrase’i bir Google Doc dosyasına yazmak, bilgisayar korsanlarına karşı savunmasız olduğu anlamına gelecektir. Bunun yerine, bir kağıda yazmayı ve güvenli bir yerde saklamayı düşünün.

Metal bir plaka üzerine kazıma yoluyla yazarak yangın ve su hasarına karşı dayanıklı olmasını sağlayabilirsiniz. Bu seçeneği tercih ediyorsanız asla üçüncü bir taraf kullanmayın.

Seed Phrase Nasıl Güvenle Saklanır?

Seed phrase’i birden fazla yere bölmek daha fazla güvenlik sağlayabilir. Örneğin, kelimelerin yarısını evdeki bir kasada tutabilirsiniz. Diğerini de güvenilir bir aile üyesinde. Ancak, bir konuma artık erişilememesi durumunda işlemi tekrarlamayı düşünebilirsiniz. Her konumun kolayca erişilebilir olduğundan emin olun.

Dolandırıcıların kelimeleri elde etmek için birden fazla yöntem geliştirdiklerini unutmayın. Çevrimdışı tutulan seed phrase’e uzaktan erişemeseler de aldatıcı stratejiler kullanabilirler.

Dolandırıcılar popüler cüzdan sağlayıcılarının taklit web sitelerini oluştururlar. Mağdurlar resmi bir destek temsilcisiyle konuştuklarını sanırlar ama aslında karşılarındaki dolandırıcıdır.

Dolandırıcı, doğrulama yöntemi olarak seed phrase isteyebilir. Bunu onlara vermeniz cüzdanınızın boşaltılmasıyla sonuçlanacaktır. Bu nedenle, koşullar ne olursa olsun seed phrase’i asla kimseyle paylaşmadığınızdan emin olun.

Not: Kriptonuz çalınırsa, olayı yerel düzenleyici kurumlarınıza bildirin. Potansiyel olarak bir kripto kurtarma hizmeti şirketi kiralayın.

Seed Phrase’i Olan Bir Cüzdan Nasıl Kurtarılır?


Gerçek şu ki, çoğu insan seed phrase’e asla ihtiyaç duymaz. Ancak, cüzdan kurtarma için gerekli olduğu durumlar olacaktır. Yaygın bir örnek, cüzdanı saklayan cihazın kaybolması, hasar görmesi veya çalınmasıdır. Başka bir örnek de cüzdanın PIN kodunun veya şifresinin unutulmasıdır.

İşte bu durumlardan herhangi birinde yapmanız gerekenler:

  • İlk olarak, başka bir cüzdan indirmeniz gerekir. Bunun aynı cüzdan sağlayıcısı olması gerekmez, ancak bunu yapmak işleri tutarlı tutar.
  • Yeni bir cüzdan oluşturmak yerine, zaten bir cüzdanınız olduğunu belirten düğmeye tıklayın.
  • Daha sonra sizden tohum cümle istenecektir – bunu yazın.
  • Kripto paralara artık yeni cüzdan üzerinden erişilebilir.

Sonuç


Özetle, seed phrase kullanıcıların bir kripto cüzdanını kurtarmasına olanak tanır. Cüzdanın depolandığı cihazı kaybetmek ya da PIN kodunu unutmak gibi belirli durumlarda gereklidirler. Çoğu seed phrase 12 veya 24 kelimeden oluşur, bu nedenle yönetilmeleri kolaydır.

Yeni başlayanlar seed phrase’lerinin cüzdanın özel anahtarlarını temsil ettiğini ve bu nedenle asla paylaşılmaması gerektiğini unutmamalıdır. Dahası, bu kelimeler her zaman çevrimdışı olarak saklanmalıdır – örneğin bir kağıt üzerinde.

Sık Sorulan Sorular

Seed phrase örneği nedir?

Bir seed phrase örneği, horse, lane, tree, keyboard, time, green, purpose, lounge, ending, trust, can, broke gibi 12 rastgele kelimedir.

12 kelimelik seed phrase nedir?

12 kelimelik seed phrase, doğru sırada girilmesi gereken rastgele oluşturulmuş 12 kelimedir. Bu, kullanıcıların bir kripto cüzdanına erişimi kurtarmasını sağlar.

Bir seed phrase içinde hangi kelimeler vardır?

BIP39 standardına göre, seed phrase oluşturulurken 2048 kelime kullanılabilir.

Bir seed phrase’i kırmak ne kadar zordur?

Evet, olası kombinasyonların çokluğu nedeniyle bir seed phrase’i kırmak neredeyse imkansızdır.

Bir seed phrase kaç kelime içermelidir?

Çoğu 12 kelime içerir. Ancak bunu 18 veya 24 kelimeye çıkarmak daha fazla güvenlik sağlar.

Seed phrase’i unutursanız ne olur?

Seed phrase’iizi unutursanız ve artık cüzdan PIN’iniz veya şifreniz yoksa, fonları geri alamazsınız. Bu nedenle seed phrase’inizi güvenli ve erişilebilir bir yerde saklamak çok önemlidir.

Referanslar

  1. What is a Seed Phrase? Everything You Need to Know About Recovery Phrases (BitPay)
  2. What is BIP39? (Trezor)
  3. You could be leaving your crypto wallet open to hackers—here’s how to protect it (CNBC)
  4. What is MPC (Multi-Party Computation)? (Fireblocks)

Kriptoda KYC Nedir ve Borsalarda Neden KYC Kullanılır?

kriptoda kyc nedir

Geleneksel finans alanındaki KYC ile benzer bir anlama ve uygulamaya sahiptir. KYC aslında bir kısaltmadır. Kısaltmanın açılımı, Müşterinizi Tanıyın anlamına gelir ve devam eden izlemeye ek olarak çeşitli kimlik doğrulama araçlarını kapsar.

Daha önce bir banka hesabı açtıysanız, ehliyetinizi veya kimlik kartınızı gösterdiğinizde muhtemelen KYC’yi tamamlamışsınızdır. Borsa aracı kurumlarının da benzer kimlik doğrulama gereklilikleri vardır. Şimdi, kripto piyasasının dünya çapında uygulanan KYC düzenlemelerine uyma sırası geldi.

Kriptoda KYC Nedir ve Nasıl Kullanılır?


Kriptoda KYC nedirin anlamı, kripto borsaları da dahil olmak üzere finansal hizmet sağlayıcıları için kimlik doğrulama, izleme ve raporlama yükümlülüklerini ifade eder.

Peki kriptoda KYC tam olarak nedir? Müşterinizi Tanıyın’ın kısaltması olan KYC’nin kökleri Kara Para Aklamayı Önleme (AML) düzenlemelerine dayanır. Süreç hem kimlik doğrulamayı hem de devam eden izlemeyi içerir. Finansal hizmet sağlayıcılarını KYC sürecinden sorumlu kılar.

Gerekli kimlik doğrulaması ve raporlaması sayesinde birçok şüpheli işlem ihlalinin önüne geçilir. Yetkililerin hileli faaliyetleri veya yasadışı işlemleri tespit etmesine ve dahil olan aktörleri belirlemesine yardımcı olur.

KYC’nin varlığı aynı zamanda caydırıcı bir rol oynar ve yokluğunda mümkün olabilecek hileli veya yasadışı faaliyetleri önler.

Daha derine inmek gerekirse, KYC aynı zamanda hükümetlerin Terörizmin Finansmanına Karşı Mücadele (CFT) aracı haline gelmiştir. Örneğin ABD’de FinCEN, KYC gerekliliklerinin temeli olan AML/CFT önceliklerini koordine eder.

Dünya genelinde KYC uygulamalarına ilişkin kılavuzların birçoğu çok önce kullanılmaya başlanmıştır. 1989 yılında kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele konusunda ortak çıkarları olan G-7 ülkeleri tarafından oluşturulmuştur. Çok uluslu bir kuruluş olan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından belirlenen önerileri kullanmaktadır.

Çoğu merkezi kripto para borsası artık platformda işlem yapmadan önce kimlik doğrulaması ister. Diğer borsalar ise belirli bir eşiğin üzerindeki işlemleri gerçekleştirmek için KYC gerektirebilir.

Genellikle gevşek düzenlemelere sahip yargı bölgelerinde bulunan çok daha küçük bir merkezi kripto borsası grubu KYC kimlik doğrulaması gerektirmez.

Kripto Borsaları İçin KYC Süreci Açıklandı


Merkezi olmayan bir ekosistemde tasarlanan kriptoda KYC nedir ve kriptoda ne anlama geliyor? Kullanıcı açısından KYC süreci, genellikle adınız, adresiniz ve telefon numaranız gibi temel bilgileri içerir. Bu bilgileri verdikten sonra kimliğinizi kanıtlamayı gerektirir.

Bulunduğunuz yere bağlı olarak, bir vergi kimlik numarası da sağlamanız gerekebilir. Örneğin, ABD sakinleri için KYC’yi tamamlayan borsalar genellikle bir sosyal güvenlik numarası ister. Arka planda borsa, sağladığınız bilgileri doğrular. Bazen bilgileri çapraz referanslamak için üçüncü taraf doğrulama hizmetlerini kullanırlar.

KYC’yi tamamlama süreci genellikle yaklaşık 5 ila 10 dakika sürer. Ancak verilen bilgileri doğrulama süreci daha uzun sürebilir.

Doğrulama işlemi bir saatten kısa sürede çalışmaya başlayabilir veya işlem yapmadan önce bir veya iki gün beklemeniz gerekebilir. Örneğin Coinbase, yeni müşterilerine KYC kimlik doğrulamasının tamamlanmasının 10 dakika ile 48 saat arasında sürebileceğini bildiriyor.

1) Kişisel Bilgilerin Toplanması

KYC için gereken temel bilgiler genellikle adınızı, adresinizi ve doğum tarihinizi içerir. Bazı platformlar ayrıca bir e-posta adresi ve telefon numarası da talep eder. Ancak bunlar hesabınızı güvence altına almanın yolları olarak da işlev görebilir.

2) Kimlik Doğrulaması

Kimlik doğrulaması genellikle kimlik ya da sürücü belgenizin bir resmini, devlet tarafından verilmiş bir kimlik kartını veya bir pasaportu gerektirir.

Verilen genel kişisel bilgilerin yanı sıra platforma ve sağladığınız kimlik formuna bağlı olarak bir elektrik faturası veya başka bir adres kanıtı sunmanız gerekebilir. Örneğin, bir sürücü belgesi bir adresi listeler ancak pasaport gibi bazı diğer kimlik formları listelemeyebilir.

Bazı kripto KYC platformları, sizin canlı bir görüntünüzü sağladığınız kimlikle karşılaştırmanın bir yolu olan “canlılık” kontrolünü de kullanır. Bu adım gerekliyse, bir telefon kamerası veya web kamerası kullanmak gerekir. Doğrulama uygulamasının yönlendirdiği şekilde başınızı işaretli bir alanda hareket ettirirsiniz.

Kriptoda KYC nedir bilmek ve doğru kullanmak, kripto piyasalarında güvenlik açısından çok önemlidir. Kullanıcıları hileli ve yasal olmayan işlemlerden korur.

3) Devamlı İzleme

Finansal kuruluşlar topladıkları bilgilere dayanarak bir risk profili belirlemelidir. Fon kaynağı da bir risk profili belirlemede rol oynayabilir.

Kimlik doğrulamasını tamamladıktan sonra, kripto borsası düzenlemelere uymak için hesabı izler ve risk profilini günceller. Gerektiğinde de ek eylemler gerçekleştirir. Aslında, kriptoda KYC nedir denilince akla yalnızca kimlik doğrulaması değil, aynı zamanda müşteriyi finansal olarak tanımaya da odaklanması gelmelidir.

Devam eden uyumluluk izleme aşağıdakileri içerir:

  • Şüpheli işlemlerin belirlenmesi
  • Şüpheli faaliyetlerin bildirilmesi
  • Müşteri bilgilerinin güncellenmesi

Kriptoda KYC Nedir ve Uyumluluğunun Avantajları Nelerdir?


Kripto topluluğundaki bazı kişiler kimlik doğrulaması olmadan işlem yapmayı tercih edebilir. Kriptoda KYC nedirin sebebi kripto alanını birçok yönden daha güvenli hale getirmeye yardımcı olmasıdır.

Kimlik doğrulaması ve KYC’nin bir parçası olan devamlı risk değerlendirmeleri birçok alanda faydalıdır. Dolandırıcılığı ve yasadışı faaliyetleri azaltmaya yardımcı olarak aynı zamanda piyasa istikrarını da iyileştirebilir.

Yasal Uyumluluk

Düzenleyiciler, borsa uyumlu değilse ve kurumun yetki alanı içindeyse borsa faaliyetini sanal olarak(veya tamamen) durdurabilir. Kullanıcılar için bu, banka tarafından finanse edilen mevduatların askıya alınması ve yatırımcılar borsadan ayrılırken sermayenin kaçması anlamına gelebilir.

Örneğin, Binance.US, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) suçlamaları sonrasında ABD doları mevduatlarını askıya aldı. Sonuçta Binance’in ABD merkezli borsası için piyasa derinliğinde yaklaşık %80’lik bir düşüş oldu.

Borsanın emir defteri çok daha ince hale gelerek yatırımcıların pozisyonlara etkili bir şekilde girip çıkma yeteneklerini etkileyebilir. Bu olay doğrudan KYC ile bağlantılı olmasa da, düzenleyicilerin kendi yargı bölgelerindeki finansal kuruluşlara karşı harekete geçme yeteneklerinin altını çiziyor.

Gelişmiş Güven ve Güvenlik

Kullanıcıların yararına da çalışması da kriptoda KYC nediri çok iyi şekilde açıklar. KYC uyumlu bir borsayla gelen gelişmiş güven, platformdaki işlem likiditesine katkıda bulunan yeni kullanıcıların katılımında yardımcı olur.

Gelişmiş Pazar İstikrarı

Piyasa manipülasyonu, özellikle platformda yasal faaliyetleri uygulamak için KYC/AML’ye odaklanmayan daha az bilinen borsalarda kripto ticaretinde bir sorun olabilir. Anonim ticaret, dürüst yatırımcıları paralarından ayıran piyasa manipülasyon taktiklerine yol açabilir.

  • Katmanlama/sahtecilik: Katmanlama, bazen sahtecilik olarak da adlandırılır. Emir defterine sahte alım emirleri yığarak sahte talep yaratmayı ifade eder. İşlemin diğer tarafında, katmanlama, borsadaki bir kripto varlığının fiyatını bastırmak için sahte satış baskısı yaratmak için kullanılabilir.
  • Wash trading (Sahte Hacim Artışı): Wash trading terimi, bir kripto varlığın fiyatlarını manipüle etmek için sahte ticaret faaliyetleri oluşturmaktır. Kendi kendine satış yapmak veya bir grup içinde ticaret yapmak anlamına da gelir.

Bu tür ticaret faaliyetleri KYC borsalarında daha kolay tespit edilebildiğinden, piyasa manipülasyonu riski de azalır.

Kriptoda KYC’nin Zorlukları ve Dezavantajları


Herkes kriptoda KYC nedir bilmeyebilir. Bilenlerin bir kısmı ise de bu güvenlik önleminin hayranı değildir. Kriptonun başlangıçtaki cazibesinin bir kısmı, işlemlerde özgürlük vaadiydi. Birçok eleştirmen gizlilik endişelerine işaret ediyor ancak KYC hem zaman hem de para açısından ek maliyetlerle birlikte geliyor.

Gizlilik Endişeleri

Kriptoda KYC, kişisel bilgilerin toplanmasını gerektirir. Bu bilgilere kim erişir ve toplumun suça meyilli üyelerinin eline geçerse ne olabilir?

Veri ihlalleri o kadar yaygınlaştı ki, haberlere yeni bir başlık çıktığında neredeyse hiç tepki vermiyoruz. Yedi milyon Robinhood kullanıcısının başına geldiği gibi e-posta ihlali önemli bir şeydir. Ancak toplanan KYC bilgileri bir kimliği çalmak için yeterli olabilir ve bu daha önce görülmemiş bir şey değildir.

Ocak 2024’te İran merkezli bir borsanın KYC belgelerinde bir ihlal yaşandığı ve bunun 230.000 kullanıcıyı riske attığı bildirildi. Borsa ihlali reddediyor ancak doğru olsun ya da olmasın rapor KYC ile ilişkili potansiyel risklerden birine ışık tutuyor.

KYC gizlilik endişeleri üçüncü tarafları da etkileyebilir. 1 Eylül 2023’te, Birleşik Krallık’ın Finansal Yürütme Kurumu (FCA), kripto varlık transferleri hakkında raporlamayı gerektiren “Seyahat Kuralı”nı yürürlüğe koydu.

Zaman Alıcı Prosedürler

KYC gereklilikleri, görünenden daha fazla zaman alır. İdeal bir senaryoda, bir kripto borsası sizi bir saatten kısa sürede çalışır hale getirebilir.

“Müşterinizi tanıyın” ve “kara para aklamayı önleme” gibi kriptoda KYC nediri açıklayan düzenlemelerin doğasında ihlal önleme vardır. KYC ile gelen raporlama ve izleme gerekliliklerine sayısız saat harcanır.

Artan Maliyet ve Genel Giderler

Kriptoda KYC sürecinin bazı kısımlarını otomatikleştirme girişimleri, katılım sürecini kolaylaştırmada her zaman başarılı olmamıştır. Bu gecikme ile hayal kırıklığına uğramış yatırımcılar başka yere kaydolduğunda iş kaybına yol açabilir.

Aynı zamanda yeni müşteriler için edinim maliyetini de artırır. Ayrıca, KYC’nin devam eden izleme gereksinimleri asla ortadan kalkmayan bir masraf yaratır.

Bu maliyetleri kim ödüyor? Müşteriler. Kripto borsaları ücretler ve spreadler üzerinden ayakta kalıyor. İkincisi basit işlem arayüzlerinde yaygın olarak kullanılan kar marjı. Daha yüksek ücretler veya daha geniş spreadler gördüğünüzde, KYC giderleri ek gelir elde etme çabasının en azından bir kısmını temsil eder.

KYC Kripto Borsalarına Alternatifler


KYC, öngörülebilir gelecekte varlığını sürdüreceği düşünülüyor. Kimlik doğrulaması olmadan kripto ticareti yapmanın birkaç yolu ve beraberinde getirdiği riskler ve verimsizlikler var. Ancak, bu seçeneklerden bazıları kendi uyarıları ve potansiyel maliyetleriyle birlikte geliyor.

Özellikle yeni yatırımcıların bir borsaya güvenebilmesi için öncelikle kriptoda KYC nedir ve ne için kullanılır bilmesi gerekir. Yatırımlarını korumak ve güvence altına almak piyasada uzun süre işlem yapabilmenin anahtarıdır.

Merkezi Olmayan Borsalar (DEX’ler)

Merkezi olmayan bir kripto borsası, akıllı sözleşmelerle desteklenen likidite havuzlarını kullanarak ticareti kolaylaştırır. Girişimci kripto sahipleri, genellikle başka bir kripto para birimiyle eşleştirilmiş bir tahsisat halinde havuza kripto yatırır.

Yatırımcılar, bunun karşılığında bunu takas etmek için likidite havuzuna girer. Uniswap veya Curve Finance gibi çoğu merkezi olmayan borsa KYC gerektirmez veya adınızı bile sormaz.

Bir uyarı olarak, bir DEX kullanmak için halihazırda uyumlu kripto varlıklara sahip olmanız gerekir. Bir DEX, doğrudan kripto cüzdanınızdan Kripto A’dan Kripto B’ye geçişi gerçekleştirir.

KYC Değişimi Yok

KYC kimlik doğrulaması gerektirmeyen kripto borsaları vardır. Bazı durumlarda, günlük çekim limitleri gibi hesap sınırlamalarıyla karşılaşmanıza sebep oluyor. KYC olmayan borsalar da başka zorluklar getirebilir.

  • Kullanılabilirlik konuma göre değişmekte olup, bazı ülkelerden gelen IP adresleri borsadan engellenmektedir.
  • KYC olmayan borsaların bankacılık ortakları olmayabilir. Bu da işlem hesabınıza para yatırmayı daha zor veya daha maliyetli hale getirebilir.
  • KYC olmayan bir borsada daha az işlem faaliyeti ve daha düşük likidite görülebilir. Bu da muhtemelen genel piyasaya kıyasla daha geniş spreadlere veya hatta fiyat bozulmalarına yol açabilir.

Kripto ATM’leri

Kripto para ATM’leri çoğu işlem için KYC kimlik doğrulaması gerektirmez. Bunun yerine, çoğu kripto ATM makinesi yalnızca SMS desteği olan bir cep telefonu numarası gerektirir. Ancak, daha büyük işlemler kimlik doğrulaması gerektirebilir.

Ancak gizliliğin bir bedeli vardır. Kripto ATM’leri için ücretler ve spreadler %25’e kadar çıkabilmektedir ve bu da onları daha maliyetli bir seçenek haline getirir.

Eşler Arası Borsalar

Bisq gibi platformlar, ABD doları veya diğer para birimlerini Bitcoin ve diğer desteklenen en iyi kripto para birimleriyle değiştirmek için eşler arası bir pazar yeri sunar.

MEXC ve Binance dahil olmak üzere birkaç merkezi borsa da eşler arası bir platform sunar. Ancak Binance, P2P ticaret platformu için kriptoda KYC nedir bilmeyi ve uygulayabilmeyi gerektirir.

Kriptoda KYC Nedir ve Gelecekte Ne Olacak?

KYC’nin, itibari para giriş ve çıkışları gibi zincirin bir noktasında işlemlerin bir parçası olmadığı bir kripto dünyasını hayal etmek zor. Ancak yenilikçiler, uyumluluk maliyetini ve KYC gerekliliklerini tamamlamak için gereken süreyi azaltarak süreci kolaylaştırmak için teknolojiyi kullanmanın yollarını arıyorlar.

Yapay zeka, inceleme için işaretlemek üzere kalıpları izleme ve arama konusunda yardımcı olabilir. Örneğin, C3 AI şüpheli faaliyetleri tespit etmek için makine öğrenimini kullanır. Şirketin verileri, kara para aklama faaliyetlerinin tespitini üç katına çıkarırken AML uyarıları için yanlış pozitiflerde %85’lik bir azalma olduğunu göstermektedir.

C3 AI anti-money laundering

Blockchain tabanlı kimlik doğrulaması da gelecekte olabilir. Bir örnek olarak, Hong Kong merkezli bir KYC sağlayıcısı olan KYC-Chain’dir. Şirket, yeni kullanıcıları dahil etmek için halihazırda 10.000 veri kaynağı kullanır. Daha ilginç olanı ise yol haritasında yer alanlardır.

KYC Chain

KYC-Chain için gelecekteki planlar arasında çok daha hızlı doğrulamalara izin verebilecek blockchain tabanlı kimlik bilgileri yer alır. Biyometrik kimlik doğrulama ve belgelerden optik karakter tanıma (OCR) özelliği vardır. Veri toplama gibi otomatik elektronik (eKYC) araçları, blok zinciri kimlik bilgilerini destekleyebilir ve verimliliği artırabilir.

Blockchain ve AI, KYC uyumluluğunun zaman ve para masrafını azaltma olasılığı en yüksek iki teknolojidir. Bu hala gelişmekte olan teknolojilerdir. En iyi yapay zeka coinleri yatırımcılar tarafından takip edilmektedir.

Kullanıcıları daha hızlı dahil ederken KYC uyumluluğunun maliyetini önemli ölçüde azaltabilir. Finansal hizmet sağlayıcıları için konsorsiyum zincirleri de dahil olmak üzere Blockchain tabanlı çözümler, kullanıcı gizliliğini korumak için yenilikçi yollar da sunabilir.

Sonuç – Kriptoda KYC Nedir?


Kriptoda KYC nedir bilmenin önemi çok büyüktür. KYC’nin kriptodaki rolü, KYC ile ilk karşılaştığımız en yaygın yol olan kimlik doğrulamanın çok ötesine uzanır. Arka planda KYC, izleme ve raporlama gerektiren devam eden bir süreçtir.

KYC ek maliyetler getirirken ve kripto paranın finansal öz egemenlik anlayışına aykırı görünebilir. KYC’nin amacı kripto para piyasalarının yasadışı faaliyet veya terörist finansmanı için bir cennet haline gelmesini önlemektir.

Kriptoda KYC Nedir, kripto borsalarında kimlik doğrulama sürecidir. Kara para aklama ve yasa dışı faaliyetleri önlemek için kullanıcıların kimlik bilgilerini sağlamasını gerektirir. Çoğu borsa işlem yapmadan önce KYC doğrulaması ister, ancak bazı merkeziyetsiz platformlar kimlik doğrulaması olmadan işlem yapılmasına izin verir.

Süreç maliyet ve zaman açısından yoğun olmaya devam ediyor ancak kriptonun var olduğu teknoloji çözümün bir parçası olabilir.

Yapay zeka ile eşleştirilen Blockchain tabanlı KYC daha farklı özellikler vaat eder. Kullanıcıların özel bilgilerini korurken KYC’yi daha hızlı ve daha az masraflı hale getirebilir.

Sık Sorulan Sorular (SSS)


Kriptoda KYC nedir?

Tüm kripto para borsaları KYC gerektiriyor mu?

Kripto para satın almak için KYC’ye ihtiyacınız var mı?

Kripto para borsalarında KYC neden önemlidir?

Kriptoda KYC’den nasıl kaçınırsınız?

Referanslar

Bitcoin Nedir? 2025 Yılı Bilmeniz Gereken Her Şey

Bitcoin nedir

Bitcoin nedir sorusu tüm detayları ile merak edilmektedir. Bitcoin, merkezi bir otoriteye bağlı olmayan bir dijital para ve ödeme sistemidir. Artan popülaritesi, finansal özgürlük arayanlara yeni bir alternatif sunar. 2009 yılında Satoshi Nakamoto takma adını kullanan bir kişi grup tarafından geliştirilmiştir.

Bir zamanlar pek bilinmeyen Bitcoin, bugün birçok kişinin para algısını değiştirdi. Geleneksel varlıklara merkeziyetsiz bir alternatif oldu. Bu makalede Bitcoinin nasıl işlediğini ve Aralık 2025’te BTC’yi nasıl satın alıp kullanabileceğinizi ele alacağız.

Bitcoin nedir sorusunun cevabını anlamaya başladığınızda finans dünyasına bakış açınız tamamen değiştirebilir. Bu dijital devrimin bir parçası olmaya hazırsanız başlayalım.

Önemli Noktalar

  • Bitcoinin arzı, maksimum 21 milyon Bitcoin ile sınırlıdır. Karşılaştırıldığında, ABD Doları (USD) gibi itibari para birimlerinin arzı artış gösterir. Bu durum değerlerinin zamanla azalmasına neden olur.

  • Bitcoin blok zinciri, işlemlerin değiştirilemez bir kaydını sağlar. Oysa geleneksel finans sistemi, işlemleri izlemek için bankaları zorunlu kılar. Bitcoinin değeri, büyük ölçüde sağladığı güvenlikten kaynaklanır.

  • Bitcoin ağı, blok zincirini işler halde tutmak için teşvik olarak iş kanıtı yöntemini kullanır. Ayrıca, iş kanıtı sürecinin yüksek maliyeti kötü niyetli faaliyetleri caydırır.

Bitcoinin Temellerini Anlamak

Bitcoin gibi kripto paraların kökeni, 1980’lerin sonları ve 1990’lar boyunca eCash ve BitGold gibi erken girişimlere dayanır.

Mevcut fikirlerden esinlenip, yenilikler ekleyerek bitcoin bir kripto paranın ilk kez kaçış hızına ulaşmasını sağlamıştır.

Kripto para, hükümetlerden ve finans kurumlarından bağımsız dijital bir varlıktır. Ancak Ripple gibi şirketler, bazı kripto paraların yönetimini üstlenmektedir.

Altın ve gümüş gibi fiziksel varlıkların aksine, Bitcoin tamamen dijital bir yapıdadır. Yazılım tarafından yaratılan bir elektronik para birimidir.

Anonim yaratıcıları, Bitcoine altın gibi özellikler kazandırmıştır. Özellikle kıtlık ve bölünebilirlik vardır.

Ancak altından farklı olarak, Bitcoin teorik olarak sonsuza kadar bölünebilir. Bitcoinin toplam arzı 21 milyon ile sınırlıdır. En küçük birimi olan satoshi bir bitcoinin yüz milyonda biridir.

Bitcoin Nedir?

Bitcoin, merkezi olmayan, dijital bir para birimidir. Kripto para birimi olarak da bilinir ve blok zincir teknolojisi üzerine kuruludur. İşlemler, ağdaki tüm kullanıcılar tarafından doğrulanır.

Tek bir Bitcoin, Bitcoin ağına ait olan ve toplam arzı 21 milyon ile sınırlı kripto para birimidir. Bitcoin (büyük harfle) genellikle ağın kendisini ifade eder. Fakat bitcoin (küçük harfle) para birimi olarak kullanılır.

Bitcoin merkeziyetsiz bir kripto para birimidir diyebiliriz. Bu durum, bakiye takibi ve işlemlerin dünya çapında dağıtılmış bilgisayar ağı üzerinde gerçekleştiği anlamına gelir.

Kodun kendiside merkeziyetsizdir. Ayrıca herhangi bir kod değişikliğinin uygulanabilmesi için küresel ağın onayı gereklidir.

Geleneksel finans sistemlerinde, çifte harcamaları önlemek için bankalara güvenmeliyiz. Ayrıca, mutabakat sağlamalıyız.

Eğer hesabınızda bulunmayan bir miktar para harcarsanız, genellikle işlemler geri alınır.

Banka tarafından belirlenen fazla harcama ücretleri uygulanır. Ancak, Bitcoin ağı tasarımı gereği çifte harcamayı önleyerek bu sorunu ortadan kaldırır. Bu konuyu daha sonra ayrıntılı bir şekilde yazımızda inceleyeceğiz.

Ayrıca, merkeziyetsiz bir eşler arası ödeme ağı olan Bitcoin, kullanıcılarına sansüre karşı direnç sunar.

Bu durum, bitcoinlerinizi dilediğiniz gibi harcayabileceğiniz ve siyasi inançlarınız yüzünden Bitcoin adresinizin kapatılamayacağını gösterir.

Öte yandan, bankalar ve ödeme hizmetleri işlemleri durdurabilir. Hesapları önceden haber vermeksizin kapatabilir.

Özetle, Bitcoin finansal özerklik vaat eder. Peki, bu nasıl başladı, kim tarafından yapıldı ve neden yapıldı.

Bu soruların cevapları, Bitcoinin kökenine dair daha fazla bilgi edinmek için önemlidir.

Bitcoinin Kökeni ve Gelişimi

Bitcoin’nin kökenini anlamak son derece önemlidir. Bitcoin, 2008’de Satoshi Nakamoto takma adlı bir kişi ve grup tarafından önerildi. 2009’da, ilk merkeziyetsiz dijital para birimi olarak kullanılmaya başlandı.

Ekim 2008’de, Satoshi Nakamoto takma adlı bir kişi ve grup, Bitcoin’in amacını ve işleyişini açıklayan bir teknik döküman yayınladı.

2009 yılının Ocak ayında Satoshi, Bitcoin blok zincirinin ilk bloğu olan Genesis Bloğunu madencilik yaparak oluşturdu.

Blok zincir kayıt defteri

Bitcoin blok zinciri, gerçekleşen işlemlerin ve bakiyelerin kaydedildiği bir defter işlevi görmektedir. Bitcoin blok zincirinde işlemler, doğrulama amacıyla bloklar halinde gruplandırılır.

Bir bloğu, kimin kime ne gönderdiğini belirten bilgileri içeren bir kutu gibi düşünebilirsiniz. Her bir blok, önceki bloğa kriptografik bir hash ile bağlanır.

Basit bir ifadeyle, önceki bloğun hash değeri, bir dizi harf ve sayıdır. Bu değer, takip eden bloğun verilerinin bir parçası olur. Böylece bir zincir oluşturur.

Bu sürecin nasıl işlediğini biraz sonra daha detaylı inceleyeceğiz. Bloklar, içerdikleri işlemlerle veri kümeleridir. Genesis Bloğu, işlem içerir ve bir mesaj barındırır.

Satoshi, 50 bitcoini geri alınamayacak bir adrese göndermiştir. Ayrıca, ilk blokta önemli bir mesaj bulunmaktadır.

“Times 03/Jan/2009 Şansölye bankalar için ikinci kurtarma paketinin eşiğinde”

Bu mesaj, İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Times’ın bir manşetiydi. Satoshi’nin mesajı, Genesis Bloğu için bir zaman damgasıdır. Ayrıca, Bitcoini neden yarattığına dair bir ipucu olabilir.

Küresel Finans Krizi (GFC), finansal sistemi uçurumun eşiğine sürüklemiştir. İnsanlar endişeliydi. Birçok kişi, hükümetlerin ve bankaların eylemlerinin modern yaşamı tehdit ettiğine inanarak öfkelenmişti.

Çok kişi Bitcoin’in finansal kurumlar ve geleneksel paralar için bir alternatif olarak yaratıldığını düşünüyor.

Genesis Bloğu, her bir sonraki bloğun bağlandığı ve kırılması imkansız bir zincir oluşturan başlangıç noktasıydı.

Bugün itibarıyla 820.000’den fazla Bitcoin bloğu madencilik ile çıkarılmış durumdadır.

Gizemli Yaratıcı – Satoshi Nakamoto Kimdir?

Bitcoinin yaratılmasından ve Genesis Bloğu’nun çıkarılmasından uzun zaman sonra, Satoshi Nakamoto’nun kimliği hâlâ bilinmiyor. Satoshi bir birey olabilir veya bir grup insan olabilir.

Satoshi, Bitcoin’in teknik dökümanının bir kriptografi e-posta listesinde tanıttı. Metzdowd.com. PDF’i bugün hâlâ aynı URL’de bulunan Bitcoin.org üzerinde yayınladı.

Bu, birçok kişinin Satoshi’nin bir kriptografi ve kodlama uzmanı olduğunu düşünmesine neden oldu.

Eşler arası tartışma sitesinde arşivlenmiş bir kullanıcı profili, Satoshi’nin Japonya’da yaşayan 37 yaşında bir erkek olduğunu öne sürer.

Ancak, Satoshi’nin e-posta adresi ([email protected]) ABD merkezli bir IP’ye işaret ediyor. GMX, konuma bağlı olarak e-posta adresleri için farklı alan adı uzantıları kullanıyordu.

Bir diğer karışıklık, Satoshi’nin bazen İngiliz, bazen Amerikan İngilizcesi kullanmasıydı. Bu tutarsızlık, birçok kişinin Satoshi’nin bir grup olabileceği yönünde spekülasyon yapmasına neden oldu.

Diğerleri, bu dil farklılıklarının, projenin operasyonel güvenliği için bilinçli bir tercih olabileceğini öne sürdü.

Yıllar içinde birkaç potansiyel Satoshi adayı öne çıktı. Bunlar,

  • Hal Finney,

  • Nick Szabo,

  • Dorian Nakamoto,

  • Craig Wright,

  • Adam Back,

  • Elon Musk,

  • Yonatan Sompolinsky

Bugün, Bitcoin topluluğunda, Satoshi’nin kimliği hâlâ tartışmalı bir konu olarak kalmaya devam ediyor.

Özellikle Craig Wright, kendisinin Satoshi olduğunu iddia ediyor. Bitcoin Satoshi Vision (BSV) adlı rakip bir kripto para, orijinal Bitcoin blok zinciridir.

Satoshi’ye ait olduğu düşünülen Bitcoin cüzdan adresleri şu anda yaklaşık 1.1 milyon Bitcoin barındırıyor.

Bu, Bitcoin’in mevcut 44.000 dolarlık değeri üzerinden hesaplandığında yaklaşık 50 milyar dolar değerindedir.

Bitcoin Nasıl Çalışır: Para Biriminin Arkasındaki Teknoloji

Bitcoin, bir dijital para birimidir. Merkezi bir otoriteye bağlı değildir. Kullanıcılar arasında doğrudan değer transferi sağlar.

Bu sistem, işlemleri şeffaf ve güvenilir şekilde kaydeden bir teknolojiye dayanıyor. Bu teknolojiye blok zincir denir.

Bitcoin blok zinciri hakkında daha önce kısa bir giriş yapmıştık. Bitcoinin nasıl çalıştığını anlamak için bir işlemin nasıl gerçekleştiğini ve kaydedildiğini incelemek yararlı olacaktır.

Diyelim ki, 0.2 bitcoin mevcut BTC fiyatına göre 9.000 dolardır. Bununla bir ikinci el araba satın almak istiyorsunuz.

İşte bu işlemin Bitcoin ağı üzerindeki akış süreci:

  • İşlemi Başlatma: Bitcoin cüzdanınızı bir uygulama açın ve satıcının adresini seçin.

  • İşlemi Yayınlama: Cüzdanınız, yeni işlemi tüm düğümlere (nodes) iletmek için ağ ile iletişime geçer. Düğümler, işlem defterini kontrol ederek yeterli bitcoin olup olmadığını doğrular. Bu, işlemi ve ücretleri karşılayacak mı buna bakılır.

  • Madenciler Bir Blok Keşfeder: Madenciler, işlemleri barındıracak yeni bir blok çıkarmak için sürekli çalışır. Bu süreçte, işlem, bir bloğa dahil edilmeyi beklerken mempool adı verilen dijital bir bekleme alanında tutulur. Madencilik sürecinin nasıl işlediğini daha sonra detaylı olarak açıklayacağız.

  • Kazanan Madenci İşlemi Bloğa Dahil Eder: Yeni bir blok çıkarıldığında, işlem bu bloğa dahil edilir. Ardından gelen bloklar onay olarak kabul edilir. Genellikle, yüksek değerli işlemler için altı ve daha fazla onay geri alınamaz olarak kabul edilir. Cüzdan adresinizden 0.2 bitcoin ve ücretler düşülür. Satıcının adresine 0.2 bitcoin eklenir.

İşlem tamamlandığında, satıcı 0.2 bitcoini harcanmamış işlem çıktısı (UTXO) olarak alır. Madenci, işlemlere ilişkin ağ ücretleriyle birlikte sabit bir miktarda bitcoin içeren bir blok ödülü kazanır.

Bitcoin madenciliği maliyetli bir süreçtir. Bu nedenle bir işlemi geri almak pratikte mümkün değildir.

Bloklar bağlı ve her on dakikada bir yeni bir blok ekleniyor. Bu yüzden, bir işlemde değişiklik yapmak isteyen kötü niyetli bir madenci, işlemden sonraki tüm blokları yeniden çıkarmalıdır.

Bunu ağın yeni blokları çıkarma hızından daha hızlı yapmalıdır.

Bitcoinde Blok Zincirin Rolü

Önceki bölümde, Bitcoin ağı üzerinde gerçekleşen bir temel işlemi inceledik. Tüm işlemler, bloklar içinde saklanır. Bu bloklar sırayla birbirine bağlanarak bir zincir oluşturur.

Genesis Bloğu (Başlangıç Bloğu) hariç, Bitcoin blok zincirindeki her blok bir önceki bloğa bağlıdır.

Bitcoin, blokları birbirine bağlamak için SHA-256 şifrelemesini kullanır. SHA-256, verileri bir hash değerine dönüştürür.

Giriş Çıktı Karması
Olmak ve olmamak, işte bütün mesele bu. d899dd565cdb385855a5099025cdc90b7eee44fa504d0c1d17ce781c49529a9a

Örnek olarak, girdide en ufak bir değişiklik yapıldığında hash değeri dramatik bir şekilde değişir.

Giriş Çıktı Karması
Olmak ve olmamak, işte asıl soru bu. 89415f39f627327c5a21e5da0e73ae1f6b1813f1993986622595401c38ec8430

Her yeni blok, bir önceki bloğun hash değerini içerir. Örneğin, 80.000 numaralı bloktaki bir işlem değiştirilirse, bu blok ve sonraki tüm blokların hashleri değişir.

Ağ, bu revize edilmiş zincir versiyonunu geçersiz olarak reddeder. Çünkü sonraki bloklar birbirine bağlı değildir. Hash, zinciri bir arada tutar. Bitcoin ağı, en uzun zinciri tercih eder.

Blok zincir teknolojisi, güvenilir bir üçüncü tarafa ihtiyaç duymadan sürekli bir işlem defteri sağlar.

Geleneksel finans sistemlerinde, bir banka işlemi yapmaya yetkinizdir. Ayrıca, yeterli paranız olup olmadığına karar verir.

Ancak Bitcoin blok zinciri genellikle izinsizdir. Cüzdan bakiyelerini takip eder ve başarılı işlemleri blok zincir üzerinde kalıcı olarak kaydeder.

Bir madenci, belirli bir işlemi bloğa dahil etmeyi reddedebilir. Örneğin, ABD tarafından yaptırım uygulanan Bitcoin adresiyle yapılan işlemlerde olduğu gibidir.

Ancak, bu işlemler genellikle başka madenci tarafından sonraki bir blokta işleme alınır.

Bitcoinin blok zinciri neredeyse değiştirilemez. Bu, Bitcoinin kıtlığı ve insanların onu bir ödeme aracı olarak görmesiyle birleşince, Bitcoinin değer kazanmasını sağladı.

Şifreleme ve Güvenlik Önlemleri

Bitcoin’de güvenlik nasıldır? Bitcoin, dijital bir para birimidir.

Güvenliği ve işlemlerin bütünlüğünü sağlamak için, şifreleme yöntemleri ve çeşitli güvenlik önlemleri kullanır. Bu, yenilikçi bir teknolojidir.

Bu güvenlik sistemleri, Bitcoinin kullanıcılar arasında güvenilir bir şekilde değer transferi yapılmasına olanak sağlar. Bitcoin, birkaç farklı yöntemle şifreleme kullanır.

Önceki tartışmalarımızda, şifreleme hashlerinin bir bloğu diğerine nasıl bağladığını inceledik.

Hashing, tek yönlü bir şifreleme yöntemidir. Bu durum, hash’in kaynak verilerinin hash’ten türetilemeyeceği anlamına gelir.

Şifreleme ve hashing, Bitcoin cüzdanlarında kullanılmaktadır. Şimdi Bitcoin cüzdanlarının nasıl çalıştığına daha yakından bakalım.

Cüzdan Anahtarlarının Türleri

Bitcoin cüzdanları iki tür anahtar üretir ve depolar. Bunlar özel anahtarlar ve genel anahtarlardır.

  • Özel Anahtarlar (Private Keys): Özel anahtarlar, Bitcoin adresindeki varlıkları kontrol eder. Bu adres blok zincirindir. Bu anahtara sahip olan herkes, ilgili adresin varlıklarını harcayıp başka bir cüzdana aktarabilir. Özel anahtarlar şifrelenmiştir. Örneğin, Bitcoin Core cüzdanı, özel anahtarları korumak için Gelişmiş Şifreleme Standardı (AES-256-CBC) kullanır. Çoğu cüzdan, özel anahtarları üretmek için 12 ile 24 kelime arasında değişen bir seed cümlesi kullanır.

  • Genel Anahtarlar (Public Keys): Genel anahtarlar, özel anahtarlardan tek yönlü bir şifreleme ile yapılır. Daha sonra bu anahtarlar, Bitcoin cüzdan adreslerini oluşturur. Bu adresler, blok zincir.com gibi blok gezginleri kullanılarak işlemlerde görülebilir. Genel anahtarlar, özel anahtarın doğrulanması için dijital imzalar oluşturmak için kullanılabilir.

Özel anahtarlar, genel anahtarlardan türetilmiştir. Ama özel anahtarlar genel anahtarlardan Bitcoin adreslerinden türetilmez.

Özel anahtarlar

Bitcoin işlemleri şifrelenmiş değildir. Ancak, bir işlemi yapmak için kullanılan teknoloji şifrelemeyi gerektirir. Bir blok gezgini aracılığıyla herkes Bitcoin işlemini görebilir.

Ancak çoğu durumda, adresin sahibi bilinmez. Bu durum, Bitcoin işlemlerinin şeffaf ve özel olmasını sağlar.

Pseudonymous ve Anonim Arasındaki Fark

Birçok kişi kripto paraların anonim olduğunu ve kimliklerinin tespit edilemeyeceğini düşünür. Ancak bu tam olarak doğru değildir.

Kripto blok zincirleri, işlemlerde kimlik yerine geçen adresler kullanır. Bu durum, kriptoyu anonim olmaktan ziyade takma adlı (pseudonymous) yapar.

Çoğu zaman, bir kripto adresinin gerçek sahibi, gerçekleştirdiği işlemler aracılığıyla ortaya çıkarılabilir.

Şifreleme, Bitcoin madenciliğinde önemli bir rol oynar. Basitçe, Bitcoin madenciliği, diğer madencilerden önce blok başlığının doğru hash’ini bulmayı gerektirir.

Bu, SHA-256 ile şifrelenmiş onaltılı değer tahmin etmeyi içerir. Doğru hasi tahmin eden ilk madenci, rastgele bir nonce ile, bir sonraki bloğu zincire ekler ve ödülleri alır.

Bitcoin Madenciliği Açıklaması

Madencilik, bu sistemin temel taşlarından biridir. Bu, işlemlerin doğrulanması ve yeni Bitcoinlerin üretilmesi sürecidir.

Bitcoin madenciliği, güçlü bilgisayarların karmaşık problemleri çözmesini sağlar. Bu, ağı güvenli ve işlevsel tutar.

Bitcoin ağı, işlemleri doğrulamak için finansal bir teşvik sunar. Buna madencilik ödülleri denir. Bu ödüller, bitcoin cinsinden verilir.

Madencilik süreci aynı zamanda ağın güvenliğini sağlamak için kritik bir rol oynar.

Daha öncede bahsettiğimiz gibi bir kişi Bitcoin işlemi başlattığında, cüzdan bu işlemi Bitcoin ağına iletir.

Bu süreçte, dünya genelinde insanlar işlem yapmaktadır. Bitcoin madencileri, bu işlemleri depolayacak bir blok bulmaya çalışır.

Madencilerin temel amacı, yeni bir blok bulmaktır. Bitcoin madenciliği, yoğun hesaplama gücü gerektirir.

Esasında, bu süreç bir sonraki bloğu bulabilmek için doğru hash ve nonce’u tahmin etmeye dayanır.

Bitcoin madenciliği nedir

Gösterilen örnekte mevcut hash oranı saniyede 542 trilyon hashin üzerindedir. Ağa eklenen hesaplama gücü arttıkça, hash oranı yükselir. Nonceu doğru bir şekilde çözme zorluğuda artar.

Bitcoin ağı, zorluğu her 2.016 blokta bir yaklaşık iki haftada bir otomatik olarak ayarlar. Buradaki amaç, hash oranına göre her on dakikada bir ortalama bir blok üretmektir.

Bir madenci bir blok bulduğunda, madencilik ödüllerini kazanır. Bu ödüller, işlemler için alınan ücretlerle birlikte yeni oluşturulan bitcoinlerden oluşur.

Bitcoin Madenciliği Süreci

Bitcoin madenciliği, işlemleri saklamak için yeni bloklar bulma sürecidir. Bu süreç, iş kanıtı (Proof of Work – PoW) olarak adlandırılır.

İş kanıtı konsensüs mekanizmasında, madenciler bir blok bulmak için enerji ve para harcadıklarını kanıtlamalıdır.

Bu fikir, 1997 yılında Adam Back tarafından geliştirilen bir spam önleme konsepti olan Hashcash’ten gelmektedir.

Adam Back, bazı kişiler tarafından Satoshi Nakamoto olabileceği düşünülen isimlerden biridir. PoW süreci, yeni bir blok çıkarmayı maliyetli hale getirir.

Bu, çıkarılmış bir bloktaki işlemi değiştirmeyi son derece zorlaştırır. Blok zincire daha fazla blok eklendikçe, bir bloktaki işlemleri değiştirme olasılığı neredeyse sıfıra yaklaşır.

Hatta bir grup madenci ağın önemli bir kısmının hash oranını kontrol etse bile böyledir.

Daha önce temel süreci ele almıştık.

  • Madenciler bir nonce çözmeye çalışır.

  • Nonce, yalnızca bir kez kullanılan rastgele bir sayıdır. Blok başlığının hashine eklenir.

Bitcoin protokolü, blok başlığının hash değerini oluşturur.

  • Bitcoin sürüm numarası

  • Önceki bloğun hash’i

  • Merkle kökü (blok içindeki tüm işlem hash’lerinin hash’i)

  • Nonce

Madenciler hash işlemi sırasında yalnızca nonce değerini değiştirebilir. Nonce ile birleştirilmiş blok başlığını hashleyerek doğru hashi bulmaya çalışırlar.

Yakın zamanda çıkarılmış bir blokta blok yüksekliği 822.140, nonce değeri 3.175.838.978 olarak kaydedilmiştir.

Kazanan madenci (ViaBTC), 6.25 yeni basılmış bitcoin dahil olmak üzere toplam 7.98439474 BTC ödülü kazanmıştır.

BTC Nedir?

Kısaca BTC olarakda bilinen Bitcoin, merkezi olmayan bir dijital para birimidir. Blok zincir teknolojisi ile çalışır.

Bu sistem, kullanıcılar arasında doğrudan ve güvenilir bir şekilde değer transferine olanak sağlar.

BTC ticaret sembolü Bitcoine atıfta bulunur. Madenci bir blok bulduğunda, diğer düğümlerin tek bir hash ile doğrulayabileceği bir nonce yayınlar.

Blok daha sonra zincire eklenir ve süreç yeniden başlar. Bu, proof-of-work (iş kanıtı) konsensüsüdür. (düğümler arasında anlaşma).

Solo Madencilik ve Madencilik Havuzları

Bitcoin madenciliğinin başlangıcında, bireysel madenciler CPU’larıyla hash üretiyorlardı. Bunun için nonce tahmini yapıyorlardı.

Ancak, Bitcoin ağı büyüdükçe, rekabetçi kalmak için gerekli olan işlem gücüde arttı.

Bugün, Bitcoin madencileri, daha hızlı hash hesaplamaları için ASIC kullanmaktadır.

Günümüzün rekabetçi madencilik ortamında, tek başına madencilik yaparak ödül kazanmak oldukça zorlaşmıştır.

Bu nedenle, madencilik havuzları popüler bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. İsminden anlaşılacağı gibi, bireysel madenciler hashleme güçlerini bir havuzda birleştirir.

Bu havuz, kolektif olarak daha yüksek bir ödül kazanma şansına sahiptir. Bir ödül kazanıldığında, bu madencilik ödülü, havuza katkıda bulunulan hashleme gücüne göre orantılı olarak paylaştırılır.

Bitcoin Edinimi: Satın Alma ve Ticaret

Madencilik rekabetçi bir hale geldi. Bu yüzden, Bitcoini Coinbase ve MEXC gibi borsalardan satın almak en kolay yöntemdir.

Her iki platformda yeni yatırımcılara kolay bir başlangıç süreci sunar.

Bitcoinlerinizi platformdan kendi saklama cüzdanınıza taşıma imkanı sağlar.

Bitcoin nedir

Örneğin, MEXC ile başlamak için aşağıdaki basit adımları izleyebilirsiniz.

  1. Yeni Bir Hesap Açın: MEXC’nin resmi web sitesine gidin. Kayıt Ol butonuna tıklayarak yeni bir hesap açabilirsiniz.

  2. Hesabınızı Kaydedin: Kullanıcılar, cep telefonu ve e-posta ile hesaplarını kolayca kaydedebilir.

  3. MEXC Hesabınıza Para Yatırın: Para yatırma işlemi basittir. Banka kartları, P2P/OTC işlemleri ve blok zincir transferi ile fon ekleyip BTC satın alabilirsiniz.

  4. Bitcoin Satın Alın: Mevcut satın alma yöntemlerini görmek için kripto satın al seçeneğine tıklayın. Daha düzenli bir deneyim için, bazı uzman yatırımcılar önce Tether gibi sabit coinler satın alır. Sonra bu coinleri kullanarak spot piyasadan BTC alırlar.

Bir Bitcoin Cüzdanı Seçmek

Bitcoin cüzdanı seçmek, güvenlik, erişim kolaylığı ve kullanım amacına göre dikkatle değerlendirilmesi gereken bir adımdır.

Bitcoin satın aldıktan sonra, varlıkları güvenle saklamak için işlem platformundan taşımak isteyebilirsiniz.

Daha öncede değindiğimiz gibi, Bitcoininizi korumanın yollarından biri kripto cüzdanı kullanmaktır.

Bu cüzdanlar, Bitcoin ağında işlem yapmanızı sağlayan özel anahtarları barındırır. Bitcoin cüzdanları iki ana kategoriye ayrılır.

Bunlar Sıcak cüzdanlar ve Soğuk cüzdanlardır.

  • Sıcak Cüzdanlar (Hot Wallets): Sıcak cüzdanlar, internete bağlı bir cihazda özel anahtarları oluşturur ve saklar. Genellikle bir telefon ve bilgisayar uygulaması şeklinde çalışırlar. Örneğin, yalnızca Bitcoin destekleyen popüler bir sıcak cüzdan olan Electrum, bu kategoriye girer. Alternatif olarak, Bitcoin dahil birden fazla kripto parayı destekleyen Coinbase Wallet gibi çoklu zincir cüzdanlarıda tercih edebilirsiniz. Çoğu sıcak cüzdan, kullanımı ücretsizdir.

  • Soğuk Cüzdanlar (Cold Wallets): Soğuk cüzdanlar, özel anahtarlarınızı çevrimdışı bir ortamda oluşturur ve saklar. Bu cüzdanlar genellikle bir donanım cihazı şeklinde olup, internete bağlanmaz. Bilgisayarınıza ve mobil cihazınıza bağlanabilir. Trezor, popüler bir açık kaynaklı yazılımdır. Kodunu dünya çapında yazılımcılar incelemiştir. Bu ona güven verir.

Sıcak cüzdanlar, Bitcoin göndermeyi birkaç tıklamayla yapar. Bu, daha fazla konfor sunar. Buna karşın, donanım cüzdanları, işlemleri donanım cihazınızda onaylamanız gerektiğinden daha yüksek güvenlik sağlar.

Maliyetle ilişkili risk seviyenizi değerlendirirken dikkatli olmalısınız. Donanım cüzdanları bir yatırımdır. Popüler Bitcoin donanım cüzdanlarının fiyatları genellikle 55 ile 200 dolar arasında değişir.

Trezor gibi önde gelen donanım cüzdanları, Electrum gibi sıcak cüzdanlarla eşleştirilebilir. Büyük bakiyeleri güvende tutun. Böylece, günlük işlemler için küçük miktarlarda fonları sıcak cüzdanda tutabilirsiniz.

Bitcoini Kullanma: Ödemelerden Yatırımlara

Bitcoinin teknik belgesi, onu eşler arası bir elektronik nakit sistemi olarak tanımlar. Ancak, yıllar içinde Bitcoin sadece bir ödeme sistemi olmanın ötesine geçti.

Şimdi birçok kişi için enflasyona karşı koruma, değer deposu ve yatırım aracı haline geldi. Bitcoin nasıl alınır merak konusu oldu.

  • Bitcoin ile Alışveriş: Bazı önde gelen satıcılar artık Bitcoini ödeme yöntemi olarak kabul ediyor. Newegg, Overstock ve Microsoft gibi firmalar belirli alışverişlerde Bitcoin kabul eder.

  • Bitcoin ile Ödeme: Cash App ve Strike, Bitcoin ödemelerini kolaylaştırır. Deel gibi bazı insan kaynakları ve serbest çalışma platformları, yapılan işler için Bitcoin ödeme seçeneği sunar.

  • Bitcoin Yatırımı: Daha önce belirtildiği gibi, Bitcoin bir borsa aracılığıyla satın alınabilir. ABD’de yakında Bitcoin spot ETF’leri sunulacaktır. Avrupa ve Kanada’da bu ETF’ler zaten vardır.

Bitcoinin Günlük İşlemlerde Kullanımı

Bitcoin, dijital bir para birimi olarak, günlük işlemlerde hızlı ve güvenilir bir ödeme yöntemi sunar.

Merkezi bir otoriteye bağlı olmaması, kullanıcılar arasında doğrudan ve düşük maliyetli transferler yapmayı sağlar.

Bitcoinin bir ödeme yöntemi olarak kabulü için ilerleme kaydedildi. Ancak, evrensel bir kabul seviyesine henüz ulaşamadık. Geleneksel para birimleri hâlâ daha yaygın kullanılıyor.

Bu durumun bir nedeni, Bitcoinin oynak doğasından kaynaklanıyor. Bir dolar sabit bir değere sahipken, Bitcoinin dolar karşılığı sürekli değişiklik gösterir.

Bitcoinin kullanımı arttıkça, daha fazla perakendeci Bitcoini kabul etmeye açık hale gelebilir. Bu gelişme, Bitcoinin sınırlı arzı nedeniyle değerinin artmasına yol açabilir. Bu durum, satıcılar için Bitcoini daha çekici hale getirebilir.

Bitcoin harcarken dikkate alınması gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Bitcoin, çoğu yerde yasal bir ödeme aracı olarak tanınmamıştır.

Bu, onunla yapılan harcamaların vergilendirilebilir işlemler olduğu anlamına gelir.

İşlem yapıldığında, Bitcoinin yerel para biriminiz cinsinden değeri hesaplanmalıdır. Eğer Bitcoin değeri, maliyet bazınıza göre artmışsa, bu durumda vergi ödemeniz gerekebilir.

Kripto vergi yazılımları muhasebe işlemlerini kolaylaştırır. Ancak, Bitcoin ile diğer kripto paraları satın almadan önce vergi sonuçları dikkate alınmalıdır.

Madencilik ücretlerinide göz önünde bulundurmanız önemlidir. Madenciler, çözdükleri bloklar için işlem ücretleri kazanırlar.

Bu ücretler, özellikle ağ yoğun olduğunda yüksek olabilir. Madencilik ücretleri, işlem miktarına değil, boyutuna (baytlar cinsinden) göre hesaplanır.

Bitcoini büyük işlemler için daha uygun hale getirir. Çünkü ücretler, işlemin toplam değerinin küçük bir yüzdesini oluşturur.

Lightning Network gibi yenilikler işlemleri toplayarak daha hızlı ve çok daha düşük ücretli işlemler vaat eder. Mevcut durum Bitcoinin kullanımını dahada pratik hale getirebilir.

Bitcoin ile Yatırım ve Spekülasyon

2011 yılında Bitcoin ve ABD doları eşit değere ulaştı. O günden bu yana, enflasyonu göz ardı edersek bir dolar sabit kalmışken, Bitcoinin değeri yaklaşık 44.000 dolara yükseldi.

Bitcoin, 2013 ve 2023 arasında %3249.016 getiri sağladı. Bu, diğer yatırımlara kıyasla, erken yatırımcılara büyük kazançlar sundu.

Buna karşın, S&P 500 endeksi aynı dönemde yalnızca %153.09 getiri sağladı. Birçok yatırımcıya göre, Bitcoin yatırımında hâlâ erken dönemdeyiz.

  • Yatırım Portföyleri: Bitcoin, MEXC ve Coinbase gibi platformlar aracılığıyla yatırılabilecek, çeşitli bir portföyün parçası olabilir. Bitcoinin değeri volatil olduğundan, yatırım miktarınızı risk toleransınıza göre ayarlamanız tavsiye edilir. Bu süreç, zaman zaman dalgalanmalar içerebilir.

  • Spekülatif Alım Satım: Bitcoinin fiyatındaki dalgalanmalar, alım satımcılar için çekici fırsatlar sunar. Kraken, MEXC ve OKX gibi borsalar, sürekli vadeli işlem sözleşmeleri sunar. Bunlar, kaldıraçlı işlemler ve gerçek Bitcoin alım satımı yapmadan işlem tamamlama imkanı sağlar. Bu, yatırımcılara piyasadaki iniş ve çıkışlardan yararlanma fırsatı sağlar.

Bitcoinin Riskleri ve Zorlukları

Bitcoin, merkezi olmayan bir dijital para birimidir. Bu, finans dünyasında önemli bir yer edinmesini sağladı.

Ancak, yüksek fiyat volatilitesi, siber saldırılar ve düzenleyici belirsizlik gibi riskler vardır.

Bitcoin yatırımcıları, yaklaşık 69.000 dolardan satın aldıysa, önemli bir kayıptalar. Bu, tüm zamanların en yüksek seviyesidir. Bitcoinin volatilitesi anlamlı riskler taşır.

Ayrıca, Bitcoinin hisse senetleri ve gayrimenkul gibi yatırımlara kıyasla değeri zor belirlenir.

Çünkü bu tür yatırımlarda kâr nakit akışı gibi ölçütler kullanılabilir. Bu durum, fiyat belirsizliğini artırır.

Ancak, Bitcoin yatırımcılarını bekleyen en büyük riskler muhtemelen düzenleyici risklerdir. 1933 yılında Başkan Franklin D. Roosevelt, bir kararnameyle ABD’de altın külçe sahipliğini yasakladı.

Kripto paraların, itibari paralarla rekabet eden bir varlık sınıfı olarak benzer bir düzenlemeye tabi tutulması, pek de zor bir senaryo değildir.

Yasaklamalar bir olasılık olarak kalıyor. Ama, daha olası senaryo kısıtlayıcı yasaların getirilmesidir.

Bu tür düzenlemeler, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin değerini etkileyebilir.

ABD’de, önerilen bir yasa tasarısı, kripto para birimlerini tehdit edebilir. Uzmanlara göre, bu tasarı Dijital Varlık Kara Para Aklamayı Önleme Yasası’dır.

Eğer benzer yasalar diğer büyük pazarlarda kabul edilirse, Bitcoin ve diğer dijital varlıkların değeri büyük olasılıkla düşecektir.

Neyse ki, bu tasarının kabul edilme olasılığı düşük olarak değerlendiriliyor.

Daha Fazla Bilgi İçin: En İyi Kripto Hediyeleri

Bitcoin Hakkında Yaygın Yanılgılar ve Efsaneler

Kripto paralar, yeni bir teknoloji olduğu için henüz kamuoyu ve yasa koyucular tarafından tam olarak anlaşılmamıştır.

İşte Bitcoin hakkında en yaygın yanlış anlamalar ve mitlerden bazıları.

  • Bitcoin bir balondur. Bitcoin, değerinde büyük bir büyüme kaydetmiş olsada, dünya nüfusuna kıyasla Bitcoin’in değeri muhtemelen hâlâ düşük seviyededir. Bazı tahminlere göre, dünya nüfusunun %3’ünden daha azı Bitcoin kullanıyor.

  • Bitcoinin gerçek dünyada bir kullanım alanı yoktur. Bitcoin, bir yatırım ve değer saklama aracı olmanın ötesinde, günlük işlemler için ödeme yöntemi olarak birçok şekilde kullanılabilir. Ayrıca, Bitcoin bir varlıktır. Bu yüzden, onunla mal ve hizmetler satın alabilir, geleneksel varlıklara yatırım yapabilirsiniz. Bunun için, Bitcoine karşı borç alabilirsiniz.

  • Bitcoin havadan basılmıştır. Bitcoin, yeni Bitcoinleri oluşturmak ve işlemleri doğrulamak için iş ispatı (proof of work) mekanizmasını kullanır. Bu süreç enerji yoğundur ve önemli bir finansal yatırım gerektirir.

  • Başka bir kripto para Bitcoinin yerini alacak. Daha yeni kripto paralar, daha hızlı işlem süreleri ve daha düşük ağ ücretleri gibi bazı avantajlar sunar. Bitcoin ilk olma özelliğiyle öncüdür. En önde gelen kripto para birimi olmaya devam etmektedir. Bitcoin kullanan ve yatırım yapan kişi sayısının fazla olması, Bitcoinin lider konumunu korumasına yardımcı oluyor.

  • Bitcoin çok fazla enerji tüketir. Tahminlere göre Bitcoin madenciliği, bazı ülkelerden daha fazla enerji tüketiyor. Ancak, büyük ölçekli madenciler yenilenebilir enerji kaynaklarına erişim sağlayabilecekleri ve başka yerlere taşınamayan sıkışmış enerji kaynaklarını kullanabilecekleri bölgelere yönelmiştir.

Bitcoin Düzenlemeleri ve Hukuki Boyutlar

Bir diğer yanlış anlama, Bitcoinin düzenlenmemiş bir menkul kıymet olduğudur. Bazıları, SEC gibi düzenleyicilerin onu yasaklayacağını düşünüyor.

Ancak, bazı kripto paralar bu tanıma uysada, Bitcoinin merkezi olmayan yapısı onu menkul kıymet değil, bir emtia yapar. Bu, altın ve gümüş gibi bir emtiadır.

Halihazırda, Bitcoin alım satımı ABD ve İngiltere gibi büyük piyasalarda yasal durumdadır. Birçok hükümet, Bitcoini vergi amaçları için mülk olarak sınıflandırılmaktadır.

Bitcoin, merkezi olmayan bir dijital para birimidir. Ancak, gelecekte zorluklar yaşanabilir. Bitcoin gibi bir rakip para birimi, geleneksel para birimlerinin değer kaybını gözler önüne serebilir.

ABD’li Senatör Elizabeth Warren’ın önerdiği bir yasa, kripto para dünyasında önemli değişiklikler yapabilir. Bu yasa, Dijital Varlık Kara Para Aklamayı Önleme Yasasıdır.

Zaten, birçok borsa ve Bitcoin madencilik havuzu, işlem öncesi KYC kimlik doğrulaması gerektirir.

Kripto para düzenlemeleri ve yasalar, Bitcoin ve diğer kripto paralarla işlem yapmayı zorlaştırabilir. Hatta, imkânsız hale getirebilir.

Bitcoinin temel fikri, bir aracıya ihtiyaç duymadan işlem yapmaktır. Bu nedenle, hükümetlerin bu yeteneği kısıtlamaya çalışması pek de uzak bir ihtimal değildir.

Bitcoini Bir Yatırım Olarak Değerlendirmek

Bitcoin ve diğer kripto paralara yatırım yapmak, geleneksel yatırımlara kıyasla daha fazla risk taşıyabilir. Ancak, potansiyel getirilerde çok daha yüksek olabilir.

Bitcoin yatırımı şu kişilere uygundur.

  • Fiyat dalgalanmalarını kabul edebilen kişiler: Kripto piyasasının iniş çıkışları, geleneksel yatırımların çoğunu gölgede bırakır. Bu nedenle, volatiliteye dayanabilen yatırımcılar için uygundur.

  • Çeşitlendirilmiş bir portföye sahip yatırımcılar: Bitcoin, büyüyen blok zinciri sektörüne maruz kalma imkanı sunar. Çeşitlendirilmiş bir portföyün parçası olarak değer katabilir.

  • Aracısız işlem yapmayı tercih eden kişiler: Bitcoinin özünde, eşler arası bir ödeme sistemi bulunur. Kripto dünyasında, gizlilik ve sansür karşıtı yaklaşımları benimseyenler daha rahat hissedebilir.

  • Enflasyona ve değer kaybına karşı korunmak isteyen yatırımcılar: USD ve GBP gibi itibari paraların arzı, hükümetler ve merkez bankaları kontrol eder. Buna karşılık, Bitcoinin arzı 21 milyon ile sabittir. Bu durum, Bitcoinin itibari paralara karşı değerinin artmasını sağlayabilir.

Bitcoin Yatırımının Avantajları ve Dezavantajları

Bitcoin yatırımının avantajları ve dezavantajları vardır.

Artıları

  • Bitcoinin sınırlı arzı, talebin artmaya devam etmesi halinde önemli bir fiyat artışına yol açabilir.

  • Dünya çapında düğümleri bulunan Bitcoin, merkezi olmayan ve sansüre dayanıklı bir yapıya sahiptir.

  • Bitcoin cüzdanları, tasarruflarınızı yanınızda taşıyarak dünyanın her yerine seyahat etmenize olanak tanır.

Eksileri

  • Ödeme yöntemi olarak sınırlı kabul görmesi Bitcoinin gelecekteki değerini etkileyebilir.

  • Piyasadaki oynaklık, kısa sürede büyük kağıt kayıplarına yol açabilir.

  • Güvenli depolama, kullanıcıların Bitcoin cüzdanları ve güvenlik önlemleri hakkında eğitim almasını gerektirir.

Bitcoin Kullanımının Pratik Yönleri

Bitcoin, merkezi olmayan bir dijital para birimidir. Kullanıcılarına, pratik ödeme yöntemleri, düşük işlem maliyetleri ve küresel erişim sunar.

Bu yönleriyle Bitcoin, finansal işlemlerde esneklik ve kolaylık sağlamaktadır. Bitcoin, bir ödeme yöntemi olarak günlük hayatta çeşitli şekillerde kullanılabilir.

  • Online alışveriş: Bitcoini kabul eden mağazalarda ödeme yapabilirsiniz.

  • Hediye kartı satın alma: Hediye kartları satın alarak dolaylı yoldan Bitcoin ile alışveriş yapabilirsiniz.

  • Eşler arası işlemler: Bitcoin, doğrudan bireyler arasında hızlı ve kolay bir şekilde transfer edilebilir.

Ancak, Bitcoin, geleneksel finansal hizmetlerde bulunan tüketici korumalarını sağlamaz.

Örneğin, bir işlemi geri alamazsınız ve yanlış bir adrese Bitcoin gönderirseniz, büyük olasılıkla bu Bitcoinler geri alınamaz.

Güvenli İşlemler İçin İpuçları

  • QR kodları kullanın: Bitcoin gönderirken adres doğruluğunu sağlamak için alıcı adresini QR kod aracılığıyla taramayı düşünün. Bu, yazım hatalarını ve fazladan karakterleri önler.

  • Fonlarınızı cüzdanlar arasında bölün: Günlük işlemler için harcama cüzdanı kullanın. Bu durum, daha büyük bakiyelerinizi ayrı tutarak, cüzdan bakiyelerinizi görebilenlerden korur.

  • Büyük bakiyeler için donanım cüzdanı kullanın: Bu, özel anahtarlarınızı çevrimdışı depolar. Donanım cüzdanı satın alarak büyük bakiyelerinizi koruyabilirsiniz.

  • Cüzdanınızın güvenli bir yedeğini saklayın: Cüzdanı kaybederseniz ve donanım cüzdanınız bozulursa, kurtarma kelimeleriyle Bitcoinlerinize erişebilirsiniz.

  • Dolandırıcılık, kimlik avı ve sahte web sitelerine karşı dikkatli olun: Kripto paraların kolayca transfer edilmesi, kripto para dolandırıcılığı, sahiplerini dolandırıcıların hedefi yapar. Kurtarma kelimelerinizi ele geçirmeye çalışan kimlik avı ve sahte sitelere dikkat edin. Bu siteler tanınmış sitelere benziyor.

Bitcoinin Geleceği

Bitcoin fiyat tahminleri her zaman spekülatiftir ancak ilgi çekicidir. Bitcoinin geleceği, benimsenmesine bağlıdır.

Daha fazla perakendeci Bitcoini kabul etmeye başlar mı? Bitcoin, doları yerinden ederek dünya rezerv para birimi haline gelir mi?

İlk senaryo Bitcoin için olumlu (boğa piyasası). İkinci senaryo, fiyatları tahmin edilemez seviyelere taşıyabilir.

Elbette, düşüş olasılığıda göz ardı edilmemelidir. Bitcoin fiyat tahminlerimiz, 2030’da 150.000 dolara yükselebileceğini öngörüyor. Bu, bugünkü seviyesinin 3 katından fazladır.

Fidelity Investments’tan Jurrien Timmer gibi diğer isimler, Bitcoin’i 1-10 milyon dolara hedefliyor. Bitcoinin ana gücü, bir değer saklama aracı olarak işlev görme yeteneğinde yatıyor.

Günümüzde, Bitcoin ağı üzerindeki günlük işlemler yüksek maliyetli olduğundan, daha çok büyük işlemler için uygundur.

Ancak, Lightning Network ve benzeri ölçekleme çözümleri, Bitcoini günlük işlemler için daha pratik hale getirebilir.

Bu çözümler, işlem ücretlerini birkaç dolardan bir kuruşun altına düşürüp, beklemeleri kaldırarak Bitcoinin kullanımını kolaylaştırabilir.

Sonuç

Bitcoin nedir yazımızda tüm detayları inceledik. Bitcoin, merkezi olmayan bir dijital para birimidir. 2009 yılında kripto devrimini başlatmıştır. Ancak, bu yeni teknoloji için hâlâ erken bir dönemdir.

Birçok kişi, Bitcoinin en parlak günlerinin henüz yaşanmadığını ve önemli bir fırsatın hâlâ mevcut olduğunu düşünüyor. Önümüzdeki yol, diğer tüm yatırımlarda olduğu gibi risklerle dolu ve garantisizdir.

Ancak, Bitcoinin lansmanından bu yana diğer varlık sınıflarını geride bırakması, onun diğer yatırımlardan farklı olduğunu gösteriyor.

Yatırım yapmadan önce risk toleransınızı değerlendirin. Kaybetmeyi göze alabileceğinizden fazlasını yatırmayın.

Ancak kripto paralara yatırım yapmaya karar verirseniz, Bitcoin mantıklı bir ilk adım olacaktır.

İş ispatı (proof of work) mekanizması ve ağ etkisiyle güçlendirilen Bitcoin, en büyük kripto para birimidir.

Önümüzdeki yıllarda, rakip kripto paralara karşı avantaj sağlamaya devam etmesi muhtemeldir.

Referanslar

POAP Nedir? Kripto Dünyasında Nasıl Kullanılır?

Kripto bağlamında POAP nedir ve POAP’lar nasıl kullanılır? POAP, İngilizce “Proof of Attendance Protocol” ifadesinin kısaltmasıdır. Proof of Attendance Protocol tokenları, benzersiz NFT’lerdir (non-fungible token). Yani her biri eşsizdir ve genellikle bir seri numarasıyla ayırt edilir. Bu benzersiz NFT’ler, seminer, konferans ve konser gibi özel etkinlikleri anmak için kullanılır. Eski film biletleri ya da konser biletlerini sakladığınız bir hatıra kutunuz var mı? O zaman POAP tokenlarının nasıl kullanıldığını zaten anlamışsınızdır. POAP’lar dijital hatıralar olarak işlev görebilirler. Ancak POAP tokenları, zincir üstü oylamalar için doğrulama gibi ek amaçlar için de kullanılabilir. Bu anlamda, VIP geçiş kartları gibi davranarak ek özelliklere veya ayrıcalıklara erişim sağlayabilirler. POAP nedir, isimli makalemizde sizler için gerekli konuları detaylı olarak ele alacağız. Kullanım alanlarını ve nasıl ulaşabileceğinizi adım adım anlatacağız. Hazırsanız POAP tokenlarının nasıl çalıştığını ve nasıl kullanılabileceğini birlikte inceleyelim!

POAP Nasıl Çalışır?

POAP tokenları, ERC-721 NFT’leri üretmek için Katılım Kanıtı Protokolü’nü kullanır. Diyelim ki büyük bir X Space etkinliği düzenlemek istiyorsunuz ve katılımcılara bir hatıra vermek istiyorsunuz. POAP uygulamasını kullanarak bu tokenları basabilir ve ardından misafirlerinize dağıtabilirsiniz.Tokenları, yalnızca katılımcılara özel olarak bir airdrop ile gönderebilirsiniz. Ayrıca fiziksel POAP’ları, katılımcıların bir QR kodunu taramasıyla dağıtabilirsiniz. Token sahipliği blok zincirine kaydedilir ve sonsuza dek korunur. Sahipleri, tokenlarını MetaMask gibi Ethereum uyumlu bir cüzdan kullanarak ulaşabilirler. Ayrıca resmi POAP uygulamasını indirerek görüntüleyebilirler.Her ne kadar POAP’lar NFT olsa da, NFT tokenlarının çok azı POAP’tır. Bu özel tokenlar yalnızca Katılım Kanıtı Protokolü aracılığıyla basılabilir ve POAP Inc. tarafından yönetilir. POAP Inc. başvuruları onaylamadan önce, tokenların basılmasına izin verilmez. Onaylandıktan sonra, POAP’lar POAP akıllı sözleşmesi aracılığıyla basılır.

  • Dijital POAP’lar: Dijital Katılım Kanıtı Protokolü tokenları, airdrop veya talep yoluyla elde edilebilir.
  • Fiziksel POAP’lar: Fiziksel Katılım Kanıtı Protokolü tokenları, taranabilir bir QR kodu içeren fiziksel bir ürünle gelir. NFT’yi talep etmenize olanak tanır. Bu, bir bilet koçanı veya bir etkinlikten alınan başka bir eşya olabilir.

POAP nedir ve birçok geleneksel NFT’den farkı nedir? POAP’lar ile geleneksel NFT arasındaki temel farklardan biri, kullanıcıların kendi POAP NFT’lerini basamamasıdır. POAP tokenlarının dağıtımını etkinlik organizatörleri kontrol eder. Ancak POAP tokenları alındıktan sonra, kullanıcılar, bu tokenları en iyi kripto cüzdanları arasından başka bir kripto cüzdanına transfer edebilirler.POAP’lar başlangıçta Ethereum blok zincirinde ortaya çıkmıştır. Şu anda POAP, NFT’lerini daha düşük maliyetler sunan Ethereum’un xDai yan zincirinde basmaktadır.

POAP Nedir ve Nasıl Kullanılır?

Makalemizin bu bölümünde POAP nedir ve nasıl kullanılır, konusundaki merakınıza cevap bulacağız. POAP’lar, etkinliklerden tamamlanmış kurslara kadar kripto dünyasında birçok farklı şeyi anmak için kullanılır. POAP, topluluk üyelerini ödüllendirmek için sayısız amaca hizmet edebilir. POAP, Katılım Kanıtı Protokolü tokenlarını nasıl kullandığına dair işletmelerin ve organizasyonların vaka incelemelerine dair düzinelerce örnek sunmaktadır.POAP nedirPOAP’lar, indirimler veya özel gruplara erişim gibi ek ayrıcalıklar da sağlayabilir. 2019’da düzenlenen ETH Denver Konferansı, POAP tokenlarının kullanıma sunulduğu ilk etkinliktir. Bu etkinlikteki hackathon katılımcılarına POAP tokenları verilmiştir. Gelin, POAP NFT’lerinin nasıl kullanıldığına dair birkaç örneğe bakalım:

  • Kripto konferansları: Konferans organizatörleri, etkinlik katılımcılarına Katılım Kanıtı Protokolü NFT’leri dağıtmıştır.
  • Marka Etkinlikleri: Adidas, Porsche, Johnnie Walker ve Google gibi markalar, etkinlik katılımcılarına Katılım Kanıtı Protokolü tokenları vermiştir.
  • Ödüller: Web3 sosyal medya yayıncıları olan Warpcast kullanıcılarına, “Top Caster” POAP tokenları verildi. Böylece gönderileri ödüllendirildi.
  • Çalışan Takdiri ve Ekip Oluşumu: Bayer gibi çok uluslu şirketler, POAP’ları şirket içi buluşmalar ve topluluk etkinliklerinde hediye etmiştir. Arkadaşlarınıza ve ailenize kripto para hediye etmek istiyorsanız makalemize göz atabilirsiniz. Bu örnekler POAP nedir ve nasıl kullanılır sorularına daha net bir cevaplar sunar. Kripto dünyasında POAP tokenlarının etkinliklerde nasıl kullanıldığını göstermektedir.
  • Sanatçı Takdiri: SuperRare premium NFT pazarı, sanatçılara ve koleksiyonculara POAP NFT’leri vermektedir.
  • Metaverse Etkinlikleri: Decentraland, sanal MetaMask partisine katılanlara, 10 milyon kullanıcıyı anmak için POAP tokenları dağıtmıştır.

Metamask partisiPOAP nedir makalemizin bu bölümünde tokenin hangi etkinliklerde kullanıldığına bakacağız. POAP’lar neredeyse her etkinliği, dönüm noktasını veya özel günü kutlamak için kullanılabilir. Örneğin:

  • Partiler
  • Düğünler
  • Mezuniyetler
  • Eğitim etkinlikleri
  • Promosyon etkinlikleri

POAP platformu, POAP sahipleri için çekilişler düzenleme imkanı da sunmaktadır.

POAP’ların Artıları ve Eksileri

Katılım Kanıtı Protokolü (POAP) NFT’leri, geleneksel NFT’lere göre bazı avantajlar sunar. Ancak her kullanım durumu için mükemmel değillerdir. Bazı savunucular, indirimler gibi ek özelliklerin kilit açma yeteneğine işaret ediyor. Bazı eleştirmenler platformun merkezileşmesine dikkat çekmektedir. Gelin POAP’ların artılarına ve eksilerine bir göz atalım.

Artıları
  • Özel ve büyüyen ekosistem
  • POAP’lar ek özellikleri ve ayrıcalıkları etkinleştirebilir
  • Katılımın güvenli bir şekilde doğrulanması
  • Etkinlik katılım oranlarında artış

Eksileri
  • Transfer edilebilir olması, etkinliğe katılmayan kişilerin fayda sağlamasına neden olabilir
  • POAP’ların merkezi bir onay sürecine tabi olması
  • Sınırlı kullanım ve ikincil piyasa değeri

NFT pazarının yaklaşık 700 milyon dolara ulaşması beklenmektedir. Popüler koleksiyonlardan talep gören NFT’ler on binlerce dolara satılabilir. Ancak POAP NFT’leri sınırlı bir ikincil piyasa değerine sahiptir. OpenSea üzerindeki son POAP satışları, en yüksek değer olarak 0.7 ETH (Ekim ayı ortalarında yaklaşık 1.663 dolar) göstermektedir. Ancak çoğu satış bu rakamın oldukça altında kalmaktadır. Değerleri, genellikle bir etkinliği anmak ve POAP NFT’sine sahip olmanın sunduğu ek ayrıcalıklar üzerine kuruludur. POAP nedir makalemizin bu bölümünde sizler için avantajlarını ve dezavantajlarını araştırdık. POAP tokenlerini tercih edecek kullanıcıların bu özellikleri dikkate alması önemlidir.

Gerçek Hayatta POAP Kullanım Alanları

Katılım Kanıtı Protokolü (POAP) NFT’leri 2019’dan beri kullanımdadır. Bugüne kadar 41.000’den fazla ihraççı tarafından 7,2 milyondan fazla token basılmıştır. Bu ihraççılar, her alandan farklı kişi ve kuruluşları kapsamaktadır. Örneğin Coindesk, Crypto State sanal etkinliği için POAP tokenları dağıtmıştır. Bir kripto şirketinin NFT ihraç etmesi bekleyebilirsiniz. Adidas ve Estée Lauder gibi markaların da POAP tokenları dağıttığını öğrenmek sizi şaşırtabilir.POAP web sitesi, neredeyse her kategoriden oluşan geniş bir koleksiyon sunmaktadır.POAP nedir, makalemizde POAP tokenlerini kullanan ünlü isimlere ve markalara bir kaç örnek verdik. Sizler için tokenleri nasıl kullandıklarını araştırdık.Gerçek Hayatta POAP Kullanım Alanları

Bazı büyük markalar, etkinliklerini tanıtmak için Katılım Kanıtı Protokolü tokenlarını kullanır. POAP ihraççılarının büyük bir kısmına bakınız. Etkinlikleri ya da başarıları dijital olarak ölümsüzleştirmek isteyen bireyler ya da daha küçük kuruluşlardan oluşmaktadır.

Kendi POAP’ınızı Nasıl Oluşturabilirsiniz?

Kendi POAP’ınızı oluşturmak mı istiyorsunuz? POAP nedir makalemizin bu bölümünde bunu nasıl yapacağınızı sırasıyla anlattık. Katılım Kanıtı Protokolü, yardım sayfalarında token çıkarmak için bir resimli rehber sunmaktadır.Aşağıda temel adımlar ve gereksinimlere yer verilmiştir. Bu süreç, kredi tabanlı bir sistem kullanır ve küçük bir dağıtımla başlamak oldukça uygun maliyetlidir. Şu anda, 100 kredi 25 dolara mal olmaktadır.

1. Bir Hesap Oluşturun ve Giriş Yapın

Resmi POAP web sitesini ziyaret edin ve şu URL üzerinden kaydolun veya giriş yapın: https://drops.poap.xyzArdından hesabınızı e-posta ile onaylayın.

2. Bir Dağıtım (Drop) Oluşturun

Oturum açtığınızda sizi kontrol paneline yönlendirir. Burada hesap özetini ve yeni bir dağıtım oluşturmak için bir buton bulabilirsiniz.

3. Sanat Eserinizi Yükleyin

Katılım Kanıtı Protokolü, GIF, PNG, JPEG ve WEBP formatlarını destekler ve maksimum 200KB dosya boyutu sınırı vardır. Yuvarlak görseller en iyi sonucu verir. POAP, 500×500 piksel boyutunda bir görsel kullanılmasını tavsiye eder.Optimum performans için 500×500 piksel boyutunda, yuvarlak şekilli bir görsel önerilmektedir. Dosya, PNG, JPEG, WEBP veya GIF formatında olmalı ve 200KB’ı aşmamalıdır. POAP ayrıca tokenlarınız için sanat eseri oluşturma konusunda yardımcı bir makale sunmaktadır.

4. Dağıtım Detaylarını Tamamlayın

Dağıtımınız için bir başlık ve açıklama girin, etkinliğin başlangıç ve bitiş tarihlerini belirtiniz.

5. NFT Dağıtımınızı Oluşturun

Bu aşamada ya mintleme (basım) talep edebilir ya da takımınız tarafından gözden geçirilmek üzere kaydedebilirsiniz. Her NFT için özel bir URL sunulur.Başvurunuzu gönderdikten sonra POAP Kürasyon Kurulu her isteği bireysel olarak inceler. Bu süreç 24 saate kadar sürebilir ve bu özel tokenların bütünlüğünü korumaya yardımcı olur.

POAP’ların Geleceği Nedir?

POAP’lar, NFT’ler olarak, sınırlı arz ve adres beyaz listeleme desteği sunar. Geleneksel NFT’lerle aynı alanda yer alır ve benzer bir amaca hizmet edebilir. Peki, POAP nedir ve Katılım Kanıtı Protokolü’nü gelecekte neler beklemektedir.POAP tokenlarını düşünmenin bir yolu, bu tokenları kalite güvencesi ekibine sahip olmak. Etkinlik katılımını güvence altına alan NFT’ler olarak görmek olabilir. POAP Kürasyon Kurulu, standartları korumaya yardımcı olur. Katılım Kanıtı Protokolü tokenlarının yalnızca ticari bir NFT basımı olmasının ötesine geçmesini sağlar. Çekilişler ve geniş koleksiyon galerisi gibi özellikler, bu tokenları diğer NFT’lerden ayırır. İhraççıların daha geniş bir kitleye ulaşmasına olanak tanır.POAP tokenlarına yöneltilen eleştirilerden biri projenin geleceğine dair olabilir. Topluluk içindeki kişiler, alındıktan sonra başka bir cüzdana transfer edilmeyen Soulbound Tokenlarını (SBT)savunmaktadır. Bazıları, bu hatıra tokenlarının daha güvenli bir kullanım yolu olarak SBT POAP’larını görmektedir. Özellikle tokenın zincir üstü oy hakları gibi ek faydalar sağlayabileceği durumlarda.Son birkaç yılda, Katılım Kanıtı Protokolü tokenlarının Ethereum’dan xDAI yan zincirine taşındığını gördük. Benimsenme de artmıştır. Sürekli genişleyen bir mint (basım) galerisine daha fazla koleksiyon eklenmiştir.

Sonuç

POAP nedir?

POAP, “Proof of Attendance Protocol” anlamına gelir ve katılım kanıtı olarak benzersiz NFT’ler (non-fungible token) sunar. Bu tokenlar, etkinliklere katılımı kanıtlayan dijital hatıralar olarak kullanılır. Ayrıca VIP ayrıcalıkları, zincir üstü oylamalar gibi ek özellikler sunabilir​

POAP’lar, bir etkinliği anmak için tasarlanmış olup sonsuza dek kalıcı bir dijital hatıra sağlar. Çoğu durumda ihraççılar, bu tokenları bir tür VIP geçiş kartı olarak da kullanır. POAP tokenları çoğu zaman VIP geçiş kartı gibi davranarak tartışma gruplarına, özel indirimlere veya oy haklarına erişim sağlar.

Her POAP başvurusu, POAP Kürasyon Kurulu tarafından gözden geçirilir. Bu da bu tokenların alıcıları için güvenli ve anlamlı kalmasını sağlar.

Sıkça Sorulan Sorular

POAP nedir ve ne anlama gelir?

POAP, “Proof of Attendance Protocol”ün kısaltmasıdır. Katılım Kanıtı Protokolü akıllı sözleşmesi kullanılarak, etkinlikleri anmak için benzersiz NFT’ler dağıtılır. Bu tokenlar genellikle etkinlik sırasında dağıtılır ve katılımın kanıtı olarak işlev görür.

POAP ile ne yapabilirsiniz?

Çoğu durumda POAP tokenları, bir hatıra olarak kullanılır. Özel bir olayı ve bir etkinliğe katılımı işaret eder. Ancak bazı tokenlar; ödüller, indirimler, oy hakları veya diğer ayrıcalıklara erişim sağlayabilir.

POAP’lar transfer edilebilir mi?

Evet. Şu anda POAP tokenları başka bir cüzdana transfer edilebilir.

POAP’ınızı nerede görüntüleyebilirsiniz?

POAP tokenınızı MetaMask Ethereum cüzdanını kullanarak veya POAP mobil uygulaması aracılığıyla görüntüleyebilirsiniz.

POAP’ı cüzdanınıza transfer edebilir misiniz?

Evet. POAP tokenınızı talep ettiğinizde, tokenın kripto cüzdanınıza aktarılmasını yetkilendirirsiniz.

Referanslar

Bitcoin Blokları Nedir?

Bitcoin blokları nedir ve nasıl çalışır? Bitcoin, işlemleri kaydeden bir açık defter oluşturur. Bu işlemler bloklar adı verilen gruplar halinde saklanır.

Bu rehberde Bitcoin’in işlemleri nasıl bloklarda kaydettiğini ayrıca bu blokların Bitcoin blok zincirini oluşturmak için nasıl birleştirildiğini anlatacağız.

Bitcoin ilk dijital para birimi olmasa da Blockchain teknolojisini ilk kullanan oldu. Bu Ethereum, Solana gibi birçok diğer blockchain projesinin yolunu açtı.

Aynı zamanda sayısız merkeziyetsiz uygulamaya ilham verdi. “Bitcoin blokları nedir?” diye merak ediyorsanız yazımıza göz atabilirsiniz. Hadi birlikte daha yakından inceleyelim!

Kripto Blockchaindeki Blok Nedir?


Blokları sanal veri konteynırları olarak düşünün. Her konteynır belirli bir miktarda veri tutabilir. Bitcoin’de bu veriler genellikle işlemlerdir ancak diğer blockchainlerde farklı veri türleri olabilir. Örneğin bir tedarik zinciri blockchaininde bloklar ürünlerin çiftlikten ne zaman ayrıldığı gibi veriler içerebilir.

Kısacası bloklar veriyi saklar ve bir zaman damgası sağlar. Bu işlemlerin sırasını doğrular. Finansal işlemlerde bu zaman damgası çift harcamayı önlemek için önemlidir. Örneğin; Alice’in 1.5 bitcoini var ve Bob’a 1 bitcoin gönderiyor.

Blockchain bu işlemi bir blokta kaydeder. Alice tekrar Bitcoin alana kadar Bob’a başka bitcoin gönderemez. Blockchain, Alice’in artık 0.5 Bitcoin’e sahip olduğunu bilir.

Aşağıdaki Bitcoin bloğu 5.854 işlem içerir. Bitcoin madencilik algoritmasının bir parçası olarak önceki blokla bağlantılıdır. Toplamda 863.093 blok kazılmıştır (Genesis Blok – Blok 0 dahil)ve hepsi bir zincir oluşturur.

Bitcoin Blokları nedir

Blockchain Blokları Nasıl Çalışır?


Blok zinciri, işlemleri kaydeden bir defterdir. İşlemleri bir liste veya veritabanı yerine bloklar halinde kaydeder. Bu blokları zincir gibi birbirine bağlar. Tüm blockchainler bu yapıyı kullanır.

Geçerli işlemler üzerinde farklı yöntemlerle anlaşır. Bu bölümde, özellikle Bitcoin bloklarına odaklanacağız. Bitcoin geçerli blokları belirlemek için proof-of-work adı verilen bir yöntem kullanır.

Bitcoin, blockchain verilerini bloklarda saklamak ve doğrulamak için hashleme kullanır. Hashleme, her bir öğeyi şifrelemek için bir algoritma kullanmayı ifade eder. Kripto para blockchainlerinde şifreleme yaygındır.

Bu yüzden “kripto” olarak adlandırılır. Bitcoin SHA-256 şifreleme yöntemini kullanır. Bu belirli bir girdiden bir harf ve rakam dizisi üretir. Girdi değiştikçe çıktı da değişir.

SHA-256 Örneği

  • Giriş: Alice Bob’a 1 bitcoin gönderir.
  • Çıkış: c248337fa9b6d96c76ec3b7c5584e4190f614dca39d8441e351a7e0a1142a47b
  • Giriş: Alice Bob’a .1 bitcoin gönderir.
  • Çıkış: 51ce05326bd1da23bd73ccc17bd1f5ca04d377178ee6496e1d2e5ca67fc9e010

Yukarıdaki örnekte sadece bir karakter değiştirerek işlemde bir nokta ekledik. Sonuçta oluşan hash tamamen değişti. Bitcoin blockchaininde Alice ve Bob işlemleri doğrulamak için cüzdan adreslerini kimlik olarak kullanır. Bu da gizliliği sağlar.

Bitcoin madenciliğinde her işlem bir hashe dönüşür. Bu işlem hashleri eşleştirilir ve yeniden hashlenir. Tüm işlemlerin birleştirildiği hashe Merkle Root veya Tx_Root denir. Şimdi Bitcoin blockchain protokolünün ve bir Bitcoin bloğunun temel unsurlarının basit bir örneğine bakalım.

Bitcoin blokları nedir? Bitcoin blokları, işlemleri kaydeden dijital veri konteynırlarıdır. Her blok, Bitcoin blockchain’inde bir önceki bloğa bağlıdır ve bu zincir yapısı güvenliği sağlar. Bloklar, işlemlerin sırasını doğrular ve zaman damgası ile çifte harcamayı engeller.

Bitcoin Blockchain Örneği

Bitcoin süreç boyunca karma kullanır. Basitleştirilmiş bir diyagram kullanarak Blok 11’i ve bunun Blok 10 ve 12 ile nasıl ilişkili olduğunu inceleyelim.

Bitcoin Blockchain Örneği

Diyagramın en altında bireysel işlemleri görebilirsiniz. Bu işlemler tek tek hashlenir. Ardından eşleştirilir ve çift olarak hashlenir. Son olarak tüm hashlenmiş çiftler tekrar hashlenerek Merkle Root adı verilen tek bir hash oluşturulur.

Merkle Root bloktaki tüm işlemlerin hashlenmiş değerini tutar. Binlerce işlemin sıkıştırıldığını ve tek bir dize olarak temsil edildiğini hayal edin.

İşte 5.000’den fazla işlem barındıran Bitcoin 863.507 numaralı bloktan Merkle Kökü:3e8a2e9955fc098da95338502111906a28c94ddef6183ac6e13939f1b3e79d46

Yukarıda gösterilen bloğun içindeki temel elemanlara bakalım.

  • Önceki Hash: Her blok önceki bloğun hashini kullanarak yeni bloğa bağlanır.
  • Zaman Damgası: Her Bitcoin bloğu Unix zaman damgası içerir. Bu Blockchain’e saldırmayı zorlaştırır.
  • Tx_Root (Merkle Root): Merkle Root bloktaki tüm işlemlerin şifrelenmiş değeridir.
  • Nonce: Nonce (yalnızca bir kez kullanılan sayı) madencilik sürecinin önemli bir parçasıdır. Bitcoin’in proof-of-work yöntemi blok unsurları ve Nonce’a dayalı bir hash çözer.

Önceki blok hashi blokları birbirine bağlayarak bir zincir oluşturur. Herhangi bir bloktaki bir öğe değişirse sonraki bloklar geçersiz olur.

Bitcoin blockchainine saldırmak için değiştirmek istediğiniz blok ve ardından gelen tüm blokları yeniden kazımanız gerekir. Bunu ağın geri kalanından daha hızlı yapmanız gerekir. Bu yapı ve dağıtılmış defter küresel bir madenci ağıyla birleşerek Bitcoin ağını son derece güvenli hale getirir.

Blokların İşlemlerdeki Rolü Nedir?


Bloklar işlemler için kap görevi görür. Aynı zamanda tüm blockchain ağı içinde bağlantı işlevi görürler. Bir bloğun hashi sonraki bloğun bir parçası olur. Aşağıda 3.857 işlem içeren Bitcoin Blok 863,508’den ilk beş işlem listelenmiştir. Bu bloğu kazıyan madenci 3.265 bitcoin kazandı.

Bitcoin Blokları nedir

Bitcoin blok keşif araçları halka açık blockchainlerdeki işlemleri arayıp doğrulamanıza olanak tanır. Bu üçüncü taraf araçlar güven gerektirir.

Sahte verileri önlemenin tek yolu bir Bitcoin Node’u çalıştırmaktır. Bitcoin topluluğunda birçok kişi kendi Node’unu çalıştırarak Blockchain’in bir kopyasını saklar.

Raspberry Pi gibi basit cihazlar bile bir node çalıştırabilir. Bu sayede herkes blockchaini sorgulayıp işlemleri doğrulayabilir. Bitcoin blok yapısı cüzdan adresi veya işlem ID’si ile arama yapmayı sağlar.

Blok Boyutu İşlem Hızını Nasıl Etkiler?

Bitcoin blok boyutunu 1 MB ile sınırlar. Bu limit Bitcoin’in başlangıcından beri mevcuttur. Bir blokta tutulabilecek işlem sayısını sınırlar. Bu limit işlem hızından çok genellikle işlem maliyetlerini etkiler. Şimdi bunun nasıl çalıştığını inceleyelim.

Bitcoin madencilik zorluğu ağın hash oranına göre ayarlanır. Hedef ortalama her on dakikada bir yeni blok kazmaktır. Blok boyutu ağın hızını değiştirmez. Ağ her on dakikada bir yeni blok üretmeye devam eder. Ancak blok boyutu sınırı bir bloğa dahil olma rekabetini artırır. Bu da daha yüksek ücretlere yol açar.

Daha düşük ücretli işlemler rekabet azalana kadar mempoolda beklemek zorunda kalabilir. Bu noktada bir madenci onları işleyebilir. Çoğu Bitcoin için kullanılan en iyi kripto para cüzdanı mevcut ağ talebine dayalı bir ücret teklif eder. Kullanıcılar ya mevcut ücreti ödeyebilir ya da bekleyebilirler.

2015-2017 yılları arasında Bitcoin topluluğu blok boyutunu artırma önerilerini tartıştı. Sonunda küçük blok taraftarları kazandı. Bitcoin’in blok boyutu değişmedi. Ancak 2017’de Bitcoin SegWit’i (Segregated Witness) etkinleştirdi. Bu protokol imzaları ve komutları ayırarak blok başına daha fazla işlem yapılmasına izin verdi.

Bitcoin Blokları Nerede Saklanır?


Bitcoin blokları dünyadaki Bitcoin düğümleri adı verilen bilgisayarlarda saklanır. Şu anda ulaşılabilir 19.000’den fazla Bitcoin düğümü ve tahmini 56.000 düğüm bulunmaktadır.

Her tam düğüm Blockchain’in tam bir kopyasını saklar. Kesilmiş tam düğümler disk alanı tasarrufu için eski blokları “budar”. Bu kesilmiş düğümler yine de tüm güncel işlem verilerini taşır.

Madencilik düğümleri tam düğümler veya hafif düğümler olabilir. Hafif düğümler, alan tasarrufu için yalnızca blok başlıklarını arşivler.

Bitcoin’in kullanıcılar için en çekici özelliklerinden biri blockchain verilerinin dünya çapında dağıtılmasıdır. Bu merkeziyetsizliği sağlar. Hiçbir varlık bu verileri kontrol etmez. Düğümler aynı anda birden fazla blok çıkarıldığında en fazla “iş” yapılmış olan blockchain çatalını otomatik olarak seçer.

Bitcoin Blokları ve Madencilik


Bitcoin ağına yeni bloklar ekleme işlemine Bitcoin madenciliği denir. Bu işlem, altın aramak için yapılan madenciliğe benzer. Burada iş yeni bir blok kazmak için uygun bir hash bulmaya yönelik hesaplamalar yapmaktır.

Madenciler, işlemleri mempooldan alırlar. Mempool, ağa iletilen ancak henüz bloğa dahil edilmeyen işlemlerin bekleme alanıdır. Bu bekleyen işlemler hashlenir, eşleştirilir ve yeniden hashlenerek Merkle Root adı verilen nihai bir kriptografik hash değerine ulaşılır.

Madenciler ayrıca önceki bloğun hashi gibi ek öğeleri de hashlerler. Son olarak madenciler geçerli bir blok oluşturmak için gerekli hash değerini bulmak amacıyla bir nonce kullanırlar.

Blok 865,524

  • Nonce: 3,019,093,434
  • Hash: 0000000000000000000082b23dedcfed7ceeec4bbc87b9fa664c5fda5efc4381

Blok 863,525

  • Nonce: 1,819,843,672
  • Hash: 0000000000000000000082b23dedcfed7ceeec4bbc87b9fa664c5fda5efc4381

Bu iki blok da aynı zorluk seviyesinde kazıldı. Bu da madencilerin belirli sayıda öncü sıfıra sahip bir hash bulmalarını gerektiriyordu. Bitcoin madenciliği zorluğu ağın hash oranlarına göre artar veya azalır. Zorluk her 2.016 blokta yani yaklaşık iki haftada bir otomatik olarak ayarlanır.

Bitcoin Blok Ödülleri Nasıl Oluşturulur?


Bitcoin protokolü yeni bir blok kazıyan madencilere yeni Bitcoin’lerle ödül verir. Şu anda ağ her yeni blok için 3.125 bitcoin üretmektedir. Bu miktar bazen blok sübvansiyonu olarak adlandırılır. 2009’da 50 bitcoin olarak başlamıştır.

Protokol Bitcoin halvingadı verilen bir olayda madencilik ödülünü her 210.000 blokta bir yarıya indirir. Bitcoin toplam arz 21 milyon Bitcoin’e ulaşana kadar yeni Bitcoin’ler üretmeye devam edecek. Bunun 2140 yılında gerçekleşmesi bekleniyor.

Blok sübvansiyonu ve toplam arz yazılımla belirlenir. Ancak dünya çapındaki node operatörleri Bitcoin Core yazılımının farklı bir versiyonunu kurarsa değiştirilebilir.

Bitcoin’i bu kadar köklü şekilde değiştirmek madenciler ve node operatörlerinin ekonomik çıkarlarına aykırı olduğu için protokolün bu yönü büyük olasılıkla değişmeyecek.

Bitcoin Blok Ödülü Bittiğinde Ne Olacak?


Blok sübvansiyon ödüllerine ek olarak Bitcoin madencileri ağda ödenen ücretlerden de kazanç sağlar. Örneğin Alice, Bob’a Bitcoin göndermek istediğinde Bitcoin ağını kullanmak için bir ağ ücreti öder.

Bu ücret, madenciler için bir teşvik olarak işlev görür. Son Bitcoin çıkarıldıktan sonra bile ücretler madenciler için gelir fırsatları sunar.

Örneğin; şu anda Bitcoin göndermek 0.72 dolar tutmaktadır. Ancak bu miktar ağ talebine ve Bitcoin fiyatına göre değişir. Nisan 2024’te bazı Bitcoin işlem ücretleri kısa bir süreliğine 100 doların üzerine çıktı.

Ücretler işlemin tutarına bağlı olarak değişmez. Bu yüzden bir Satoshi (Bitcoin’in en küçük birimi) göndermek ile 100 Bitcoin göndermek aynı maliyete sahiptir.

Birçok kişi Bitcoin fiyatının artmaya devam edeceğini bu nedenle blok sübvansiyon ödülleri azaldıkça bile madenciliğin karlı kalacağını düşünüyor.

Ücretler genellikle blok sübvansiyonunun yaklaşık %4’ünü temsil eder. İşlem ücretleri ağ talebine bağlı olarak değiştiği için bu yüzde dalgalanır. Nisan 2024’te ücretler arttığında Bitcoin ücretleri blok sübvansiyonunun %300’ünün üzerine çıktı.

Bitcoin ağı, madencilik zorluğunu hash oranına göre ayarlar. Kârlılık azaldığında hash oranı düşerse zorluk seviyesi de azalır. Bu da madencileri geri dönmeye teşvik eder. Zorluk azaldığında madencilik maliyetleri de düşer.

Sonuç


Peki Bitcoin blokları nedir ve Bitcoin blockchain ağlarında nasıl bir rol oynarlar? Bitcoin blokları, ağ üzerindeki işlemler için kap görevi görür. Her blok bir önceki bloğa bağlanarak bir zincir oluşturur.

Madenciler, büyük hesaplama gücü gerektiren algoritmik bir bulmacayı çözerek yeni bloklar üretirler. Bu işleme proof of work denir.

Bitcoin ağı en fazla “iş” yapılan zinciri geçerli zincir olarak kabul eder. Zincire eklenen bloklar işlemlerin değiştirilemez bir kaydı olarak işlev görür.

SSS

Bitcoin blokları nelerdir?

Bitcoin blokları Bitcoin ağındaki işlemler için kap görevi görür. Bu bloklar önceki ve sonraki bloklara bağlanarak kırılmaz bir zincir oluşturur.

Bir Bitcoin bloğu ne kadar süre dayanır?

Bir Bitcoin bloğu sonsuza kadar varlığını sürdürür. 2009’da kazılan ilk Bitcoin bloklarını hâlâ inceleyebilirsiniz. Bitcoin ağı zincirin bir kopyasını saklayan node operatörleri ve yeni bloklar ekleyen madenciler olduğu sürece varlığını sürdürecektir.

Bir Bitcoin bloğunu kazdığınızda ne olur?

Bir Bitcoin bloğu kazmak Bitcoin blockchaine yeni bir blok ekler. Bu bir işlemin ilk onayı olarak işlev görür. Zincire eklenen her yeni blok önceki bloklara bir onay daha ekler.

Bitcoin bloğu nasıl çözülür?

Bir Bitcoin bloğunu çözmek veya kazmak birkaç bilgi parçası gerektirir. Bunların tümü SHA-256 algoritması ile hashlenir. Nonce adı verilen bir değişken bunu bir tahmin oyunu haline getirir. Madenciler uygun bir hash bulmak için büyük miktarda hash üretmek zorundadır.

Güncel Bitcoin blok ödülü nedir?

Mevcut Bitcoin blok ödülü blok sübvansiyonu olarak da adlandırılır ve 3.125 Bitcoin’dir. Yeni bir blok kazıyan madenciler blok içindeki işlemler için ağa ödenen ücretleri de alırlar.

Kaç Bitcoin bloğu kaldı?

Bitcoin blokları sonsuza kadar devam edebilir. Madenciler ve nodelar olduğu sürece Bitcoin varlığını sürdürür. Bu yazı itibarıyla 19.761.015 bitcoin kazılmıştır. Bitcoin’in maksimum arzı 21 milyon olup kazılmayı bekleyen 1.238.985 bitcoin kalmıştır. Tüm bitcoinler dolaşıma girdikten sonra ağ ücretleri madencileri daha fazla blok kazmaya teşvik etmeye devam edecektir.

Bitcoin madenciliğinde bloklar nelerdir?

Bloklar Bitcoin madenciliğinin ürünüdür. Madenciler mempooldan işlemleri toplar. Bu işlemleri uygun bir değer bulmak için algoritma kullanan tahminlerinde hashlerler. Bloklar Bitcoin işlemlerini barındırır ve her blok önceki ve sonraki bloklara bağlıdır. Böylece kırılmaz bir zincir oluştururlar.

Referanslar

CBDC Nedir? Tüm Bilmeniz Gerekenler

Önemli Çıkarımlar:

  • 130’dan fazla ülke şu anda bir merkez bankası dijital para birimi başlatıp başlatmamaya karar veriyor.
  • CBDC’ler halihazırda Çin, Hindistan, Nijerya ve Karayipler’de piyasaya sürüldü.
  • Bunlar, genellikle blok zincirlerinin üstüne dayanan dijital bir coin ve banknot biçimindedir.
  • Potansiyel faydaları arasında işletmeler ve tüketiciler için daha hızlı ve daha ucuz ödemeler yer alıyor.
  • Ancak eleştirmenler, gizliliği aşındırabileceklerini ve halkı gözetlemek için kullanılabileceklerini iddia ediyor.

CBDC nedir? “Central Bank Digital Currencies” ifadesinin kısaltılmışıdır. “Merkez Bankası Dijital Para Birimleri” manasına gelmektedir.

Merkez bankası dijital para birimleri paranın geleceği olarak lanse edildi, Koronavirüs pandemisi sırasında popülerlikleri azalan fiziksel banknot ve coinlere 21. yüzyılın cevabı.

CBDC’ler blok zinciri teknolojisinin modernize edilmiş bir finansal sistemde başrol oynadığını görebilecek olsa da, eleştiri sıkıntısı yok.

Harcamalarımızı kontrol etmek için kullanılabileceklerine dair komplolarla dolu potansiyel gizlilik sonuçları hakkında endişeler dile getirildi. Burada, bu dijital varlıkları daha derinlemesine inceleyeceğiz. (Halihazırda faaliyette oldukları ülkelerden potansiyel kullanım durumlarına kadar.)

CBDC’lerin Bitcoin gibi merkezi olmayan kripto paralardan farkını da inceleyeceğiz.

CBDC Nasıl İşler?


Merkez bankaları bir ülkenin para politikasının belirlenmesinde başrol oynar. Faiz oranlarını belirler, enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışır. Para birimini dolaşıma sokar.

Yalnızca bir sorun var: soğuk, nakit paraya güvenen insan sayısı son yıllarda keskin bir şekilde düştü. Bu durum, internet üzerinden yapılan işlemlerin sayısındaki büyük artışla aynı zamana denk geldi.

ABD Merkez Bankası’nın rakamlarına göre 55 yaş altı Amerikalılar 2023 yılında ödemelerinin sadece %12’sini nakit olarak gerçekleştirecek.

ABD’de olduğu gibi dünyada da benzer eğilimler görülüyor. Bu durum merkez bankaları için endişe kaynağı.

Politikacılar, tüketicilerin ve işletmelerin özel kurumların altyapısına giderek daha fazla bağımlı hale gelmesinden rahatsızlık duyuyor.

ABD doları gibi itibari para birimlerinin değerine sabitlenmiş dijital varlıklar olan stablecoinler de ivme kazandı. Merkez bankası dijital para birimleri bu soruna yanıt olarak lanse edildi. Bu, merkez bankalarının para birimlerini elektronik biçimde serbest bıraktığını görecektir. (Metal paralar ve kağıt banknotların yanında).

Farkında olunması gereken iki ana CBDC türü vardır.

Perakende CBDC’ler

Adından da anlaşılacağı gibi, perakende CBDC’ler günlük tüketiciler ve şirketler tarafından günlük işlemler için kullanılmak üzere tasarlanmıştır.

Fonlar dijital bir cihazda saklanan bir cüzdanda tutulacaktır. Bunun bankaları devre dışı bırakma ve hatta geçersiz kılma potansiyeline sahip olduğu iddia edilebilir.

Birçok ülke finans kuruluşlarının müşterilerine CBDC cüzdanları sunmada kilit bir rol oynamasını sağlamayı planlamaktadır.

Toptan CBDC’ler

Bu tür CBDC’ler genel halka yönelik değildir. Bunun yerine, bankaların birbirleri arasındaki büyük işlemleri şu andakinden çok daha hızlı ve ucuz bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak tanımayı amaçlamaktadır.

Sınır ötesi ödemelerin kolaylaştırılmasına da yardımcı olabilir. Birçok ülke küresel testler gerçekleştirdi. Bu testler, altyapının şeffaflığı artırdığını gösterdi. Ayrıca, fonların belirli parametreler karşılandığında serbest bırakıldığı koşullu ödemelere olanak sağladığı ortaya çıktı. İlk bulgular bu yönde oldu.

CBDC’leri Kimler Geliştiriyor?


ABD’li bir düşünce kuruluşu olan Atlantic Council, birkaç yıldır merkez bankası dijital para birimlerinin gelişimini takip ediyor. 130’dan fazla ülke ve para birliğinin -toplu olarak dünyanın gayri safi yurtiçi hasılasının %98’ini temsil ediyor- şu anda bir CBDC başlatıp başlatmamayı araştırdığını söylüyor.

Düzinelercesi şu anda halkı içeren pilot programlar yürütüyor. Ya da bu dijital varlıklara güç verecek altyapıyı oluşturmanın ileri aşamalarında. Tüketicileri ve işletmeleri kapsayan kapsamlı istişareler de gerçekleştirilmiştir.

CBDC nedir? CBDC'leri Kimler Geliştiriyor?

CBDC Örnekleri


Bazı ülkeler, belki de ilk hamle avantajını elde etmek ve bu süreçte itibari paralarının etkisini artırmak umuna sahip. Bu yüzden halka CBDC sunan ilk ülkeler arasında yer almak için agresif bir yarışa girmiştir. Diğerleri ise “bekle ve gör” yaklaşımını benimseyerek daha temkinli bir ton benimsemiştir. Bunlar, başka yerlerdeki uygulamaların nasıl ilerlediğini takip etmeye çalışmıştır.

Bahama Kum Doları

Bahamalar’ın dünya çapında tam işlevli bir CBDC başlatan ilk ülke olduğu Ekim 2020’de Karayipler’de tarih yazılmıştır.

Bahama Kum Doları, Bahama dolarının elektronik bir versiyonudur. Bu da ABD doları ile bire bir olarak sabitlenmiştir.

Bu CBDC yalnızca ülke içinde faaliyet gösteriyor. iPhone ve Android cihazlardaki özel uygulamaların yanı sıra fiziksel ödeme kartlarıyla da erişilebiliyor.

Belirtilen hedeflerden sadece bazıları ülkenin ödeme sistemlerini modernize etmek, kara para aklamayı engellemek ve sahte coin ve banknot tehdidiyle mücadele etmek.

DCash

Bölgenin başka bir yerinde, Doğu Karayipler Merkez Bankası, sekiz adada faaliyet gösteren DCash‘i tanıttı.

Bu projenin temel amacı, akıllı telefonlar kullanılarak eşler arası işlemler yapılabildiğinden, banka hesabına erişimi olmayanlar için finansal katılımı artırmaktır.

Kullanıcı deneyimi iyileştirmeleri ve yinelenen ve programlanabilir ödemeler yapma yeteneği sunmayı vaat eder. DCash 2.0’ı oluşturmak için çalışmalar devam etmektedir.

JAM-DEX

“Nakit yok, sorun yok” sloganıyla JAM-DEX, Jamaika’nın resmi CBDC’sidir.

Ödemelerin QR kodları aracılığıyla yapılmasını sağlar. Hizmetlerini yalnızca hafta içi mesai saatlerinde sunar. Finansal sistemin yılın her günü, günün her saati çalışmasını sağlar.

Dijital Yuan

Öncelikle ülkenin büyüklüğü ve ekonomik bir süper güç olarak konumu nedeniyle, Çin’in Dijital Yuan’ı büyük ilgi gördü. Düzinelerce şehirde mevcut olan ve daha da yaygınlaştırılan Pekin, 2022’deki Kış Olimpiyatları sırasında kabul edilen bir ödeme yöntemi olacağını duyurarak bir sıçrama yaptı.

Bankacılık yetkilileri, bu CBDC’nin “kontrol edilebilir anonimlik” sunduğunu söyledi. Yani işlemlerin yalnızca bir noktaya kadar gizli kalabileceğini belirtti.

Dijital Rupi

Hindistan’ın CBDC’si olan Dijital Rupi, Aralık 2022’de piyasaya sürüldü. Fiziksel nakit basımıyla ilgili büyük maliyetleri azaltmayı amaçlıyor.

Finans kurumları için toptan satış versiyonu mevcuttur. Tüketiciler ve işletmeler perakende satış alternatifini kullanabiliyor.

Lansmandan bir yıl sonra, Hindistan Merkez Bankası dijital rupinin günde bir milyon işlem için kullanıldığını açıkladı. Ancak bunun nedeni büyük ölçüde bankaların müşterilerini bunu benimsemeye teşvik etmesiydi.

eNaira

Nijerya Merkez Bankası, Ekim 2021’de Afrika’da bir CBDC başlatan ilk banka oldu.

Hyperledger Fabric blok zinciri ağı üzerine inşa edilen eNaira için işlem limitleri, bir tüketicinin tamamladığı müşterini tanı kontrollerine göre belirleniyor.

Sadece telefon numarası olan biri cüzdanında en fazla 120.000 naira (yaklaşık 75 $) tutabilir. Bu rakam, Ulusal Kimlik Numarasına sahip olmaları halinde 300,000 naira’ya (185 $) ve Banka Doğrulama Numarası ile 500,000 naira’ya (308 $) yükselmektedir.

Peki ya ABD, İngiltere ve AB?

Dolayısıyla CBDC başlatma konusunda oldukça yavaş davrandılar. Bazıları henüz bir CBDC geliştirip geliştirmemeye karar vermedi.

ABD Merkez Bankası daha önce herhangi bir biçimde “bir merkez bankası dijital para birimini benimsemek bir yana, tavsiye etmeye bile yakın olmadığını” söylemişti. Bunun yerine, istişarelerde bulunmaya ve teknolojiyi denemeye odaklanmıştır.

Her ne kadar Birleşik Krallık İşçi Partisi hükümeti gayri resmi olarak “Britcoin” olarak bilinen dijital bir pound yaratmaya kararlı olduğunu belirtmiş olsa da, İngiltere Merkez Bankası henüz resmi olarak bir pound tasarlamaya başlamadı. Bu da birkaç yıl uzakta olabileceği anlamına geliyor.

Avrupa Birliği şu anda dijital bir euro ile ilerleyip ilerlemeyeceğini düşünürken iki yıllık bir “hazırlık aşaması” olarak adlandırdığı şeyin ortasında. Özellikle çevrimdışı ödemelerin mümkün kılınmasına ve akıllı telefonlara nasıl entegre edileceğine dikkat ediliyor. Yetkililer planlardan vazgeçilebileceği konusunda uyarıda bulundular.

CBDC Oluşturmanın Zorlukları


Bu noktada merak ediyor olabilirsiniz: tüm bunlar neden bu kadar uzun sürüyor?

Kısacası, resmi bir para biriminin elektronik versiyonunu sıfırdan oluşturmak kolay değildir.

CBDC’nin internet erişiminin olmadığı kırsal alanlarda iyi çalışmasını sağlamak için dikkatli bir değerlendirme yapılması gerekir.

Altyapının mevcut sistemlerle de uyumlu olması ve bir siber saldırı durumunda koruma önlemleri alınması gerekir.

Bu dijital varlıklardan bazıları blok zincirleri üzerinde oluşturulmuştur. Bu ağların maliyetleri düşük tutarken büyük hacimli günlük işlemleri gerçekleştirme kapasitesinden yoksun olabileceğine dair endişeler var.

Dijital cüzdanlara aşina olmayan tüketiciler için de dik bir öğrenme eğrisi var. Nakit ile aynı derecede mahremiyetten yararlanacaklarına dair güvence isteyecekler.

CBDC’lerin aslında ekonomik istikrarsızlığa katkıda bulunabileceği endişesi de var. Özellikle ticari bankaları resmin dışına çıkarırlarsa.

Finans kurumları, özellikle ipotek söz konusu olduğunda, tüketicilere kredi verilmesinde hayati bir rol oynamaktadır. CBDC’lere geçiş bu iş modelini zayıflatabilir ve bankaların batma riskini artırabilir.

CBDC’leri Kripto Para Birimlerinden Farklı Kılan Nedir?


Bazı merkez bankası dijital para birimleri altcoinlerle aynı altyapıyı kullanabilir. Ancak ikisi arasında hala önemli farklılıklar vardır. Bunlar şunları içerir:

  • Merkezileştirme: Adından da anlaşılacağı üzere, CBDC’ler tam kontrolü elinde tutan merkezi yetkililer tarafından çıkarılır. Yani arzları gerektiğinde artabilir veya azalabilir. Bu arada, Bitcoin gibi kripto paralar merkezi değildir. Bu, tek bir kişinin sorumlu olmadığı ve var olacak BTC sayısının 21 milyonda sabitlendiği anlamına gelir.
  • İstikrar: Bir CBDC her zaman temsil ettiği fiat para birimiyle bire bir olarak sabitlenir. Bu arada, kripto paralar oynaklıklarıyla ünlüdür. Fiyatlarında çılgınca dalgalanmalar olabilir. Stablecoinler CBDC’lere oldukça benzese de resmi değiller. Geçmişte yaşanan piyasa çalkantıları sırasında 1 dolardan daha az değere sahip oldular.
  • Yasal ihale: Piyasaya sürülmesinin üzerinden 15 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen Bitcoin bir ödeme yöntemi olarak yaygın bir şekilde kabul görmemektedir – El Salvador ve Orta Afrika Cumhuriyeti resmi olarak yasal ödeme aracı haline geldiği tek iki ülkedir. CBDC’lere varsayılan olarak bu statü verilecektir.
  • İzinli blok zincirleri: CBDC’ler tipik olarak, katılım izni verilmiş az sayıda kişinin bulunduğu merkezi ağlarda çalışır. Kontrolden ödün vermeden kriptografik güvenlik sağlar. Buna karşın, Bitcoin ve Ethereum gibi izinsiz blok zincirlerine herhangi bir kısıtlama olmaksızın herkes katılabilir.

Tüketiciler için Artıları ve Eksileri


CBDC’ler oldukça deneysel bir dijital varlık türü olmaya devam ediyor. Bu da gelecekte ortaya çıkabilecek potansiyel kullanım durumlarını henüz tam olarak anlayamadığımız anlamına geliyor. Bununla birlikte, bazı net artılar ve eksiler şimdiden ortaya çıkmaya başladı.

Avantajlar

  • Daha hızlı işlemler: Bazı ödemelerin gerçekleştirilmesi birkaç iş günü sürebilirken, CBDC transferleri anında gerçekleştirilebilir.
  • Daha ucuz uluslararası ödemeler: CBDC’ler özellikle yabancı işçilerin sevdiklerine nakit para gönderdiği havaleler için faydalı olabilir. Bu işlem şu anda ortalama %6,35’lik bir küresel ücrete tabidir. Ancak bir merkez bankası dijital para birimi bunu önemli ölçüde azaltabilir.
  • Daha yüksek otomasyon seviyeleri: CBDC altyapısı zamanla verginin otomatik olarak toplanmasına olanak tanıyarak vergi kaçırmayı azaltabilir. Böylece tüketiciler için stresi en aza indirebilir. Programlanabilir ödemeler, bir CBDC’nin yalnızca gıda veya çocuk bakımı gibi belirli amaçlar için harcanabileceği anlamına gelir. Ayrıca belirli koşullar yerine getirildiğinde fonların serbest bırakılacağı anlamına gelir.

Dezavantajlar

  • Daha fazla gözetim: Alice Bob’a sokakta 20 dolarlık bir banknot verirse, kimse bu işlemin gerçekleştiğini bilmeyecektir. Ancak aynı 20$ bir CBDC’den diğerine transfer edilirse, ödeme artık anonim olmayabilir. Merkez bankaları, gizliliği koruyan önlemlerin uygulanacağı konusunda kamuoyunu rahatlatmaya çalışıyor.
  • Kısıtlamalar: Birçok CBDC, tek bir tüketicinin sahip olabileceği toplam bakiyeye sınırlama getirir. Diğerleri de tasarruflara faiz sunmamaktadır. Bu durum, fonların zaman içinde enflasyon tarafından kademeli olarak eritilmesi nedeniyle benimsenmeyi caydırabilir.
  • Nakit tehdit altında: CBDC’lerin sonunda fiziksel coinlerin ve banknotların ekonomiden aşamalı olarak çıkarılmasına yol açabileceğine dair endişeler var. Dijital bir cüzdanı kullanacak teknik bilgiye sahip olmayan yaşlı tüketiciler bu durumdan en çok etkilenen kesim olacaktır. Ancak çoğu merkez bankası hem nakit paranın hem de CBDC’lerin birbirleriyle birlikte çalışacağı konusunda ısrarcı olmuştur.

CBDC’lere Yönelik Eleştiriler


CBDC’lerin artan ivmesi, harcamaları kontrol etmek için kullanılabileceklerinden korkan Bitcoin maksimalistleri ve özgürlükçü politikacılardan çok sayıda eleştiri aldı.

Asılsız teoriler arasında bazı iddialar yer alıyor. Bir CBDC’nin uçuş sayısını sınırlayabileceği söyleniyor. Ayrıca kırmızı et alımını kısıtlayabileceği de iddia ediliyor. Hatta 1’den sonra alkol alımını yasaklayabileceği öne sürülüyor.

Bahsedilen türde senaryolar, bu dijital varlıkların finansal özgürlükleri nasıl aşındırabileceğini göstermeyi amaçlamaktadır. Şüpheciler ayrıca, mevcut ödeme platformlarına göre çok az somut avantaj sunduklarını savunuyor. Merkez bankası dijital para birimlerine neden ihtiyaç duyulduğunu açıkça sorgulamışlardır.

Bahsedilen durum, pek çok tüketicinin CBDC’lerden haberdar bile olmadığı gerçeğini ortaya koyuyor. Hükümetlerin ülke çapında bir CBDC başlatmaya çalışırken zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.

CBDC’lerin daha fazla çevrimiçi hale gelmesiyle önümüzdeki on yıl önemli olacak. Ancak geçiş süreci sorunsuz olmayabilir. Bazı ülkeler bu çabaya değmeyeceği sonucuna varabilir.

CBDC Nedir? Sonuç


CBDC, “Central Bank Digital Currency” ifadesinin kısaltmasıdır. Yani Merkez Bankası Dijital Para Birimidir. Fiziksel nakitin dijital versiyonu olarak tasarlanmış olup, genellikle blok zincir teknolojisi üzerine inşa edilir. Daha hızlı ödemeler sağlarken, gizlilik ve gözetimle ilgili endişeler de yaratır.

Bitcoin Madenciliği Güçlükleri Nedir?

bitcoin madenciliği güçlükleri

Bazı yatırımcılar Bitcoin’i bir zaman tutucu olarak tanımlar. Ağ, ortalama blok süresini 10 dakika olarak hedefler ve Bitcoin madenciliği güçlükleri, bu düzenin temelinde yer alır. Bu nedenle, birçok kişi bir Bitcoin işlemini 60 dakikadan (ağda altı kez onaylandığında) sonra kesinleşmiş olarak kabul eder.

Bitcoin zorluğu, ağın toplam işlem gücüne (hashrate) göre ayarlanır ve böylece her blok işleminin ortalama süresi 10 dakikada sabit kalır. Ağdaki toplam işlem gücü arttıkça, blokların 10 dakikalık hedef sürede üretilmeye devam etmesi için zorluk seviyesi otomatik olarak artırılır. Bu da yeni blok madenciliğini zorlaştırır.

Bu rehberde, Bitcoin madenciliği güçlükleri ele alındı. Benzer stratejiyi benimseyen diğer Proof-of-Work (İş Kanıtı) ağları arasında Litecoin, Ethereum Classic ve Kaspa da bulunmaktadır. Bu ağların her biri, madencileri teşvik etmek için madencilik ödüllerini kullanır.

Teşvikler, rekabeti alevlendirir ve böylece işlem gücünün (hashrate) artmasına yol açar. Periyodik zorluk ayarlamaları, ağın sorunsuz çalışmasını sağlar.

Şimdi, bu akıllı sistemin nasıl işlediğini inceleyelim. Hemen rehberimize katılın ve Bitcoin madenciliği güçlüklerini öğrenin. Bu akıllı sistemin bir parçası olun ve geleceğin dijital ödüllerini kazanmaya başlayın!

Bitcoin Madenciliği Güçlüklerine Genel Bakış


Bitcoin madenciliğinde zorluk, yeni bir Bitcoin bloğu oluşturmak için doğru hash değerini bulmanın ne kadar çaba gerektiğini ölçen değerdir.

Örneğin, Ağustos 2024’te çıkarılan 855,766 numaralı blokta zorluk seviyesi 90 trilyon (90,666,502,495,565.78) olarak kaydedildi. Buna karşılık, Ocak 2009’da çıkarılan 100 numaralı blokta zorluk seviyesi sadece 1.00 idi. Bugünkü ağın işlem gücüyle, 100 numaralı bloktaki zorluk seviyesine sahip bir blok anında çıkarılabilirdi.

Zorluk ayarlamaları, madencilerin blok üretim süresini nispeten sabit tutmalarını sağlar. Bitcoin ağı, her 10 dakikada bir yeni bir blok oluşturmayı hedefler; bu da ağın, her 10 dakikada bir yeni işlem bloğu üretmesi anlamına gelir.

Bitcoin gibi en iyi proof-of-work ağları, basitçe söylemek gerekirse, sistematik tahminlere bağlıdır. Madenciler, yeni bir blok oluşturmak ve bu bloğun işlemlerini blok zincirine eklemek için uygun olan şifreli hash değerini bulmaya çalışır.

Madenciler ağa katıldığında, ayrıldığında ve daha verimli madencilik donanımları kullanmaya başladığında ağın işlem gücü (hashrate) değişir. Zorluk ayarlaması olmadan blok oluşturma süreleri düzensiz hale gelebilir.

Bazı bloklar milisaniyeler içinde çıkarılabilirken, bazıları haftalarca veya aylarca sürebilir. Bu durum, Bitcoin’in teknik dokümanında belirtilen eşler arası güvenilir elektronik para sistemi olma hedefine ulaşmasını engelleyebilir.

Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto, bahsedilen sorunu Bitcoin madenciliği güçlükleri ayarlaması ile çözmüştür. Zamanla, ağın işlem gücündeki değişikliklere yanıt olarak zorluk seviyesi ayarlanır.

Aşağıdaki Bitcoin zorluk grafiğinde bu gösterilmektedir.

Bitcoin zorluk grafiği

Bitcoin Madenciliği Güçlükleri Nasıl Çalışır?


Bitcoin ağı, ortalama 10 dakikalık blok süresini korumak için zorluk seviyesini otomatik olarak ayarlar. Bu ayarlamaların sıklığını birazdan ele alacağız. Zorluk seviyesi, bir tam sayı ile ifade edilir.

  • Blok 100 Zorluğu: 1.00
  • Blok 855,766 Zorluğu: 90,666,502,495,565.78

Bitcoin madencileri, yeni bir blok oluşturmak için gerekli uygun değeri bulmak amacıyla hash üretirler. Hash, bir veya birden fazla girdiyi temsil eden, algoritmik olarak oluşturulmuş alfasayısal dizidir. Bitcoin, hash üretmek için SHA-256 algoritmasını kullanır.Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, hash, büyük veya küçük girdileri sabit uzunlukta bir değere dönüştürür ve aynı girdiler her zaman aynı çıktıyı üretir.Basit bir örnek verelim.

Girdi (Input) İspanya’da yağışlar çoğunlukla ovalarda olur.
SHA-256 Hash 56dec51bfb831a1ce1104f05146db68812f8012e5eab71786a058c153004c311

Bir karakteri değiştirelim, noktayı ünlem işareti yapalım.

Girdi (Input) İspanya’da yağışlar çoğunlukla ovalarda olur!
SHA-256 Hash 0b651d9a32ff7bf5018ac54309ab83dc161009b21b9ba5e9b34017c4678a5be7

Çıktı değişir ve ayrıca, her biri küçük veya büyük veri girdileri içeren birkaç hashten tek bir hash oluşturmak da mümkündür. Madenciler de tam olarak bunu yapar.

Bitcoin madencileri, blok için bir hash oluşturmak amacıyla önceki bloğun hashini, işlem verilerini ve yalnızca bir kez kullanılan sayı (nonce) eklerler. Ancak ağ ayrıca hedef zorluk seviyesi kullanır.

Oluşturulan Hash, hedef zorluk seviyesine göre belirlenen değerin altında olmalıdır. Nonce bu noktada devreye girer. Başarısız her tahminden sonra nonce değeri artırılır.

Zorluk seviyesi, başarılı bir hashin (yani bir bloğu çıkaran hashin) belirlenen hedef değerin altında olmasını gerektirir. Basit bir şekilde anlatmak gerekirse, bu süreç, limbo oyununda çıtanın altından geçmenin giderek zorlaşmasına benzer.

Dünya genelindeki madencilik ağı tarafından üretilen hash sayısı arttığında, Bitcoin madenciliği güçlükleri artar. Hashin daha düşük bir değere sahip olmasını gerektirir.

  • Blok 100 Hash: 000000007bc154e0fa7ea32218a72fe2c1bb9f86cf8c9ebf9a715ed27fdb229a
  • Blok 855,766 Hash: 000000000000000000015546af5376863c5e8317b2721f0f3241384d093e0aba

Zorluk seviyesi daha yüksek olan ikinci hashin başında daha sıfır olduğuna dikkat edin. Bitcoin zorluk seviyesi arttıkça, hedef değer düşer. Hedef değerin düşmesi, uygun bir hash bulmak için ağın daha fazla tahmin (hash) yapmasını gerektirir.

Hash değerinin neden daha düşük olması gerektiği, onaltılık sayı sistemini ondalık sayı sistemine çevirdiğinizde daha kolay anlaşılır.

  • Blok 100: 13032943865131900238397527987929768584784318110615615145485021160090
  • Blok 855,766: 127686552981723337823271230430478059444813902211058362

Daha yüksek zorluk seviyesi, uygun hash bulmak için daha düşük bir değer gerektirir, bu da hashi bulmayı zorlaştırır. Bu durumu limbo oyununa benzetebiliriz: Çıtanın ne kadar altına indiğiniz değil, çıtanın altından geçebilmeniz önemlidir.

Öte yandan, ağın işlem gücü azalırsa, zorluk seviyesi buna uygun olarak ayarlanır ve hedef değer yükselir. Bu durum, Haziran 2024’te Bitcoin zorluğunun neredeyse %8 oranında düştüğü dönemde gerçekleşti.

Bitcoin Madenciliği Güçlükleri Nasıl Ayarlanır?


Madencilik sürekli olarak devam eder ve hashrate değiştikçe Bitcoin zorluğu belirli aralıklarla ayarlanır. Her 2.016 blokta bir, ağ zorluğu mevcut Hashrat’e ile karşılaştırarak yeniden değerlendirir.

Her on dakikada bir blok çıkarılmasını sağlamak için zorluğu artırır veya azaltır. Bu ayarlama yaklaşık olarak iki haftada bir yapılır.

Bitcoin zorluk ayarlaması, gelecekteki hedefi belirlemek için geçmiş verileri kullanır. Bu, her on dakikada bir blok çıkarılarak 2016 bloğun madenciliğinin ne kadar süreceğini hesaplayan bir formülle başlar.

Sürenin toplamı 20.160 dakika olmalıdır. Ancak genellikle süre tam olarak tutmaz, bu da zorluk ayarlamasının gerektiği anlamına gelir.

Sonrasında, 2.016 bloğun madenciliğinin ne kadar sürdüğünü hesaplama zamanı gelir. Diyelim ki bu süre 18.000 dakika.

  • 20,160 (hedef süre) / 18,000 (gerçek süre) = 1.12

Bu hızlı hesaplama, zorluk seviyesinin ortalama on dakikalık blok süresi için gereken seviyeden %12 daha düşük olduğunu gösteriyor.

Ortaya çıkan sayı (1.12), yeni zorluk seviyesini belirlemek için mevcut zorluk seviyesiyle çarpılır. Diyelim ki mevcut zorluk seviyesi, 100.000, blokta olduğu gibi 14,484.16 olsun.

  • 14,484.16 x 1.12 = 16,222.2592

Her bir kripto düğümü, Bitcoin ağında zorluk seviyesini 16,222.2592 olarak ayarlar ve hedef değeri daha düşük seviyeye indirir. Bu, uygun hashi bulmak için daha fazla hash üretmeyi gerektirdiğinden madenciliği zorlaştırır. Ancak bu ayarlama, ağı, önceki 2.016 bloktaki Hashrate’i baz alarak, her on dakikada bir blok üretecek şekilde tekrar dengeler.

Farklı proof-of-work ağları, zorluk seviyesini ayarlamak için farklı formüller veya aralıklar kullanabilir. Ancak benzer zorluk ayarlama yöntemleri, proof-of-work protokollerinde yaygındır.

Bitcoin Madenciliği Güçlükleri Ayarlamalarını Etkileyen Faktörler


Bitcoin madenciliği güçlükleri seviyesinin ne kadar ayarlanması gerektiğini etkileyen birkaç faktör vardır. Bu faktörler arasında madencilerin katılımı ve donanım gelişmeleri yer alır. Her ikisi de Hashrate’e katkıda bulunur.

Sonuç olarak, zorluk ayarlamaları tamamen işlem gücüne bağlıdır. Şimdi bu faktörleri daha ayrıntılı olarak inceleyelim.

1. Toplam Ağ İşlem Gücü

Ağın toplam işlem gücü, yeni Bitcoin bloklarını ne kadar hızlı bulduğunu belirler. Basit bir şekilde, işlem gücü (hashrate) saniyede yapılan tahmin sayısını ifade eder.

Eğer bir madenci tarafından üretilen hash uygun değilse, madenci yeni nonce ile başka bir hash dener.

Aşağıdaki Bitcoin hashrate grafiği, Hashrate’i blok boyutuyla karşılaştırıyor, yani bir bloktaki veri miktarını gösteriyor. Bu ikisi arasında pek bir ilişki yok, çünkü bloktaki veriler madencilik amacıyla anında bir hash değerine dönüştürülür

Ancak, mavi çizgi ile gösterilen toplam ağ Hashrate’i, keskin bir yükselme eğilimi gösteriyor.

Bitcoin Hashrate grafiği

Grafikte ayrıca birkaç derin düşüş de gösteriliyor; bu dönemlerde Bitcoin madencilik zorluğu azaltıldı. Bu düşüşlerin en derini, 2021’de Çin’in kripto madenciliğini yasakladığı zaman yaşandı. Diğer ülkelerdeki madenciler bu kaybolan işlem gücünü telafi etti. 2022’de ve sonrasında global hashrate tekrar yükseldi.

2. Madencilik Donanımındaki Teknolojik Gelişmeler

Bitcoin madenciliği, CPU’larla başladı. O dönemde, basit bir bilgisayar bile yeterli Hashrate’e sahip olduğu için rekabetçi madencilik yapabiliyordu. Bitcoin topluluğu çok küçüktü.

Değeri kuruşlarla ölçülüyordu, hatta bazen daha da düşüktü. 2010 yılında, Laszlo Hanyecz, 10.000 bitcoin karşılığında iki pizza almasıyla ünlendi.Yıllar içinde Bitcoin madencilik siteleri

ve cihazları daha da gelişti. Birçok madenci, madencilik için özel tasarlanmış entegre devreler (ASIC’ler) kullanmaya başladı. Bu cihazlar, Bitcoin’in kullandığı SHA-256 algoritması için özel olarak üretilmiştir.

GPU madenciliğinin, programlanabilir mantık devrelerinin (FPGAs) ve ASIC’lerin ortaya çıkışı, ağın Hashrate’ini arttırdı. Böylece, zorluk seviyesinin de yükselmesine neden oldu.

3. Madenci Katılım Seviyesi

Yeni donanımlar Bitcoin madenciliğini daha verimli hale getirse de, madencilerin katılım seviyesi hashrate üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Madenci katılımını etkileyen birçok faktör vardır ve bunların çoğu kârlılık üzerine odaklanır.

Bitcoin madenciliği güçlükleri arttıkça, madenci katılım seviyesi de genellikle düşer, çünkü zorluk seviyesi yüksek olduğunda madencilik kârlılığı azalabilir. Ancak, bölgesel düzenlemeler de katılımı etkiler.

Çin Bitcoin madenciliğini yasakladığında, dünya genelindeki hashrate dramatik bir şekilde düştü.Madenci katılımını etkileyen ekonomik faktörler üç ana başlıkta toplanabilir.

  • Bitcoin Fiyatı: Madenciler, yeni çıkarılan bitcoinler ve blok içindeki işlemlerden alınan ücretler dahil olmak üzere blok ödülleri kazanır. Bitcoin’in Halving (yarılanma) süreci nedeniyle bu madencilik ödülleri periyodik olarak azalır, bu da yeni arzın hızını düşürür. Bu süreçte, Bitcoin’in fiyatı dalgalanır ve bazen yüksek zorluk seviyelerinde madenciliği kârsız hale getirebilir.
  • Elektrik Maliyetleri: Bitcoin madenciliği çok fazla elektrik tüketir ve bu maliyet, sahtekarlık yapılmasında caydırı etkendir. Maliyetler arttığında, madencilik daha az kârlı hale gelebilir ve hatta zarar edebilirsiniz.
  • Donanım Maliyetleri: Verimli madencilik yapmak artık özel donanımlar olmadan pek mümkün değil. Bu nedenle madenciler bu donanımların maliyeti ve ömrünü göz önünde bulundurmalıdır. Ancak, düşük maliyetli ASIC’ler, madenciliği daha küçük ölçekli işletmeler için de kârlı hale getirebilir.

Bitcoin Madenciliği Güçlükleri Ne Zaman Değişir?


Bitcoin madenciliği güçlükleri, her 2,016 blokta, yani yaklaşık iki haftada bir değişir. Büyük değişiklikler nadirdir. Bitcoin zorluğu, ilk kez Eylül 2017’de bir trilyona ulaştı ve Ekim ayında 1.4 trilyonun üzerine çıktı. Ardından 1.35 trilyona geriledi. Bu dönemin ardından yapılan zorluk ayarlamaları, büyük dalgalanmalar yerine istikrarlı bir artış gösterdi.

Ancak, 2018’in dördüncü çeyreğinde zorluk seviyesi neredeyse 7.5 trilyondan 5.2 trilyona düştü. 2021’in ortalarında ise daha büyük bir düşüş yaşandı. Mayıs 2021 ile Temmuz 2021 arasında zorluk seviyesi neredeyse yarı yarıya azaldı.

Bahsedilen düşüşlere ve birkaç büyük değişikliğe rağmen, Bitcoin zorluğunun genel eğilimi sürekli artış yönünde oldu.

bitcoin madenciliği güçlükleri

Bitcoin Madenciliği Güçlükleri Madencileri Nasıl Etkiler?


Madencilik zorluğu arttıkça, madencilerin elde ettiği kâr oranı azalabilir, ancak Bitcoin’in fiyatı da bu konuda büyük rol oynar.Örneğin, Bitcoin’in fiyatının sabit kaldığı, ancak madencilik zorluğunun arttığı bir durumu ele alalım. Bu durumda, ağ genelinde saniyede daha fazla hash üretilir.

Eğer bir madenci, kendi Hashrate’ini ağın genel hızına göre artırmıyorsa, madencilik ödüllerinden aldığı payı kaybedebilir.Şimdi, Bitcoin madenciliği güçlükleri madencileri nasıl etkiler, daha detaylı inceleyelim.

1. Kârlılık ve Maliyetler

Bitcoin fiyatlarının sabit kaldığını varsayalım. Zorluk arttıkça, madencilerin aynı kârlılığı korumak için Hashrate’lerini artırmaları gerekir. Ancak bu artış, daha fazla elektrik tüketimine neden olur ve belki de ek madencilik donanımı gerektirir.

ABD Enerji Bilgi İdaresi’ne göre, Bitcoin madenciliği toplam enerji tüketiminin %2,3’ünü oluşturabilir. Ancak, birçok büyük madencilik şirketi, yenilenebilir enerji kaynaklarına veya başka türlü kullanılamayacak enerjiye yönelmiştir.

Bitcoin’in zorluğu kârlılığı etkiler, ancak sistem bu durumu dengelemeyi başarır. Kârlılık düştüğünde, hashrate de azalır ve böylece zorluğun yeniden ayarlanmasına yol açar.

Daha düşük zorluk, cihazlarını kapatanlar için madenciliği yeniden kârlı hale getirebilir. Bu açıdan bakıldığında, Bitcoin’in zorluğu hem güçlükler hem de fırsatlar sunar.

2. Madenciler Arasında Artan Rekabet

Bitcoin zorluğunun artması, beklenildiği gibi madenciler arasında rekabeti hızlandırır. Zorluk seviyesinin sürekli yükselmesi, daha verimli madencilik donanımlarının geliştirilmesine yol açmıştır.

Madenciler, aynı zamanda daha ucuz veya yenilenebilir enerji kaynakları bulmak zorunda kalmışlardır. Ancak, bu yeniliklerin maliyeti de yüksektir.

Daha verimli madencilik donanımları binlerce dolara mal olabilir. Ayrıca, yenilenebilir enerji altyapısı büyük şirketlere oldukça pahalı gelebilir.

Sonuç olarak, hem büyük hem de küçük birçok madenci, Bitcoin’in uzun vadede değer kazanacağına inanıyor. Bazıları, fiyatlar yükseldiğinde satmak için Bitcoin biriktiriyor.

Sonuç


Bitcoin zorluğu, blok üretim hızını düzenli tutmak için tasarlanmış akıllı bir mekanizmadır. Bitcoin protokolü, her 2.016 blokta bir zorluk seviyesini ayarlayarak ortalama blok süresini 10 dakikada tutar. Ancak bu periyodik ayarlamalar, madenciler için bazı zorluklar yaratır.

Zorluk seviyesinin uzun vadede sürekli artması, madencileri yeni donanımlara yatırım yapmaya mecbur bırakır. Ayrıca daha ucuz enerji kaynakları bulmaya zorlar.

SSS

Bitcoin madenciliği güçlükleri nedir?

Bitcoin madenciliği güçlükleri, yeni bir blok oluşturmak için gereken hesaplama gücünü belirten ölçüttür. Bu zorluk, her 2.016 blokta bir ayarlanarak Bitcoin ağının istikrarını sağlar. Zorluk seviyesi arttıkça, madenciler daha güçlü donanımlara ve daha ucuz enerji kaynaklarına ihtiyaç duyar.

Bitcoin madenciliği güçlükleri nasıl ayarlanır?

Bitcoin ağındaki zorluk seviyesi, ağın toplam işlem gücüne (hashrate) göre otomatik olarak ayarlanır. Ortalama blok süresini 10 dakikada tutmak için zorluk seviyesi artırılır veya azaltılır.

Zorluk seviyesinin değişmesi neden önemlidir?

Zorluk seviyesinin düzenli olarak ayarlanması, Bitcoin ağının istikrarını ve güvenliğini sağlar. Bu ayarlamalar, ağın aşırı yüklenmesini veya yavaşlamasını engeller.

Zorluk seviyesinin madencilik maliyetleri üzerindeki etkisi nedir?

Zorluk seviyesinin artması, madencilik maliyetlerini artırabilir. Bu, daha fazla elektrik tüketimi ve donanım aşınması anlamına gelir. Madencilerin kârlılığı, zorluk seviyesi ve Bitcoin fiyatına bağlı olarak değişir.

Bitcoin zorluğu ve hashrate arasındaki ilişki nedir?

Hashrate, ağın işlem gücünü ifade eder ve zorluk seviyesi buna göre ayarlanır. Hashrate arttıkça, zorluk seviyesi de artar; düştüğünde ise, zorluk seviyesi azalır.

Referanslar